Bundan 7 yıl önce
kulüp başkanının bankada kendilerine sunulan istek üzerine kurulan idmanocağı,
6 aylık süre sonucunda takımı izlemeye giderek bugün ki idmanocağı voleybol
takımının kurulması sağlanmış ve bu zamana kadar mücadele eden bir branş olarak
tarihinde yer alan 2. lig B grubu lideri olan İdmanocağı voleybol takımı
antrenörü Nuri Hazaroğlu ile yaptığımız röportaj
sizlerle;
-Röportajımıza öncelikle idmanocağı
takımını tanıyarak başlasak, 1. Lig takımları dışında çok fazla net bilgilere
sahip olunamıyor maalesef. Bu nedenle takım olarak bu kadar başarılı ve
istikrarlı bir profil çizmenizdeki en büyük etken nedir? (takım olabilme olgusu
vs gibi)
-İdman Ocağı başarılı bir grafik çizmenin en
önemli unsuru; öncelikle kulübün iyi yönetilmesi. Hedeflerin ulaşılabilir ve
gerçekçi konulması bu doğrultuda da planlı çalışılması. Takım olma olgusuna
gelince, takım olabilmek için koyduğunuz hedeflere inanan ve bu nitelikte
başarıya ve gelişime aç oyuncu portföyünü iyi oluşturabilir ve sporcu
memnuniyetini sağlayabilirseniz takım olabilme adına en önemli adımı atmış
olursunuz.
-Grubunuzda tek yenilgi ile
lidersiniz bu konuda neler söylemek istersiniz? Karayolları ile şampiyonluk
yarışında ciddi bir mücadele vermektesiniz, bu baskı sizi etkiliyor mu? Yani arkanızdan
sizi takip eden bir takımın sizi geçebilecek olma ihtimali?
-Grubumuzda tek yenilgiyi şuan itibari ile 7.
Haftada Pursaklar takımından aldık. Yenilgi çok önemli evet, yalnız yenilgi
aldığınız zaman ne kaybedip ne kazandığınız daha önemlidir. Biz bu yenilgiden
sadece puan kaybettik ama kazanımlarımız çok fazla takım olma olgusu içinde;
beraber üzülmeyi, öz eleştiri yapabilmeyi, hiçbir zaman oynamadan
kazanamayacağımızı ve takımın tekniksel olarak eksikliklerini çok net görme
fırsatımız oldu. O nedenledir ki aslında kazandık. Yarında yenilebiliriz ancak
şunu biliyoruz ki; bizi yenecek olan takım bizden çok çok iyi olmalı.
Karayolları ya da diğer takımlar bizi çok ilgilendirmiyor biz takım olarak iyi
oynamak ve öncelikli hedefimize play oflara katılmak istiyoruz. Şuan ki
puanımız itibarı ile play ofları garantiledik. Asıl final grubuna kalabilmek
için orada neler yapabileceğimiz önemli.
-İdman Ocağı Voleybol Takımının
hedefleri neler? Amaç sadece bir üst lige mi çıkmak yoksa ligde kalıcı olup
Trabzon’u deplasman mı yapmak?
-Voleybol takımımızın tek bir hedefi yok.
Hedeflerini sıralamak gerekirse kısa-orta ve uzun vadeli olarak açıklamak
gerekir. Kısa vadeli özetlersek;
yarışmacı bir takım yaratmak ve branşı tanıtıp ilgi toplamak. Orta vadeli;
çıtayı her geçen gün yükseltmek, altyapıya ilginin artmasını sağlamak, tercih
haline gelmek. Uzun vadede; en üst ligde temsil etmek, ekonomik olarak kendi
potansiyelini yaratma, etiket değerini oluşturmak, ciddi planlı alt yapı ve
ekonomi ile bölgede vitrin değerini oluşturmak ve bir diğeri futbol şehrinde
salon kültürünü yerleştirip holiganizmden uzak iyi oynayanın alkışlandığı bir
kültür oluşturmak.
-Lig oyuncularının
transferleri sonucu olumsuz eleştirilere maruz kalması bu düşünceyi
oluşturmakta yani insanların gözünde; 2. ve 3. Lig takımların güçsüz ya da
kolay gruplar olarak görülmesinin nedeni sizce nedir?
-Aslında bu konu başlı başına tartışma
konusu. Ben 2. Ve 3. Liglerin çok kolay olduğunu düşünmüyorum. Bugün 2.lik her
iki grupta lig düzeyinde top oynuyor. En az 7-8 takım olduğunu düşünüyorum. Tam
tersi henüz gelişimini tamamlamamış ve daha kötüsü çok yüksek rakamlardan bir
çok oyuncunun 1. Lig de oynadığını düşünüyorum. 2. Ligde veya 3. Ligde
oynamadan direk genç takımlarından (pav) takımlarından lige gidip oralarda
yıllarca yedek kalan ya da antrenör oyuncusu olarak bekleyen çok oyuncu var.
Son 5 yılın 2. Lig istatistliklerine bir bakın kaç oyuncu 2. Ligde çok başarı
gösterip lige sıçrama yapmış. Burada
başka etken ve faktörler var. Oyuncunun huzur araması, oynama isteği, ekonomik
durum veya kariyer planlaması bu çok yönlü tartışılabilecek bir konu.
-Size göre; 2. Lig takım ve maç sayısı
yeterli mi? Bir üst lige çıkma aşamasında tecrübe açısından. Özellikle voleybol
adına yeni bir oluşum içerisinde olan şehir takımları için?
-2. lig takım ve maç sayıları artması tabi ki
kaliteyi arttırır. Ancak bunların oluşabilmesi için Türkiye’deki spor
politikasının değişmesi ve adının konması gerek. Hitap ettiğiniz yağ gurubu
çoğunlukla öğrenci, eğitim sistemi, spor yapmak ve sporcu yetiştirmek ne kadar
zor ise bunu yapmakta o derece zor olsa gerek. O zamanda takım sayısını
artırmak güzel olabilir. Ancak önemli olan o sağlıklı kulüplerin devamlılığını
sağlamak ve teşvik etmek, lig statüsü tartışılmalı ya da değerlendirilmeli.
-Grubunuzdaki 2 takım maddi imkansızlık
sonucu maçlara çıkmayarak lig bitmeden ihraç edildi. Bu konuda neler söylemek
istersiniz. Sponsorsuz takım kurmanın özellikle diğer branşlara sahip kulüpler
için külfet midir?
-Grubumuzda ligden çekilen iki takım için ve
en önemlisi oyuncular için üzgünüm. İkisi de farklı nedenlerden dolayı ligden
çekildi. Ancak şunu söylemek gerekir; aynı durumda olan fakat lige devam eden
gruplarda bir çok takım var o yüzdendir ki, iyi yönetim planlama ve gerçekçi
hedefler koymak, taahhütlerini yerine getiren güçlü, kurumsal, kişilere bağlı
değil de kitlelere bağlı sağlıklı kulüp yapıları oluşturmak gerekir. Eğer
bunları yerine getirebilirseniz sponsor zaten sizi bulacaktır. Etiket değeriniz
sponsorunuzun da menfaatine olacaktır. Burada asıl olan sponsorunuzun parasını
kendi paranız gibi harcayıp ekonominiz ile doğru hedef koymak.
-Voleybol takımlarının sponsor sorunu ve bu
sorunun her geçen yıl artmasına karşılık geliştirilmesi açısından herhangi bir
girişiminiz oldu mu ya da hedeflerinizi büyültmeniz için planlarınız arasında
böyle bir görüşmeler var mı?
-İnsanlar daha doğrusu ticari kurumlar nereye
paralarını yatıracaklarını ve bu paralar karşısında ne gibi kazanımlar elde
edeceklerini zannedersem bizden daha iyi biliyorlar. Sadece bizim yapmamız
gereken ürün kalitesini artırmak ve ürünü iyi pazarlamak çoğula yayılabilmek
tabi ki öncelikli olarak ilinizin ekonomik gerçeklerini bilmek ve bu gerçekler
doğrultusunda hareket etmek gerekir. Eğer hedefiniz ulusal bir hedef ise oraya giderken
orada yarışırken neyi satacağınızı ve kimler ile yarışacağınızı doğru tespit
etmeniz gerekir. Bu konuda çok ciddi çalışmalarımız devam ediyor tabi ki.
Trabzon dinamikleri de meyvenin olgunlaşmasını beklediklerini biliyoruz. Biz de
bu meyveyi bir ürün haline getirmek için uğraşıyoruz zaten.
-Altyapı takımlarınız ne
durumda, oyuncu alamasak da sahada oynayacak tecrübeye sahip altyapı oyuncusu
yetiştiriyoruz diyebilir misiniz?
-Başladığımız noktadan bu yana çok yol kat ettik.Altyapı
ile ilgili çok ciddi bölgesel planlarımız var kısa vadedeki hedeflerimiz tuttu
diyebiliriz. 100’e yakın altyapımız da çalışan çocuklarımız var. Artık arayan
değil aranan olduk. Ancak Anadolu da piramiti ters kurmak zorundasınız. Önce
bir A takımınız ve bu takımın yarışmacı olması gerekiyor ki tercih edilesiniz. Yine
kısa vade de bir çok ilk öğretim okullarında takım olarak söyleşilere katılıp
branşımızı anlatıp onları salonlara çağırıyoruz ama altyapı uzun vadede sonuç
beklenen ve emek isteyen bir iştir. Bu anlamda bölgesel olarak planlarımız var.
Unutulmamalı ki sadece sporcu değil altyapılarda çalışacak antrenör
yetiştirmekte çok önemli.
-Trabzon halkı için voleybol’un önemi nedir?
Başarılı olmanız bu şehre bu branşı sevdirmek için katkı sağladı mı? Size göre
ilgi yeterli mi?
-Trabzon bir spor şehridir. Tarihini
incelediğinizde olimpiyatlara sporcu göndermiş cumhuriyet öncesi spor
müsabakalarının yapıldığı sosyal ve kültürel zenginliklere sahip olan bir
şehirdir. Sporun her türlüsünü benimseyen ve yaşatmaya çalışan bu unsurları
içinde barındıran bir şehiriz. Belli branşlar var ki bunlardan birisi de
voleybol. Tarihsel süreç içinde bazen yatırım anlamında belli kesintilere
uğramış ve bazı branşlar şehirde daha ön plana çıkmış. Bu kesintiye uğrayan
branşların bilinmediği değil de yeterli ilgi ve alakanın gösterilmemesi ile
orantılıdır. Biz bu yıl bazı farklı uygulamalar getirerek branşımızı tekrar
eski günlerine geri getirmek için çalışıyoruz. En önemlisi İlimizde 2011
gençlik olimpiyatları için yapılmış bir çok tesis var. Buralara hareket
kazandırmak adına bazı maçlarımızı ilçe salonlarında oynuyoruz ve inanın
salonlar her defasında doluyor. Merkez salonumuzu da yaklaşık dolduruyoruz
diyebilirim. Yerel 8 gazetemiz var haftanın 4 günü spor sayfalarında bir
sayfayı işgal edebiliyorsak ilgi uyandırıyoruz kanısındayım.
-Başkan Sayın Mehmet Öz, bir yazısında; şehirde çok genç olduğunu ve bu gençlerin doğru yönlendirilemediğinden yakınmıştı. Siz herhangi bir girişimde bulundunuz mu bunun için yani gençlerin önceliği voleybol olması için turnuva gibi bir organizasyonunuz oldu mu sezon başlangıcında?
-Başkanımız bu anlamda tatminsiz. Biz ne
kadar uğraşsak da o yinede tatmin olmaz. Her eve girmek istiyor. Deniz yıldızı
hikayesi bu böyle düşünmesi bugün tüm branşlara bakacak olursak altyapılar da
lisanslı 1500 civarında sporcu olmazdı. Bu sezon değil ama önceki sezonlarda
bir çok etkinlik yaptık. Bir çok il takımını ilimizde misafir edip hem turnuva
hem de ilimizin tanıtımı ile ilgili bir çok etkinlik yaptık. Örnek vermek
gerekirse; geçen yıl Sarıyer belediyesi, Bursa büyükşehir, ve Tirebolu
takımlarını misafir edip 3 günlük bir turnuva düzenledik.
-1. Ligin İstanbul ağırlıklı olmasını nasıl
değerlendiriyorsunuz özellikle doğuda voleybolun sınırlı olmasını ve bu konuda
girişimlerin yok denecek kadar az olması konusunda? Sizinde imkansızlıklar
içinde bu takımı en iyi noktaya getirme çabalarınız bu tabuyu yıkmak için
yeterli mi?
-Aslında bu ülke ekonomisi ve nüfus oranı ile
direkt orantılıdır. Ancak unutulmamalıdır ki kulüplerde onayan oyuncuların çoğu
Anadoludan gelen çocuklardır. Yine diyebilirim ki, bu sorunuzda başlı başına
tartışılacak ve ele alınması gereken bir konudur. Bana göre çok yanlıştır.
Ancak realite böyle gösteriyor. Diğer branşlar farklımıdır acaba… Bakın
İstanbul’a başkaldırmış bir Anadolu takımı Trabzon Spor var ve bu
başkaldırışında çoğunluğu kendi yörenin yetiştirdiği oyuncular. Daha da ileri
gidersek bugün Türkiye’nin hangi futbol takımında Trabzonlu bir futbolcu yok
acaba 1.2.3. ligleri de katabiliriz. Neden diğer branşlarda da olmasın. Hedef
ulaşılamayacak bir hedef değil yıllarca Samsun, Adana, Diyarbakır, Tokat, Bursa
voleybolda söz sahibi oldular. Yetiştirdikleri oyuncuların haddi hesabı yok. Bu
anlamda imkansızlık diye bir şey yoktur. İmkansızlıklarınızın ne olduğunu iyi
tespit etmek ve iyi planlama ile her şey mümkündür. Olmayanı dilemek, ağlamak
bizi bir yerlere taşımaz, olmayanı olağana nasıl dönüştürebiliriz diye düşünüp,
geliştirip, hayal edip gerçekçi davranmamız gerekir.
-Federasyonun yenilenmesi ile alt liglerin
imkanları, onlara olan yararları, zararları neler?
-Federasyonumuz çok yeni bu konuda bir şey söylemek için erken.
İzleyip göreceğiz ancak şunu söyleyebilirim; maç yayın anlaşmaları henüz
yapılmadı bu bile bizim ürün kalitemiz açısından son derece olumsuz. Yine de
konuşmak için erken. Bir diğer beklentimiz de 2. Lig takımlarının iddia kapsamı
içine alınması ve ekonomik olarak takımlara biraz soluk aldırılması bence bu
çok büyük bir icraat olurdu yapılabilirse. Diğer taraftan Erol bey ve yönetim
çıtayı çok yükseltile. Yapmış oldukları Türk voleybolu açısından kimse
tarafından inkar edilebileceğini sanmıyorum. Gerçi inkar edilse ne olur hepsi
yerinde duruyor. Bu anlamda yeni federasyonun işinin zor olduğunu düşünüyorum.
Ama bir gerçek var ki zor olanın başarılması ülke voleybolu açısından çokta
olumlu olacağı kanısındayım.
Not: Anadolu’da voleybol; voleybol kulüpleri,
hakemleri, antrenörleri gelişimi ve Federasyonumuzdan beklentiler adı altında
önümüzdeki aylar içerisinde bir çalıştay düzenlemek için çalışmalarımız var.
Bunun ile ilgili belki daha ileriki tarihler de basın ve medya konusu içinde de
istişare yapabiliriz. Bu çalıştay gerçekleşirse beklentiler daha net ortaya
çıkarsa Federasyonumuzun Anadolu ile ilgili çalışmaları konusunda belki fikir
vermiş olabiliriz kanısındayım.
-Genel olarak belirtmek, söylemek istediğiniz
bir şey var mı?
-Söylenecek çok şey var. Sıralamak ile bitmez
teşekkür ederim…
-Son olarak voleyblok
hakkında neler söylemek istersiniz?
-Şunu vurgulamak isterim bu kadar
İstanbul-İzmir-Ankara takımı ve özellikle lig takımı varken bizi bir Anadolu
takımını dikkate almanız, merak etmeniz bizim için sevindirici. Demek ki
Anadolu’da neler oluyor diyen birileri var. Teşekkür ederim.
Ve bir diğer önemli nokta;
Trabzon da, Trabzonspor dışında bir branşı
ve takımı insanlara sevdirmenin zorluğundan yakınan Başkan Mehmet Öz'e göre İdmanocağı
Kulübü hedef politikası olarak;
“Kurulduğumuz
günden bu yana amacımız sadece teknik olarak başarılı sporcular
yetiştirmek değil aynı zamanda hayatın zorluklarına karşı güçlü duruş
sergileyen bireyler yetiştirmek olmuştur. Sporda, Zihinsel ve fiziksel
bütünlüğü sağlamak önemlidir. Saha içinde ve dışında her zaman aynı duruşu
sergileyebilen disiplinli ve güçlü sporcular yetiştirmek bizim için önemlidir.
Sporcularımızın her birine verdiğimiz değerle motivasyonlarını artırmaya ve
kendi değerlerinin farkında olmalarını amaçladık. Verdiğimiz destekle
enerjisi yüksek, yaptığı işten keyif alan, başarılı, disiplinli, azimli
çalışkan ve hedefleri doğrultusunda kendilerine güvenen gençler
yetiştirmek oldu. Biz bu yolda yılmadan yorulmadan keyifle ilerlemeye devam
edeceğiz. İdmanocaklı, dün başarılı idi, bugünde başarılıdır yarın daha
başarılı olacaktır.”
Diyerek kulüp
olarak bu branşa ve spora olan bakış açılarını ve beklentilerini bizimle
paylaştılar.
Bizde;
Röportaj
isteğimizi kabul eden, Başkan Mehmet Öz ve sorularımızı samimi bir şekilde
cevaplayan ve hakkımızda böyle güzel bir eleştiride bulunan Antrenör Nuri
Hazaroğlu’na ve Bloğumuz adına röportajı yapan, Aydın Bayburt arkadaşımıza
teşekkür ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder