Türkiye Voleybol Federasyonu
(TVF) Başkanı Erol Ünal Karabıyık, "Bundan sonraki hedef, bu tarihi
başarıyı kalıcı ve devamlı hale getirip voleybolu olimpiyatlara abone yapmak
olmalıdır" dedi.
Erol Ünal Karabıyık AA muhabirine,
başarının, kalıcı ve sürekli olması halinde bunun bir başarı sayılabileceğini
söyledi.
(A) Milli Bayan Voleybol
Takımı’nın 2012 Londra Olimpiyatları’na katılmaya hak kazanmasını değerlendiren
Karabıyık, "Altı sene boyunca durup dinlenmeksizin dokuduğumuz bir desen
var voleybol tarihine. Bu desen, altyapı, gençlik deseni. Derin dalga olarak da
adlandırabilirim. Çok büyük, çok derin bir dalga geliyor Türk voleyboluna.
Yeter ki sistem aynı disiplinle işletilsin" diye konuştu. Olimpiyatlara
katılma başarısını getiren en önemli nedenlerin başında, "kendilerini tüm
varlıklarıyla hedefe konsantre etmiş sporcular ve teknik heyeti" gösteren
Karabıyık, sporcuları bu kapasiteye eriştirecek güçte kulüp ve lig yapısının da
etkili olduğunu kaydetti.
2011-2012 sezonunda uygulamaya
koydukları yabancı oyuncu sınırlamasının bu başarıda büyük rol oynadığına
dikkati çeken Karabıyık, "Bu sayede, olimpiyat kıta elemesinde teknik
heyetimizin görev verdiği tüm oyuncularımız, Avrupa şampiyonu çıkaran ligimizde
mücadele ederek hazırlanma fırsatı buldular. Üstelik Şampiyonlar Ligi
performansımızı aynen muhafaza ederek" dedi. Ankara’daki olimpiyat
elemelerinde "final maçını kazanmış bir Milli Takım'ın sevinç sahnesini
unutamayacağını" dile getiren Karabıyık, "Bu sahneye sonra Neslihan
Darnel’in sevinç gözyaşı döktüğü anlar da karıştı" dedi.
Başarıda
istikrar
Karabıyık, olimpiyatlardan sonra
federasyon başkanlığı süreciyle de ilgili şunları söyledi:
"Başarıya değil, başarıda
devamlılığa endeksli bir çalışma ahlakım var. Görev sürem içindeki sistemleşme,
tesisleşme, altyapı oluşturma ve milli takım performanslarına baktığım zaman
bunların tümünde sürekli bir yükselme ivmesi olduğunu görüyorum. Bu nedenle
2012 yılından sonra camiadan görev talep edip etmeyeceğimi yalnızca olimpik
eleme başarısı değil, 2006 yılından bu yana üzerinde mesai harcadığımız tüm
çalışma alanlarındaki performansa bakarak belirlemek zorundayım. Yükseliş
ivmesi, beni başarıda devamlılığın görevde devamlılığa bağlı olduğuna ikna
ederse, elbette heyecanım artar ve camianın karşısına hepimizi daha da
heyecanlandıracak yeni projelerle çıkıp görev isterim."
Bir görev değişikliği olması
halinde voleybolu değil, Federasyon Başkanlığı'nı geride bırakmış olacağını
kaydeden Karabıyık, şöyle devam etti: "Ben, kendimden öndeki başkanların
açtığı yoldan yürüdüm. Benden önceki başkanlar, bugün varlığını sürdüren
kulüplerden önceki kulüpler olmasaydı, ben bu işleri yapamazdım. Görev sürem
içinde kulüplerimizle, idarecilerimiz ve elbette personelimizle iyi bir takım
oyunu oynadığımızı söylemeliyim. Bu anlamda, çok yakın takım arkadaşlarım olan
yönetim kurulu üyeleri ve federasyon çalışanlarını
geride bırakmak beni üzecektir."
geride bırakmak beni üzecektir."
Avrupa Plaj
Voleybolu Merkezi
Antalya’nın Alanya ilçesindeki
Avrupa Plaj Voleybolu Merkezi’nin açılamadığını anlatan Karabıyık,
"Kaynağı, yeri, hatta binaları dahi hazır olduğu halde, tesisler Van
depremzedelerine tahsis edildiği için manen mutluluk duyuyorum. Ancak bu
tesisleri devralamadığımız için, ihtiyacı karşılayacak biçimde güncelleyerek hizmete
açma fırsatı bulamayışımıza üzüleceğim" dedi. Karabıyık, Avrupa Voleybol
Konfederasyonu ya da Uluslararası Voleybol Federasyonları Birliği
yönetimlerinde görev alıp almayacağıyla ilgili de şunları söyledi:
"Voleybol kapsamı içinde,
benim için TVF başkanlığından daha üstün bir görev yoktur, olamaz. Bana göre
TVF başkanlığı, kişisel olarak da kurumsal olarak da herhangi bir uluslararası
kurumun herhangi bir ferdi olmaktan çok daha kıymetli ödevlerle yüklüdür.
Avrupa voleybol ailesinin uluslararası organizasyon çatısı altında ülkesinin
menfaatlerini koruyan ve temsil eden bir ulusal federasyonun başkanı olarak
kalmak beni daha mutlu ve daha fazla motive eder."
"Hedef hazıra konmak"
“Altı sene boyunca durup dinlenmeksizin dokuduğumuz bir desen var voleybol tarihine. Bu desen, altyapı, gençlik deseni.
Derin dalga olarak da adlandırabilirim. Çok büyük, çok derin bir dalga geliyor
Türk voleyboluna.”
Türk voleyboluna büyük ve derin
bir dalga geliyorMUŞ, yıldız ve genç takımdaki başarılı ve geleceği parlak kaç
oyuncuyu Milli takıma monte edebilmiş ki şimdi bunu iddaa ediyor; önceki ve
şimdiki genç ve yıldız takımlarının şuan durumları nedir? 6 senede Türk
voleyboluna kaç oyuncu kazandırmış? TVF spor lisesinin başarısı deniliyor kaç
tanesi spor lisesi öğrencisiydi toplama kampı gibiydi resmen…
Altyapı denetimi ne durumda
kapanan kulüplerin altyapı oyuncularına ne oldu;
Türk Telekom kapandı altyapısı
nereye gitti?
SGK voleybol takımı kapandı altyapısı nereye gitti?
Vakıfbank İstanbul’a taşındı, Ankara altyapısı nereye gitti?
Cevap basit çevresi ve arkası olan oyuncular iyi takımda diğerleri de ya
bıraktı ya da karga tulumba birer takıma yerleştirildi…
Hatta okuduğum bir haberde bazılarını Karşıyaka Spor kulübü almış ve
altyapısında yetiştiriyormuş. Hal böyle iken nasıl oluyor da altyapı deseni
derin oluyor? Evet derin olduğundan şüphemiz yok…
6 senede kazandırılan tek şey salon onu da hayrına yaptırmıyor devletin
parası ile yapılıyor. Erkek Milli takımı; genç oyuncuların son sezonda aldığı
başarı dışında kaç oyuncu kazandırmış lige ve kaç kupa kazandırmış?
Başarısızlıklar yazılırsa başarılar gölgenin de gölgesinde kalır. Erkek
altyapıları ne durumda haberi var mı sayabilir mi acaba lig takımlarının genç
oyuncularını ya da 2. Ve 3. Lig oyuncularını? Asıl yabancı sınırlaması bu
liglerde çıkmalı taze kan bu şekilde kazanılır ve süreklilik kazanır. Öyle 6
yıldır aynı oyuncular ile oynayıp başardık inandık kazandık yabancı sınırlaması
çıkardık o sayede kazandık ile olmuyor… o oyuncular alınlarının akıyla kazanıp
bu başarıları elde ettiler.
“Olimpiyatlara katılma başarısını getiren en önemli nedenlerin
başında, "kendilerini tüm varlıklarıyla hedefe konsantre etmiş sporcular
ve teknik heyeti" gösteren Karabıyık, sporcuları bu kapasiteye eriştirecek güçte kulüp ve lig
yapısının da etkili olduğunu kaydetti.”
Lig yapısı mı hangi yapıdan
bahsediyor kendisi, kapanan, parası olmadığı için ligden çekilen ve (21-4) gibi
vahşet set sonuçları ile oynanan maçların kalitesinden mi bahsediyor. Kaç takım
kapanmış, kaç takım ligden çekilmiş, kaç takım düşmemeye oynamış? Bunların
cevapları, sonucu kaliteden nasıl bahsedebilir? Ligdeki başarısızlığı ve erkek
Milli takımının rezil durumunu, Filenin Sultanlarının başarıları ile ne zamana
kadar örtbas etmeye çalışacak acaba kendisi?
“2011-2012 sezonunda uygulamaya koydukları yabancı oyuncu sınırlamasının bu başarıda
büyük rol oynadığına dikkati çeken Karabıyık, “
Yabancı sınırlamasının olimpiyat
başarısında etkisinin büyük olduğunu söylüyor;
Oyuncular;
Esra Gümüş,
Gülden Kayalar Kuzubaşıoğlu, Neslihan Darnel, Büşra Cansu, Ergül Avcı, Gözde
Kırdar Sonsırma, Güldeniz Önal, Gizem Güreşen, Bahar Toksoy, Özge Kırdar
Çemberci, Eda Erdem Dündar, Naz Aydemir, Polen
Uslupehlivan, Neriman Özsoy, Öznur Yurtdagülen, Meryem Boz.
Yukarıdaki
oyunculardan yedekte olan var mıydı sezon boyunca? Yoktu eee olmadığına göre
nasıl oluyor da yabancı sınırlamasının büyük bir katkısı olduğunu iddaa
ediliyor?
Kızların
başarılarında kendine pay çıkarmak yerine bu takıma katkım nedir diye
düşünülmeli. Hak aramak mesela? Olimpiyat vizesi alan kızlara ödül verildi mi
basketciler dilenci gibi para dilendi haddinden fazla para alındı neden filenin
sultanlarına verilmedi hem de onlanlardan daha büyük hatta büyüğünde büyüğü
başarı alınmış iken?
“Başarıya değil, başarıda devamlılığa endeksli
bir çalışma ahlakım var. Görev sürem içindeki sistemleşme, tesisleşme, altyapı
oluşturma ve milli takım performanslarına baktığım zaman bunların tümünde
sürekli bir yükselme ivmesi olduğunu görüyorum.”
Başarıya değil ise neden; 4 yıllık
başarısızlığa rağmen, devamlılık hedef
alındı:) sistemleşme derken sanırım; isim, soyad, torpil ve hoca kontenjanı ile
milli takıma oyuncu alımı, tesisleşme; bahçelerde antrenman yapılan,
imkansızlıkların haddi sınırı olmayan salonsuz şehirler dururken, salonların
tıka basa olduğu şehirlere yapılan salonlardan bahsediyor. Altyapı oluşturma;
hangi takımın altyapısı sayılabilir:) Milli takım performansına baktığı zaman
sanırım filenin sultanlarından bahsediyor zira erkek takımına baktığım zaman
diyemez çünkü ortada bir takım yok… Bardağın dolu tarafına bakın demek yerine
delik kovanın içini dolduramayacağının da farkında buna rağmen neden hiç yokmuş
gibi davranılıyor…
“Benden önceki başkanlar, bugün varlığını sürdüren kulüplerden önceki kulüpler
olmasaydı, ben bu işleri yapamazdım. Görev sürem içinde kulüplerimizle,
idarecilerimiz ve elbette personelimizle iyi bir takım oyunu oynadığımızı
söylemeliyim.”
6 yılı ve görev süresindeki
gelişmeleri yazdırırken neden acaba geldiği sürede kazanılan oyuncu sayısı,
alınan erkek milli başarı, kapanan çekilen kulüp sayısı ve maddi sorunlar
yaşayıp ligden düşen takım sayılarını da yazdırsaydı.
Padişahım çok yaşa ile nereye kadar
gidilecek acaba?
Yıllarca bu camiaya hizmet etmiş bir
oyuncuya yapılan jubile de o salonun bomboş olması hakkında ne düşünmüş acaba?
Neden yapılan salonlardan birine
FİLENİN SULTANLARI ismi verilmiyor? İsim mi uygunsuz yoksa hak etmiyorlar mı?
Unutmasın ki kendisi bu kadar demeç veriyorsa bunu da FİLENİN SULTANLARINA
borçlu;)
İnsan yapılan başarıları ödüllendirir.
Sadece maddi anlamda değil manevi anlamda da ödüllendirir.
“Avrupa voleybol ailesinin uluslararası organizasyon çatısı
altında ülkesinin menfaatlerini koruyan ve temsil eden bir ulusal federasyonun
başkanı olarak kalmak beni daha mutlu ve daha fazla motive eder."
Ülke menfaatleri mi; milli maçları
küçük düşürücü duruma getirip, oyuncuları koruyamayız diyerek yenilmiş
sayılalım kararlarının verildiği bir federasyon ne zamandan beri ülke hakkımızı
korumuş oluyor? Haklarımı korumak ile görevli bir federasyon uluslar arası
arenada sorumluluğunu aldığı takıma karşı olup sorun yaşıyor…. Hangi
temsilciden, menfaatten bahsediyoruz?
Uzun lafın kısası göstermelik işler
yapıp başkalarının çabaları ile elde ettiklerini sahiplenmek ile abone
olunuyorsa o zaman bu aboneliği birazda erkek takımları için yapın…
Not: Haber kaynağı linkinin altındaki yazı şahsıma aittir. Haberden cümleleri alıntılayıp yorumladım bilginize.
SAYGIlar
Ayşegül KAYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder