Sezon başında
tüm takımlar hakkındaki düşüncelerimi yazmıştım tekrar bir bakalım neler
yazmışım ve nasıl sonuçlanmış. Ne kadar yanılmışım ne kadar haklı çıkmışım… Çok
uzun olmaması için eski yorumumun altına da yeni yorumumu ekledim.
Vakıfbank;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Vakıfbank
için farklı bir sezon olacağını düşünmüyorum takım iskeleti korunup takviye
yapılıyor. Bu yüzden diğer takımlar gibi; sürekli oyuncu al, gönder, alıştır,
takım oyunu kur gibi durumları yok. Ligdeki başarısını Avrupa da da gösterirken
kusursuz takım olmaya devam ediyor. Bu nedenle Eczacıbaşı’nın da en büyük
rakibi:)
Sezon Sonu Yorumum;
Kusursuz olmalarının tek nedeni
takım oyunu oynamaları ve kaç sezondur aynı kadroyu koruyor olmaları. 47’de 47
yaparak voleybol tarihinde kırılması çok zor bir rekor bıraktılar geride. Diğer
takımlar tebrik ederken bu durumdan rahatsız olmamalılar çünkü seninde hedefin
bu ve bunun için sadece sözde değil özde de çabalaman gerekiyor... Onların
zaten baştan başarılı olacağı belliydi filan
diyerek işin içinden çıkıp başarısızlık için kılıf ayarlanmamalı. Düşünün TR,
Avrupa, Lig maçında farz edelim ki 10 maç yapıyorsun ve 10 maçı da
kaybediyorsun eee yuhh be kardeşim hiç mi bir maç kazanılmaz…
Bu kadar başarısızlıkta bir
zahmet dön bak nerde hata yapıp hangi yanlış oyuncuyu kullandım ya da hangi
transfer yanlış diye sorgula.
3 kupa ve tek şampiyon…
Burada bize de düşen, Şampiyonu
tebrik etmek. Bu başarıda katkısı olan, saçma sapan transferler yapıp nal
toplatan başta kendi takımım (Beşiktaş) olmak üzere diğer takımları da tebrik
ediyorum.
Çok çalışmak lazım çok malum
kırılması gereken rekordan önce yenilmesi gereken bir takım var ee haliyle iş
daha da zor.
Tekrar tüm takımı tebrik
ediyorum, hiçbir başarı tesadüf değildir…
Eczacıbaşı Vitra;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Eczacıbaşı,
Sokolova ve Özge’yi takım kadrosuna katarak müzelerinde eksik olan en büyük
kupayı kazanmak istediklerini söylerken yine Neslihan üzerinden oynamaya devam
ediyorlar. Özge’yi zor bir sezon bekliyor, takıldığı sette duruma müdahale
edecek bir Nilay yok… Asuman da yıllardır Cansu gibi takımın gel gitlerini
yaşıyor Eczacıbaşı VitrA da”.
Sezon Sonu Yorumum;
Sanırım
yine haklı çıktım… Özge yine tek başına başaramadı hem takımı adına hem de
kendi adına büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Alınan oyunculardan ziyade şunu
fark etmek, özellikle play off son maçında görmek acı oldu, takımın Asuman ile
nasıl başa baş mücadele ettiğini… Asuman daha ne kadar harcanacak? Hangi
maçlarda şans tanınacak her şeyin bittiği anlaşılınca mı laf olsun oynattık demek
için mi forma şansı verilecek? Gözde ne zamana kadar gir çık yapacak takımda? Elindeki
genç oyunculara artık şans tanıma zamanı geldi de geçiyor…
Belki
de sezon başında Asuman sık sık forma şansı bulsaydı takımda uyum sorunu
olmazdı. Sokolava’nın Özge ile oynamak istemediği net ve açıktı buna rağmen
Özge ısrarı takıma 1 sezon daha kaybettirdi. Komple bir değişiklik gerekiyor
mesela Antrenör değişmeli. Takım kurmadan önce pasör alınır ve ona göre kurulur
bu nedenle eski günlerine dönmek istiyorsa artık doğru noktalara doğru
oyuncuların alınması gerekiyor.
Galatasaray Daikin;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Gökhan
Edman faciasından sonra ciddi yatırım girişiminde bulunan Galatasaray yavaş
yavaş yatırımın karşılığını görmeye başlarken sanki biraz erken havaya girdi
gibi:) Elimizde Türk Telekom’un yıldız kadrosunun patlaması ve Fenerbahçe’nin
final setinde Kupayı kaybetmiş olması takımlar için ibret olmamış sanırım… Son
düdük çalana kadar hiç bir şey belli olmaz. Sanırım Fenerbahçe’nin daha önceki
yıllarda yaptığı taktiği artık Galatasaray uyguluyor. Bizde olsun yedekte
dursun da kimse alamasın. Yedekte bekletilmek için mi? Ya da yabancı libero
neyin nesi? :) Şimdi de Deryadan neden bir Gizem çıkışı daha olmasın ki?
Yabancı libero getirmek yerine oyunculara doğru maçlarda şans tanınmalı. Bugün
bu başarıda; emeği geçen ve bu radikal kararların alınmasında etkili olan
başarılı ya da başarısız herkesin emeği vardır. Umarım beklenilen başarı
sağlanır. F4’ e hazır çıkmak takım olarak onları zorlayabilirler. Sürekli kadro
değişikliği ile oynayan Fenerbahçe Acıbadem gibi olmaz sonuç umarım…”
Sezon Sonu Yorumum;
Takım çok erken ve aynı zamanda
fazla havaya sokuldu özellikle Fenerbahçe galibiyetleri sonrasında ama zaten bu
maç sonuçları kıstas olmamalıydı çünkü Fenerbahçe zaten düşüşteydi asıl kıstas
Vakıfbank, Eczacıbaşı Vitra maç sonuçları önemliydi ve bu yüzden başaracakları
sınır çıkacakları yer belliydi şuan ki mevcut sıralamada ki yerleri bile
sorgulanmalı çünkü dünyanın en iyi pasörü elinde ve en önemli orta oyuncusu
elinde ve sen doğru şekilde kullanamadın. Diğer takımların bu sezonki
zaaflarından yararlanıp ligi 3. Sırada bitirdin tüm olumsuzluklara rağmen.
F4 ev sahipliğine gelince bence
çok kötü bir organizasyon yapmıştı ama şunu çok iyi başarmıştı yönetim, vip
biletleri satmayı:) onlar için sportif anlamda kazançtan çok maddi kazanç daha
önemli olmuş sanırım. Salonda doğru düzgün afiş bile yoktu. Şehirde maç afiş
vs. konusuna hiç değinmiyorum bile kısa ve öz olarak yapmak için yapılmış bir
organizasyon gibi göründü. En azından verilen demeçlerde bu imaj
oluşturulmasaydı yani her şey on numara olacak imajı sonuçta insanlar bir
beklenti içine girdi çok güzel bir organizasyon olacağı konusunda. Sonucun bu
olacağı zaten belliydi benim için şaşırtıcı olmamıştı.
Galatasaray da artık Fenerbahçe gibi hareket etmeye başladı, onlarda
al parayı ver oyuncuyu diye diye sezon geçiriyorlar. Ya da etraftaki gençleri
topluyorlar. Kimsede olmasın da bizde harcanırsa harcansın mantığı. Alınan
yabancı libero Sano ne kadar etkili oldu? Neden Derya’ya güvenilmedi? Ki bu
oyuncu Üniversiteler arası voleybol şampiyonasında MVP şeçilmiş bir oyuncu. Yabancı
oyuncu aldık kesin şampiyon olacağız diye bir kural yok. Yabancılara tanınan
tolerans bizim oyuncularımıza tanınsa eminim her şey çok farklı olur. Sano
mesela hiç oynamadan direk F4’te oynadı ne kadar katkı sağladı? Madem gençlere
şans tanıyoruz diyorsunuz, neden Gamze varken Cansu alındı? Kimse de olmasın
bizde kalsın diye mi? Yorum, soru çok cevap yok…
Yine oyuncu alımları başladı
hadi hayırlısı bakalım, bu defa lig kolay geçmeyecek gibi…
Fenerbahçe;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Son
yıllarda liderliğe ve kupalara alışkın olan Fenerbahçe sanırım sezona başlarken
bu şekilde sonuçlar alacaklarını tahmin etmiyorlardı… Bu sonucun sorumlusu net
ve açık. Kamil hoca ve Elif. Takım sorumluluğunu alamamaları sonucu şuan takım
bu durumda. Yeni pasör alınmasından ziyade mevcut pasöre güvenip takımı emanet
etmesi yeterliydi. Sanırım baş antrenör olma sorumluluğu kendisine fazla ağır
geldi. Kim ve Paulo gibi bir yıldızın var takımda ama sen 4. sıradasın.
Eczacıbaşı Vitra da oynarken Elif, Del Core de bitme noktasına gelmişti:) Bu
taktik şimdi Kim için mi uygulanıyor:) Elif için, hedefi büyük takımların
pasörü olduğunu düşünseydi Eczacıbaşı kadrodan çıkarmaz onunla devam ederdi.
Ancak alınan sonuçlarda kendisi hakkındaki düşünceleri doğrular gibi.
Mesela;
duygu, ipek, gökçen, elif başaran bu oyuncuların takıma ne gibi katkısı oldu ya
da önceki yıllardaki ne gibi kazancı oldu yeniden, alındı sözleşme yenilendi?
Şuan bu oyuncuların etkisizliği takıma ciddi anlamda olumsuzluk yansıtmakta.
Eda’nın sakatlığı ile bu durum daha net görüldü. Pasör yerine başka takviyeler
gerekiyor takıma, izlediğim maçlarda antrenörün alakasız oyuncu seçimi ve
molalardaki gecikmesi sıralamadı ki yerine zemin hazırlamıştı. Maça yerinde
müdahale edilemiyordu. En azından maç anındaki 7 sayılık farkta erken mola almak
yerine bu kadar farkın açılmasına karşılık oyuncu değişikliği ile cevap
vermesinden durumun ne derecede vahim olduğunu anlayabiliriz…
Eda
ile oynayacak bir orta oyuncu alınabilirdi, Gökçen, Duygu ve İpeğe verilen para
ile.“
Sezon Sonu Yorumum;
Üstüne eklenecek bir şey yok çünkü
ben sezon başından, sezonun sonundaki durumunu çok net bir şekilde yazmışım. Bu
takımın zaten bir pasörü vardı alınan yabancı pasörün takıma ne kadar katkısı
oldu? Aksine zararı oldu neden bu sorgulanmadı? Artık Vakıfbank gibi takımın
iskeletini oluşturmalı yönetim her sene başka başka oyuncular ile nereye kadar
devam edilecek genç takımdan A takıma çıkan oyuncu var mı? Uzun lafın kısası
laf olsun diye gidip oyuncu alınmasın, takıma katkısı olacak etkili olacak
oyuncu alınsın. Saha da taraftara değil rakibe karşı oynayacak oyuncular
alınsın… Oynamayan, eli topa dahi değmeyen oyuncu ile neye göre sözleşme
yenileniyor biri bir zahmet bunu açıklasın…
Kamil Hoca+Elif+Berg bu 3’lü
takımın fişini çekti tabi Eda’nın yokluğunda açığını kapatamayan orta
oyuncularında bu sonuçtaki katkısını unutmamak gerekiyor. Son yıllarda başarıya
alıştırdığı taraftarına eski günleri yaşatmak istiyorsa takımda göstermelik
oyuncu kalmamalı ve doğru oyuncular alınmalı. Yoksa bu sonuçlar artık
kaçınılmaz bir son olur ve alışkanlık yapar.
Beşiktaş Bahçeşehir Ünv;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Geçen
sezon sonrasında Adnan hocanın bencilliği ile sezonu erken kapatan Beşiktaş
yeni sezona; sponsor bularak, parolamız yeni sayfa ile başarı derken herhalde
takımı bu rezil durumda bekletme başarısından bahsediyordu… Cansu, Şeyma,
Pınar, Tuğçe gibi oyuncuları gözden çıkarıp aldığı oyuncular ile sözde tüm
kupalara taliptik:) Kendi başarısızlığını oyunculara maledip kafasına göre
kararlar verip kadro iskeletini değiştiren Adnan hoca hala aynı düşünce ile
devam ediyor… Geçen sezon kadrosunu korunup takviye yapılmış olsaydı bugün bu
sonuçlar ve sıralama farklı olurdu. Takım kadrosundan çok artist yığını gibi…
Çaba, özgüven, sorumluluk bu kadroda maalesef görünmüyor. Belki de bu yüzden bu
sonuçlar alınıyordur. Her sene rakiplere oyuncu yetiştir rakiplerden de döküntü
oyuncular topla. Bu mudur yani Pelin gibi oyuncunun bile yedeği olmayı kabul
eden Cansu bu kadar çabuk mu gözden çıkarıldı? Feda adı altında gerçek
oyuncular heba edildi. Saha da maç bitse de gitsek havasında olan oyunculara
sormak isterdik o formayı laf olsun diye değil, aldığın parayı hak etmek gibi
bir çabanız var mı diye sormak isterdik… Gerçi bu saatten sonra artık ne önemi
var ki giden gitti.
“Çağla
Akın, Seda Eryüz, Tanya Sabkova, Aslı Köprülü, Natalia Hanikoğlu, Ana
Lazarevic, Sevcan Eyi, Dicle Nur Babat, Fatma Sinem Karamuk, Tülin Altıntaş,
Funda Bilgi”
Geçen
sezon daha kaliteli kadroya sahiptik ve kötü sonucun tek sorumlusu Adnan
hocanın bencilliği ve yabancı inadı. Kendi getirdiği oyuncular ile aldığı bu
başarısızlık ile ödüllendirilircesine yeniden takımda kalması için neden ne
olabilir ki? Umarım 2. yarı sorunsuz ve başarılı geçer(!) Sürekli aynı şeyleri
söylemenin yazmanın da bir anlamı yok maalesef, en azından Beşiktaş için…”
Sezon Sonu Yorumum;
Yazdıklarımda eksilme olmadı
üstüne artış var. Sponsor bulundu ama ne işe yaradı hedeflediğimiz sıralamada (6.
Sırada) yer almışız yahu biz zaten her sene bu sıradayız hatta 4 sezon önce ilk
yarıyı lider bile bitirdik şimdi kalkmışsın hedefimizi her geçen yıl
yükseltiyoruz evet yükseltiyoruz daha fazla nasıl alt sıralarda yer alabiliriz
diye… Genç oyuncu kiralıyoruz ya da alıyoruz ama işin garip yanı hiç biri doğru
düzgün şans bulamıyor bence bunun nedeni; aldığı oyuncuların yanlış karar
olduğunu ört bas etmek için genç oyuncuları alarak bu açığını kapatmaya
çalışıyor… Aksinin olduğunu düşünmüyorum ayrıca kadroyu sezonu kurtarmak adına
kuruyor uzun vadeli olarak baksaydı zaten Tülin, Sinem, Funda, Natali
alınmazdı.
Çağla ve Ece ne kadar forma
şansı buldu? Bizim ne dediğimizin zaten bir önemi yok, “körler sağırlar
birbirini ağırlar…”
Kulüpte onca sorun varken şuan
voleybol en son sorun bile olamaz yani öyle görünüyor… Böylece Adnan Kıstak
takımı avucunun içinde oynatmaya kısa bir süre daha devam edecek. Hep bu
şekilde devam edecek değil ya elbet bununda bir sonu var… Sponsorun varken
sadece ligde kalıp var olmak adına mücadele eden takım konumuna sokulamaz Beşiktaş.
Onun takımı bu kadar rahat elinde tutma ve kafasına göre kullanma nedeni
taraftarın bu branşa sahip çıkmaması ve yönetimin şu anki öncelikleri. Yoksa
6.lık başarı olmamalı! Geçen sezon başarısız olup üstüne birde altyapı ve en
önemli genç oyuncularımızı gözden çıkaran bir antrenör ödüllendirilir gibi
tekrar yönetimde, takımın başında olamaz en azından mantıklı bir açıklaması
olmalı…
Bu armanın sahibi bizleriz! Başkan,
Hoca, Oyuncu, gelip geçici!
Sarıyer Belediyesi;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Mehmet
hoca önderliğinde favori takım olarak gösterilen Sarıyer hızlı bir giriş yaptı
ancak son birkaç maçtır duraksadı 2. yarıda daha başarılı bir sonuç elde
edeceklerini düşünüyorum. Mehmet hocanın gençlerden çıkardığı sonuç zaten
ortada. Kaybedilen maçlar çok kötü sonuçlar değildi.”
Sezon Sonu Yorumum;
Mehmet hocanın takımdan
ayrılışı ile göreve gelen Gökhan Edman sağolsun 6. Aldığı takımı başarılı
yapmak, çıtayı yükseltmek yerine iyice aşağı çekti ve 8. bitirip ilk turda
elendi hem de net sonuç ile bu da Gökhan Edman farkı olsa gerek:) Üstüne birde
en önemli silahı sakatlandı. Bakalım Galatasaray da görev aldığı sürede gösterdiği
başarısızlık 2. Sezon içinde görev alacak olduğu Sarıyer ekibinde de geçerli
olacak mı? :)
Hazır kurulu düzende bu sonucu
alan Gökhan Edman yeni sezonda nasıl bir yol izleyecek, Galatasaray büyük bir başarıya
imza atıp Neslihan-Grün takımını eleyip güzel bir çıkış yakalamışken kendisi
göreve gelince aldığı sonuçlar ortadaydı aynı şekilde Sarıyer de oluşan durumda
ortada. Cevabımızı yeni sezonda alacağız bir aksilik olmazsa eğer:)
Bursa B. Şehir Bld.;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Adnan
hocanın gözden çıkardığı Şeyma’yı Eczacıbaşı kaptı… Kiralık olarak bursa
takımına gönderdi birkaç takviye ile aslında güzel sonuçlar alınabilir ancak bu
takımında sanırım sorunu pasör. Belki Cansu bu takımda olsaydı güzel bir ikili
olabilirlerdi. Oyuncuya güvenip
formasını emanet ettiğin sürece oyuncu bu bilinçte olup daha büyük
sorumluluklar alır. İşte bu kavrama uyan 3 oyuncuyu düşünmeden gözden çıkarmak
bencillikte 1. Sırada yer alan takımıma ait maalesef ki… “
Sezon Sonu Yorumum;
Ve dediğim oldu pasör
sorunu çözüldükten sonra bu takım düştü düşecek denilen takım ligi 5. Bitirdi
belki hala şaşkın olanlar olabilir ama sezondaki olumsuzluklar belki de en çok
onlara yaradı. Şeyma gibi bir oyuncunun neler başarabileceğini bir kez daha
görüp nasıl böyle bir aptallık yapıp oyuncuyu elimizden kaçırırız diye
yakınmaktan üzülmekten bir hal oldum:) İlahi adalet yerini bulup Beşiktaş’ımı
hak ettiği yere getirecek hocaları elbet bir gün bulacaktır… Eee artık Bursa
şimdi daha güçlü olacaktır kadrosu ona göre şekillenecektir. Diğer bursa ekibi
ligden düştü ve yeni salonda yapıldığına göre bir tek Bursa seyircisinin
takımına sahip çıkması kaldı.
İBA Kimya TED Kolejliler;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Bu
sezon düşüyorlar büyük ihtimalle, 10’da 0 gibi vasat bir sonuç var. Takımda da
belirsizlikler devam ediyor; sponsor bulundu, bulunmadı, oyuncu geldi, başka
takıma gitti durumları mevcut. Ancak şu bir gerçek ki Damla’nın bir sonraki
durağı Fenerbahçe olacaktır…”
Sezon Sonu Yorumum;
21
maçta 1 galibiyet alan Ted Koleji ligden düştü ve zaten belliydi düşeceği bu
karar çoktan verilmişti Ankara deplasman takımı yine eksildi… Fazla söze gerek
yok asıl söz Damla’nın ne olacağı… Ted Koleji de bir başarıya imza attı
oynadığı halde 21 maçta tek galibiyet alabilme başarısı gösterip ligden düştü…
Onlara da kocaman bir alkış(!)
Ve gelelim sona;
Dünya
da voleybol bazında kırılması çok zor bir rekor bırakan VakıfBank takımını
tebrik ederken, tek şampiyonun çıktığı bir ligin kalitesinin de tartışılması gerekiyor...
Bir başka noktada; Gülden gibi sakin, uysal bir oyuncuyu bile çileden çıkarıp kart
görmesine neden olan hakemlerin de eğitimden daha kontrollü bir şekilde
geçmesini sağlayıp yeni sezona daha adil kararlar ile çıkmalarını umarak yazıma
son veriyorum:)
Çok fazla yanılmamışım üzgünüm
haklı çıktığım için. Zaten sezon başında ligin sonunu yeterince açık ve net
yazmışım. İyi kötü bir sezon daha bitti ve hoş geldin Filenin Sultanları
sezonu:)
Not:
Bu uzun yazıyı
okuma sabrı gösteren herkese çok teşekkür ederim.
Saygılarımla
Ayşegül KAYA