7 Nisan 2015 Salı

Harika Kızlar!

Ne hafta sonuydu ama bol heyecanlı ve müthiş maçlarla dolu.

İnsan çok gururlanıyor, her iki takımımızı da ne kadar tebrik etsek az. İllaki birisi şampiyon olacaktı ve o da bu sene Eczacıbaşı Vitra oldu. Çok iyi çalışmanın, eksik yerlere doğru transferler yapmanın ve bence en önemlisi takım olabilmenin sonuçlarını aldılar bu hafta sonu. Müzedeki eksik kalan kupa da böylece tamamlanmış oldu.


Bu kadar güzel bir atmosferden ve mutluluktan sonra insanın maçın gidişatı hakkında yazacak bir şey kalmıyor artık. Yalnızca dikkati çekmek istediğim şey Nilay  (Asuman) – Gözde Yılmaz üçlüsünün takıma ne denli faydalı olduğudur. Nilay ve Gözde oyuna girdikten sonra bir oyuncunun pozisyonunda yapabileceği ne varsa hepsini yaptılar. İki gün genelinde, Eczacıbaşı’nda aksayan orta oyunu da olmasaydı skorlar çok daha farklı olabilirdi.  Orta oyuncuların daha önceki maçlarda olduğu gibi skorer olamaması sorununu, Eczacıbaşı takım olmayı başararak, kenetlenerek gerçekleştirdi. Her oyuncunun bu kupada çok emeği var ancak,  tekrar tekrar söylemek lazım, Gülden Kuzubaşıoğlu, müthiş bir karakter ve müthiş bir oyuncu. Türkiye’nin en iyi liberosu ve ileride de gelmiş geçmiş en iyi liberosu olarak anılacağına eminim. Bir oyuncu için bundan daha büyük gurur olamaz diye düşünüyorum.


Bu başarı yıldız oyuncularla dolu olan takımların ancak takım oyunu oynadıklarında başarıyı getirebileceklerini bir kez daha gösterdi. Yıllardır bunu zaten Vakıfbank yapıyordu ancak artık Eczacıbaşı Vitra da başardı. Vakıfbank’tan söz açılmışken, hem yarı final hem de üçüncülük maçında Robin de Kruijf ve Vasileva transferlerine gerek var mıydı diye bir kez daha düşündüm, özellikle de Kübra oyuna girdiğinde.  Gelecek sezonun transferleri hep dörtlü final sonrası şekillenmeye başlar, o yüzden Vakıfbank’ın da bu konuda düşüneceğini sanıyorum. Eczacıbaşı’nın da Larson ve De La Cruz’u takımda tutmasını umuyorum.


Şimdi başarıyı kutlama, tadını çıkarma zamanı ancak malum lig ve Türkiye kupası maçları devam ediyor.  Tam bir hafta sonra Ankara’da kupa maçları var. Oyuncular için çok zor bir durum, o coşkuyu yaşayıp üzerinden bir hafta bile geçmeden gelip kupa maçı oynamak. Federasyonun maç takvimi konusunda biraz daha duyarlı olmasını bekliyorum.

Hafta sonu gururumuz Vakıfbank ve Eczacıbaşı ile birlikte dörtlü finalde yer almasını sonuna kadar hak eden ama kurallar gereği Vakıfbank ile eşleşen Fenerbahçe ve Galatasaray Ankara’da Türkiye Kupasını kazanmak için oynayacak.  Polonya’da gördüğümüz muhteşem seyirci kalitesini, hafta sonu Ankara’da görmek dileğiyle, herkes salonlara…

Sevgiler
Damla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder