Son yıllarda
belki de amatör takımlarımız hiç bu kadar kötü yönetilmedi… Beşiktaş’ın ruhu
amatör takımlardır. Evet biz futbolu çok seven ve örnek bir taraftar grubuna
sahip bir takımız ama bu başarıyı aynı şekilde bir voleybolda ya da baskette
yaşayamadık. Geçen yıl ve bu sezon erkek baskette salon doluyor destek var ama
aynı destek yönetimden gelmiyor maalesef. 4 kupalı bir basketbol takımımız var
hem de aynı sezonda tüm kupaları kazanıp rakiplerine nal toplatan bir takıma
sahibiz ancak ne hikmetse bu takıma sponsor yok(!)
Yıllardır
amatör branşlarımız çok ön planda olmasa da ligde ve başkanımızın kafasında hak
ettiği yerde oluyordu. Demirören ve yeni yönetim getirisi yok oyuncu alacak
parada yok onlara, demek yerine, eşi benzeri olmayan başkanımız Seba’nın bu
takıma harcadığı emeğe baktığımız zaman şimdiki yönetimin gelir gelmez, 2
branşın kalemini kırmak istemesi geçmişteki şerefli yatırımları, çabaları,
emekleri bir anda sıfıra çekti.
Olmadı
başkan senden sonra bu branşlar hep üvey evlat oldu.
Bayan
voleybol takımımız; yeni sponsor ile bir şeylerin mücadelesini
veriyormuş ne mücadelesi, Türkiye kupası bitti ve lig kaldı. Bu sene alınan
oyuncuların kaçı seneye ya da ilerisi için yapılan planlara dahil edildi
sorgulansın. Rakiplerin elinden çıkardığı oyuncuları toplayarak mı şampiyonluğa
adayız? Madem genç oyunculara şans tanınacaktı neden Cansu varken gidip
Vakıfbank’ın genç oyuncusunu kiraladık. Neden Şeyma,Tuğçe, Pınar gözden çıkarıldı? Neymiş oyuncu ayrılmış sen takımı
kurarken bu oyuncu kalacak istiyorum dedin mi ya da geçen sezon onlara ne
verdin ki kalmasını bekliyorsun?
Cansu
Aydınoğulları; Voleybol altyapısında yetişmiş ve gelen her antrenörün
yanında getirdiği eşantiyon pasörlerinde gerisinde kalmaya daha fazla tahammül
edemedi... Onu gözden çıkaran yönetime söylenecek çok söz yok. Her şeye rağmen
bu takımda mücadele etti. Yaşıtları A takımların as pasörü olurken o kendi
yuvasında yetiştiği takımda hep geri plana atıldı. Bu kulüpte sahipsiz
kalmasına rağmen formasına sahip çıktı hem de tüm olanlara rağmen. Neden gittin
diye sorgularken bana ne zaman sahip çıktınız dese haksızsın diyecek sözümüz
olamaz… Yolun açık olsun seni gözden çıkaranlara inat hep göz kamaştırıcı bir
spor hayatına sahip ol.
Ve
Erkek Voleybol Takımımız; aslında bu takım için fazla söylenecek şey
kalmadı ama hani yapılan ne kadar etik ya da insanlığa sığıyor işte orası
insanın vicdanını huzursuz ediyor. Takımın kapanacağını oyunculardan sakla,
lige katılım ücretini son dakikaya bırak ve birden kapatma kararı aldık de hem
de bedava oynayıp dilenci muamelesi uygulanan bu oyunculara. Tüm takımlar
kadrolarını kurup bitirmişken her şeyi. Bu kadar ucuz olmamalı.
Her maç
bomboş salona oynayan erkek voleybol takımımız nağmalup lige çıkma başarısı
gösterdi. Peki madem ligden düştüğü için onları dövme hakkını kendinde bulan
taraftar adı altında bu şahıslar ve onlar gibi kişiler bugün takımımız nağmalup
şampiyon olup lige tekrar çıkma hakkı elde etmişken sırf kulüp zor durumda diye
feda adı altında vefasızca davranıp heba eden kulüp, koskoca takımı kapatırken
neden kimse ne oluyor demedi ve hala demiyor? Hani düştüğü için dövme hakkını
kendinde buluyorsan o zaman kapandığı için de tepki göstermen gerekiyor.
Orçun
Ergün; Orçun ile Berkan 300.000 TL Karşılığında ziraat bankası takımına
satıldı. Hem de önceki sezon takımlar tek oyuncu için değerinden fazla verip
almaya çalışırken gizlice satılıp kar elde edildi nede olsa batan gemi malları
kapanacak bari bir kaçı para etsin diyerek satıldı. Diğerleri de bakın
başınızın çaresine ne haliniz varsa görün diyerek, rest çekildi. Oysa satılan
oyuncuların parası ile ligde kalıp güçlü bir kadro kurulabilirdi. Onlar zaten
her şekilde kendini feda ederek katkı sağlardı. Feda’ya karşılık Vefa
beklediler. Beşiktaş öyle üstünde forma olarak kalmamıştır Orçun için,
babasının aşıladığı sevgi giderek büyümüş ve oynadığı kulübün adeta taraftarı
gibi yaşamaya hissetmeye başlayarak oynamış bu kulüpte hem de kombine almış…
Yaptığı sporu tuttuğu takımda yapmak ayrı bir gurur vermiş ve bu gururu
Beşiktaşlı olmayan bilemez demiş...
Böyle işte
başkan, senin heba ettiğin çocuk var ya işte bu çocuk gerçek bir Beşiktaş
çocuğu aynı şekilde diğer genç oyuncularımız gibi.
Bayan
Basket; belki bu branşın kapanma eşiğine gelmesi ve yaşananlar bu
branşa ne yaptığımı ve oyunculara nasıl haksızlık yapıldığını sorgulayıp
hatırlamamıza neden olan yaşı küçük ama yüreği kocaman Eda Tuncer. O verilen kararın çaresizliğine karşılık susmadan ve
korkmadan; “Biz oynardık üstelik para da almazdık. Feda’nın en büyüğünü
gerçekleştirirdik. Neden işimizi elimizden aldınız. Yıllardan beri kendi kendi
kategorimizde final oynuyoruz bu gençlere güvenmedikten sonra Türkiye’de hangi
oyunculara güveneceksiniz.” diyerek bir bayan basket takımımız olduğunu
hatırlattı. Herkesin takımda, kulüpte kalmak için yalakalık yapmalarına
karşılık o sevdiği sporun ve oynadığı takımın kapanmasına sessiz kalamadı,
sonuçları ne olursa olsun diyerek düşünmeden; kulübü soyamamışız deme
cesaretinde bulunup belki de şuan takımın ligde kalmasını sağladı. Bunun için
sanırım bir teşekkürü hak etti hem de bizlere bir şeylerden vazgeçmenin o kadar
kolay olmaması gerektiğini gösterdi.
Şuan 2
galibiyet var ve durum şuan için iyiye giderken geçmişteki yenilgileri
eleştirmeye hakkım yok çünkü hiçbir maçına gitmemişken onları eleştirme hakkına
sahip olmak bencillik olurdu. Biraz geç kalınmış transferler ile inşallah daha
iyi sonuçlar alarak seneye yeni sezon için yatırımlar olabilir en azından öyle
umut ediyoruz…
Doğum günün
kutlu olsun fEDA Tuncer…
Hep böyle
başı dik ol doğrularını savun, savun ki maç sonunda gururla bu oyuncuya sahibiz
deme hakkına sahip olalım. Olmadı yönetim, bu takım bu kadar vurdumduymazlığı
hak etmedi.
Salon boş
diye kimse bu takımı ve oyuncuları sahipsiz sanmasın. Gereken yerde gerektiği
zaman olmasını da biliriz.
Başkanımız Fikret Orman; Batuhan Beşiktaş’ın çocuğu sahip çıkalım
derken kendisine sorsunlar acaba, Batuhan Beşiktaş’ın çocuğu ise; Cansu, Orçun,
Eda kimin çocuğuydu?
Öyle bir saniyelik imza atmak kolay başkan çok kolay bir mürekkebe
bakar ama o insanların yıllarını bu armaya, branşlara harcamış insanları gözden
çıkarmak o kadar kolay olmamalı, olmamalıydı…
Batuhan’a verilen ve karşılığı alınamayan para ile erkek voleybol,
bayan basket şuan ilk sıralardaydı. Bu kadar kolay değil. Bir şeyleri kapatmak
çözüm ise sen de bencilliğinin kapılarını kapat ve o insanların bu sporları
meslek edindiklerini hatırla, en azından bunu yap. (Borcumuz çok bir şeyler
kısmamız gerekiyor, çok biliyorsanız siz gelin yapın diyeceksen şayet o
oyuncular aylarca hatta yıllarca bedava oynadı ve Feda’nın en babasını yaptı.)
Sende bencilliğini FEDA et ve bu insanların bu branşları meslek
edindiğini, koşulsuz boş salonlara karşı, başkanı olduğun kulüp armasını
taşıdığını unutma…
Not: Adını yazmadığım tüm amatör oyuncularımıza haksızlık
yapıldığı düşünmesin çünkü bu yazı, hepsi için yazılmış bir yazı.
Yazı için; tepki gösterenlere de okumak için zaman ayıranlara da teşekkür ederim.
Sevinmek için sevmedik...
Yazı için; tepki gösterenlere de okumak için zaman ayıranlara da teşekkür ederim.
Sevinmek için sevmedik...
SAYGIlar
Ayşegül KAYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder