Ne
hafta sonuydu ama bol heyecanlı ve müthiş maçlarla dolu.
İnsan
çok gururlanıyor, her iki takımımızı da ne kadar tebrik etsek az. İllaki birisi
şampiyon olacaktı ve o da bu sene Eczacıbaşı Vitra oldu. Çok iyi çalışmanın,
eksik yerlere doğru transferler yapmanın ve bence en önemlisi takım olabilmenin
sonuçlarını aldılar bu hafta sonu. Müzedeki eksik kalan kupa da böylece
tamamlanmış oldu.
Bu
kadar güzel bir atmosferden ve mutluluktan sonra insanın maçın gidişatı
hakkında yazacak bir şey kalmıyor artık. Yalnızca dikkati çekmek istediğim şey
Nilay (Asuman) – Gözde Yılmaz üçlüsünün
takıma ne denli faydalı olduğudur. Nilay ve Gözde oyuna girdikten sonra bir
oyuncunun pozisyonunda yapabileceği ne varsa hepsini yaptılar. İki gün
genelinde, Eczacıbaşı’nda aksayan orta oyunu da olmasaydı skorlar çok daha
farklı olabilirdi. Orta oyuncuların daha
önceki maçlarda olduğu gibi skorer olamaması sorununu, Eczacıbaşı takım olmayı
başararak, kenetlenerek gerçekleştirdi. Her oyuncunun bu kupada çok emeği var
ancak, tekrar tekrar söylemek lazım,
Gülden Kuzubaşıoğlu, müthiş bir karakter ve müthiş bir oyuncu. Türkiye’nin en
iyi liberosu ve ileride de gelmiş geçmiş en iyi liberosu olarak anılacağına
eminim. Bir oyuncu için bundan daha büyük gurur olamaz diye düşünüyorum.
Bu
başarı yıldız oyuncularla dolu olan takımların ancak takım oyunu oynadıklarında
başarıyı getirebileceklerini bir kez daha gösterdi. Yıllardır bunu zaten
Vakıfbank yapıyordu ancak artık Eczacıbaşı Vitra da başardı. Vakıfbank’tan söz
açılmışken, hem yarı final hem de üçüncülük maçında Robin
de Kruijf ve Vasileva transferlerine gerek var mıydı diye bir kez daha
düşündüm, özellikle de Kübra oyuna girdiğinde.
Gelecek sezonun transferleri hep dörtlü final sonrası şekillenmeye
başlar, o yüzden Vakıfbank’ın da bu konuda düşüneceğini sanıyorum.
Eczacıbaşı’nın da Larson ve De La Cruz’u takımda tutmasını umuyorum.
Şimdi başarıyı kutlama, tadını çıkarma
zamanı ancak malum
lig ve Türkiye kupası maçları devam ediyor.
Tam bir hafta sonra Ankara’da kupa maçları var. Oyuncular için çok zor
bir durum, o coşkuyu yaşayıp üzerinden bir hafta bile geçmeden gelip kupa maçı
oynamak. Federasyonun maç takvimi konusunda biraz daha duyarlı olmasını
bekliyorum.
Hafta
sonu gururumuz Vakıfbank ve Eczacıbaşı ile birlikte dörtlü finalde yer almasını
sonuna kadar hak eden ama kurallar gereği Vakıfbank ile eşleşen Fenerbahçe ve Galatasaray Ankara’da Türkiye Kupasını kazanmak için
oynayacak. Polonya’da gördüğümüz
muhteşem seyirci kalitesini, hafta sonu Ankara’da görmek dileğiyle, herkes
salonlara…
Sevgiler
Damla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder