Sarıyer voleybol takımındaki
görev değişikliğinde sorgulamamız gereken şey,
Mehmet Bedestenlioğlu yerine tercih edilen antrenör konusunda
doğru bir karar verilip verilmediği. Önceki sezonlarda en çok takıldığım nokta,
Gökhan hocanın takımı sahiplenme, taktik verme, maçın gidişatına etkisiz
tavırları bir Beşiktaşlı olmama rağmen izlediğim her maçında aynı tavrı
sergilemesi rahatsız etmişti. Galatasaray bayan voleybolda antrenör olduğu
zamanda yaptığı açıklamaların yanı sıra kendi başarısızlığını oyuncusuna
maletmesi de son derece vahim bir durumdu.
Gökhan Edman’ın Kendisi
yıllardır voleybolun içinde olmasına rağmen;
(''VOLEYBOL
DENİNCE FENERBAHÇE AKLA GELİYOR''
Fenerbahçe
Acıbadem ile Galatasaray'ı maddi olarak yan yana koymaları halinde
Fenerbahçe'nin üstünlüğünün tartışılamayacağını belirten Edman, ancak bugüne
kadar sadece voleybolda değil, pek çok branşta çok para harcayan takımlar
olduğunu, bunların ne kadarının başarıya ulaştığını izleyip gördüklerini
söyledi. Galatasaray'ın yeni sezonda yine de Fenerbahçe'ye rakip
olabilmek için çalışacağını anlatan Edman, Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki
rekabetin ayrı bir şey olduğunu, ne kadar para yatırılırsa yatırılsın, sonucun
sahada belli olacağını ifade etti.”)
Yaptığı açıklamaya göre şuan
ligde ve Avrupa da nağmalup olan Vakıfbank bütün kupaları alacak diğer takımlar
bıraksın yeni sezona hazırlansın:) yani yaptığı açıklamaya göre mantık bu
kendisine göre ve şunun bilincinde olamamış sanırım; görev aldığı Galatasaray 2
dünya yıldızının olduğu takımı kadrosunda sıradan oyuncular ile eleyip
şampiyonluk yarışında saf dışı bıraktı. O yüzden yıldız oyuncudan ziyade takım
olabilme olgusuna sahip oyuncuların alınmasının gerektiğini kavrayamamıştı
sanırım.
Bir diğer olay da;
(Altın Set)’e giden maçta skor 14-15 iken Ivana Djerisilo’nun hakeme
tepkisi sonrası sarı kart görmesi ve
ceza puanıyla da maçı rakibin kazanmasına neden olmuştu. Böylece 39,5 derece
ile oynayıp sakatlıktan yeni çıkan oyuncuyu oynatıp 20 sayı ile oynatıp
sakatlığının daha ciddi ilerlemesine neden olmasına rağmen vazgeçmeyip tüm
maçlarda oynayan oyuncusuna karşı bencilce davranıp kendini kurtarmak adına
oyuncusunu harcayan antrenörden beklenti ne derece olabilir ki…
Sormak lazım acaba Sayın Gökhan hocam o zaman;
-Dilara neden
oynatılmadı Almanyada ki Avrupa maçında?
- Karina
Ocasio neden oynamadı?
-Ebru Elhan hiç
oynamadığı halde neye göre tekrar sözleşmesi yenilendi?
Bunların
cevabını vermek yerine İvana’yı günah keçisi seçmek daha cazip geldi sanırım…
Aslında
burada sorgulanması gereken maç uğruna oyuncusunu kaybetmeyi göze alan Gökhan Edman
mı yoksa oyuncusunu kazanmak uğruna maçı kaybetmeyi göze alan Mehmet hoca mı
daha disiplinli işine karşı... Kendisini defalarca yenilgilerden kurtaran İvana’ya
karşı bencilce davranıp yönetimin önüne atıp, kendi başarısızlığını örtbas
etmeye çalışmasını unutmadı kimse ve tabi Dilara gibi genç yeteneği de
bitirdiğini. Aynı şekilde maç anında Büşra’ya güvenip tüm eleştirileri
üstlenip Büşra’yı Eczacıbaşı'na ve Milli takıma yeniden kazandıran Mehmet hoca
bugün Ceren gibi genç yeteneğe güvenip çoğu maçta en skorer oyuncu olmasını
sağladı verdiği güven ile. Galatasaray’dan ayrıldığında bıraktığı takım
Neslihan ve Grünlü Vakıfbank’ı eleyip bugünkü Galatasaray takımının oluşmasındaki
en büyük paylardan birine sahip. Aynı zamanda bugün ki Gizem gibi bir
liberonun yetişmesinde de en büyük paya sahip kişidir Mehmet hoca.
İkisi
açısından bakıldığında biri takımlara başarı kazandırmanın yanında o takımlarda
oynatacak oyuncu da kazandırmaktan yana olan bir antrenöre karşı günü hatta
maçı hatta başarısızlığını ve kendisini kurtarmak adına çaba sarf eden bir antrenörü
seçen Sarıyer sezon sonunda bakalım kaçında bitirip neler hedefleyecekler.
Kıyaslamaktan ziyade neye göre bu karar verildi ve neden hep
Mehmet hocanın sonrasında seçilen antrenör Gökhan Edman oluyor ve kendisi neden
hep evet diyerek sorgulamadan kabul
ediyor… Hadi diyelim Mehmet hoca sorunlu peki Gonca Dilik neden görevi bıraktı
onun gibi bir hocanın da bu olumsuzluk içerisinde yer alması yolunda gitmeyen bir
şeylerin olduğunu göstermiyor mu?
Sarıyer’in başarılı olup iyi bir sıralamada bitirip umut
vereceğini düşünüyordum ancak bu düşüncemden artık emin değilim çünkü göreve;
bulunduğu takımı başarısız gösterip diğer takımları öven ve kendisi
başarısızlığını örtbas etmek adına takımın en önemli oyuncusunu günah keçisi
ilan eden bir hocanın görevi devralması sonucu artık bu takım hakkında tereddüt
etmeme neden oldu…
Sarıyer’e yeni YENİ TEKNİK DİREKTÖRÜ ile başarılar diliyorum:)
Not: Yazıda haddimi aştığımı düşünenler olursa; ben hasta bir Beşiktaşlı
olarak Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarını kaçırmadan izleyip zaman ayırıyorsam
haddimi aşmadan eleştirme hakkına sahibim. Asıl sorun olumlu şeylerde ben
demiştim, yazmıştım, görmüştümcülerin yerine sus pus olanların neden görmezden
geldiği…
SAYGIlar
Ayşegül KAYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder