23 Haziran 2012 Cumartesi

Bilgilendirme!

Değerli Voleybol Severler;


Melis Tuncel; Olimpiyat başarısı elde eden Sultanlarımıza destek için salonda yerini alarak canlı izleyecek, her maç sonrası sizlerle bu sayfada buluşup maçları yorumlayacak ve maç fotoğrafları ile uzun bir aradan sonra bizlerle olacak.


Saygı ve Sevgilerimizle
Voleyblok 



15 Haziran 2012 Cuma

Hedef hazıra konmak...

“Hedef abone olmak”
Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) Başkanı Erol Ünal Karabıyık, "Bundan sonraki hedef, bu tarihi başarıyı kalıcı ve devamlı hale getirip voleybolu olimpiyatlara abone yapmak olmalıdır" dedi.
Erol Ünal Karabıyık AA muhabirine, başarının, kalıcı ve sürekli olması halinde bunun bir başarı sayılabileceğini söyledi.
(A) Milli Bayan Voleybol Takımı’nın 2012 Londra Olimpiyatları’na katılmaya hak kazanmasını değerlendiren Karabıyık, "Altı sene boyunca durup dinlenmeksizin dokuduğumuz bir desen var voleybol tarihine. Bu desen, altyapı, gençlik deseni. Derin dalga olarak da adlandırabilirim. Çok büyük, çok derin bir dalga geliyor Türk voleyboluna. Yeter ki sistem aynı disiplinle işletilsin" diye konuştu. Olimpiyatlara katılma başarısını getiren en önemli nedenlerin başında, "kendilerini tüm varlıklarıyla hedefe konsantre etmiş sporcular ve teknik heyeti" gösteren Karabıyık, sporcuları bu kapasiteye eriştirecek güçte kulüp ve lig yapısının da etkili olduğunu kaydetti.
2011-2012 sezonunda uygulamaya koydukları yabancı oyuncu sınırlamasının bu başarıda büyük rol oynadığına dikkati çeken Karabıyık, "Bu sayede, olimpiyat kıta elemesinde teknik heyetimizin görev verdiği tüm oyuncularımız, Avrupa şampiyonu çıkaran ligimizde mücadele ederek hazırlanma fırsatı buldular. Üstelik Şampiyonlar Ligi performansımızı aynen muhafaza ederek" dedi. Ankara’daki olimpiyat elemelerinde "final maçını kazanmış bir Milli Takım'ın sevinç sahnesini unutamayacağını" dile getiren Karabıyık, "Bu sahneye sonra Neslihan Darnel’in sevinç gözyaşı döktüğü anlar da karıştı" dedi.
Başarıda istikrar
Karabıyık, olimpiyatlardan sonra federasyon başkanlığı süreciyle de ilgili şunları söyledi:
"Başarıya değil, başarıda devamlılığa endeksli bir çalışma ahlakım var. Görev sürem içindeki sistemleşme, tesisleşme, altyapı oluşturma ve milli takım performanslarına baktığım zaman bunların tümünde sürekli bir yükselme ivmesi olduğunu görüyorum. Bu nedenle 2012 yılından sonra camiadan görev talep edip etmeyeceğimi yalnızca olimpik eleme başarısı değil, 2006 yılından bu yana üzerinde mesai harcadığımız tüm çalışma alanlarındaki performansa bakarak belirlemek zorundayım. Yükseliş ivmesi, beni başarıda devamlılığın görevde devamlılığa bağlı olduğuna ikna ederse, elbette heyecanım artar ve camianın karşısına hepimizi daha da heyecanlandıracak yeni projelerle çıkıp görev isterim."
Bir görev değişikliği olması halinde voleybolu değil, Federasyon Başkanlığı'nı geride bırakmış olacağını kaydeden Karabıyık, şöyle devam etti: "Ben, kendimden öndeki başkanların açtığı yoldan yürüdüm. Benden önceki başkanlar, bugün varlığını sürdüren kulüplerden önceki kulüpler olmasaydı, ben bu işleri yapamazdım. Görev sürem içinde kulüplerimizle, idarecilerimiz ve elbette personelimizle iyi bir takım oyunu oynadığımızı söylemeliyim. Bu anlamda, çok yakın takım arkadaşlarım olan yönetim kurulu üyeleri ve federasyon çalışanlarını
 geride bırakmak beni üzecektir."
Avrupa Plaj Voleybolu Merkezi
Antalya’nın Alanya ilçesindeki Avrupa Plaj Voleybolu Merkezi’nin açılamadığını anlatan Karabıyık, "Kaynağı, yeri, hatta binaları dahi hazır olduğu halde, tesisler Van depremzedelerine tahsis edildiği için manen mutluluk duyuyorum. Ancak bu tesisleri devralamadığımız için, ihtiyacı karşılayacak biçimde güncelleyerek hizmete açma fırsatı bulamayışımıza üzüleceğim" dedi. Karabıyık, Avrupa Voleybol Konfederasyonu ya da Uluslararası Voleybol Federasyonları Birliği yönetimlerinde görev alıp almayacağıyla ilgili de şunları söyledi:
"Voleybol kapsamı içinde, benim için TVF başkanlığından daha üstün bir görev yoktur, olamaz. Bana göre TVF başkanlığı, kişisel olarak da kurumsal olarak da herhangi bir uluslararası kurumun herhangi bir ferdi olmaktan çok daha kıymetli ödevlerle yüklüdür. Avrupa voleybol ailesinin uluslararası organizasyon çatısı altında ülkesinin menfaatlerini koruyan ve temsil eden bir ulusal federasyonun başkanı olarak kalmak beni daha mutlu ve daha fazla motive eder."

"Hedef hazıra konmak"

“Altı sene boyunca durup dinlenmeksizin dokuduğumuz bir desen var  voleybol  tarihine. Bu desen, altyapı, gençlik deseni. Derin dalga olarak da adlandırabilirim. Çok büyük, çok derin bir dalga geliyor Türk voleyboluna.”
Türk voleyboluna büyük ve derin bir dalga geliyorMUŞ, yıldız ve genç takımdaki başarılı ve geleceği parlak kaç oyuncuyu Milli takıma monte edebilmiş ki şimdi bunu iddaa ediyor; önceki ve şimdiki genç ve yıldız takımlarının şuan durumları nedir? 6 senede Türk voleyboluna kaç oyuncu kazandırmış? TVF spor lisesinin başarısı deniliyor kaç tanesi spor lisesi öğrencisiydi toplama kampı gibiydi resmen…
Altyapı denetimi ne durumda kapanan kulüplerin altyapı oyuncularına ne oldu;
Türk Telekom kapandı altyapısı nereye gitti?
SGK voleybol takımı kapandı altyapısı nereye gitti?
Vakıfbank İstanbul’a taşındı, Ankara altyapısı nereye gitti?
Cevap basit çevresi ve arkası olan oyuncular iyi takımda diğerleri de ya bıraktı ya da karga tulumba birer takıma yerleştirildi…
Hatta okuduğum bir haberde bazılarını Karşıyaka Spor kulübü almış ve altyapısında yetiştiriyormuş. Hal böyle iken nasıl oluyor da altyapı deseni derin oluyor? Evet derin olduğundan şüphemiz yok…
6 senede kazandırılan tek şey salon onu da hayrına yaptırmıyor devletin parası ile yapılıyor. Erkek Milli takımı; genç oyuncuların son sezonda aldığı başarı dışında kaç oyuncu kazandırmış lige ve kaç kupa kazandırmış? Başarısızlıklar yazılırsa başarılar gölgenin de gölgesinde kalır. Erkek altyapıları ne durumda haberi var mı sayabilir mi acaba lig takımlarının genç oyuncularını ya da 2. Ve 3. Lig oyuncularını? Asıl yabancı sınırlaması bu liglerde çıkmalı taze kan bu şekilde kazanılır ve süreklilik kazanır. Öyle 6 yıldır aynı oyuncular ile oynayıp başardık inandık kazandık yabancı sınırlaması çıkardık o sayede kazandık ile olmuyor… o oyuncular alınlarının akıyla kazanıp bu başarıları elde ettiler.
“Olimpiyatlara katılma başarısını getiren en önemli nedenlerin başında, "kendilerini tüm varlıklarıyla hedefe konsantre etmiş sporcular ve teknik heyeti" gösteren Karabıyık, sporcuları  bu kapasiteye eriştirecek güçte kulüp ve lig yapısının da etkili olduğunu kaydetti.”
Lig yapısı mı hangi yapıdan bahsediyor kendisi, kapanan, parası olmadığı için ligden çekilen ve (21-4) gibi vahşet set sonuçları ile oynanan maçların kalitesinden mi bahsediyor. Kaç takım kapanmış, kaç takım ligden çekilmiş, kaç takım düşmemeye oynamış? Bunların cevapları, sonucu kaliteden nasıl bahsedebilir? Ligdeki başarısızlığı ve erkek Milli takımının rezil durumunu, Filenin Sultanlarının başarıları ile ne zamana kadar örtbas etmeye çalışacak acaba kendisi?
“2011-2012 sezonunda uygulamaya koydukları  yabancı oyuncu sınırlamasının bu başarıda büyük rol oynadığına dikkati çeken Karabıyık, “
Yabancı sınırlamasının olimpiyat başarısında etkisinin büyük olduğunu söylüyor;
Oyuncular;
Esra Gümüş, Gülden Kayalar Kuzubaşıoğlu, Neslihan Darnel, Büşra Cansu, Ergül Avcı, Gözde Kırdar Sonsırma, Güldeniz Önal, Gizem Güreşen, Bahar Toksoy, Özge Kırdar Çemberci, Eda Erdem Dündar, Naz Aydemir, Polen Uslupehlivan, Neriman Özsoy, Öznur Yurtdagülen, Meryem Boz.
Yukarıdaki oyunculardan yedekte olan var mıydı sezon boyunca? Yoktu eee olmadığına göre nasıl oluyor da yabancı sınırlamasının büyük bir katkısı olduğunu iddaa ediliyor?
Kızların başarılarında kendine pay çıkarmak yerine bu takıma katkım nedir diye düşünülmeli. Hak aramak mesela? Olimpiyat vizesi alan kızlara ödül verildi mi basketciler dilenci gibi para dilendi haddinden fazla para alındı neden filenin sultanlarına verilmedi hem de onlanlardan daha büyük hatta büyüğünde büyüğü başarı alınmış iken?
“Başarıya değil, başarıda devamlılığa endeksli bir çalışma ahlakım var. Görev sürem içindeki sistemleşme, tesisleşme, altyapı oluşturma ve milli takım performanslarına baktığım zaman bunların tümünde sürekli bir yükselme ivmesi olduğunu görüyorum.” 

Başarıya değil ise neden; 4 yıllık başarısızlığa rağmen,  devamlılık hedef alındı:) sistemleşme derken sanırım; isim, soyad, torpil ve hoca kontenjanı ile milli takıma oyuncu alımı, tesisleşme; bahçelerde antrenman yapılan, imkansızlıkların haddi sınırı olmayan salonsuz şehirler dururken, salonların tıka basa olduğu şehirlere yapılan salonlardan bahsediyor. Altyapı oluşturma; hangi takımın altyapısı sayılabilir:) Milli takım performansına baktığı zaman sanırım filenin sultanlarından bahsediyor zira erkek takımına baktığım zaman diyemez çünkü ortada bir takım yok… Bardağın dolu tarafına bakın demek yerine delik kovanın içini dolduramayacağının da farkında buna rağmen neden hiç yokmuş gibi davranılıyor…

“Benden önceki başkanlar, bugün varlığını  sürdüren kulüplerden önceki kulüpler olmasaydı, ben bu işleri yapamazdım. Görev sürem içinde kulüplerimizle, idarecilerimiz ve elbette personelimizle iyi bir takım oyunu oynadığımızı söylemeliyim.”

6 yılı ve görev süresindeki gelişmeleri yazdırırken neden acaba geldiği sürede kazanılan oyuncu sayısı, alınan erkek milli başarı, kapanan çekilen kulüp sayısı ve maddi sorunlar yaşayıp ligden düşen takım sayılarını da yazdırsaydı.

Padişahım çok yaşa ile nereye kadar gidilecek acaba?

Yıllarca bu camiaya hizmet etmiş bir oyuncuya yapılan jubile de o salonun bomboş olması hakkında ne düşünmüş acaba?

Neden yapılan salonlardan birine FİLENİN SULTANLARI ismi verilmiyor? İsim mi uygunsuz yoksa hak etmiyorlar mı? Unutmasın ki kendisi bu kadar demeç veriyorsa bunu da FİLENİN SULTANLARINA borçlu;)

İnsan yapılan başarıları ödüllendirir. Sadece maddi anlamda değil manevi anlamda da ödüllendirir.

“Avrupa voleybol ailesinin uluslararası organizasyon çatısı altında ülkesinin menfaatlerini koruyan ve temsil eden bir ulusal federasyonun başkanı olarak kalmak beni daha mutlu ve daha fazla motive eder."
Ülke menfaatleri mi; milli maçları küçük düşürücü duruma getirip, oyuncuları koruyamayız diyerek yenilmiş sayılalım kararlarının verildiği bir federasyon ne zamandan beri ülke hakkımızı korumuş oluyor? Haklarımı korumak ile görevli bir federasyon uluslar arası arenada sorumluluğunu aldığı takıma karşı olup sorun yaşıyor…. Hangi temsilciden, menfaatten bahsediyoruz?

Uzun lafın kısası göstermelik işler yapıp başkalarının çabaları ile elde ettiklerini sahiplenmek ile abone olunuyorsa o zaman bu aboneliği birazda erkek takımları için yapın…


Not: Haber kaynağı linkinin altındaki yazı şahsıma aittir. Haberden cümleleri alıntılayıp yorumladım bilginize.

SAYGIlar
Ayşegül KAYA