25 Aralık 2015 Cuma

Voleybolda TEHLİKE Çanı Çalıyor!

Beşiktaş’ta kadın voleybol takımın ligden düşmesinden sonra erkek voleybol takımında da tehlike canları çalıyor.
Aynı yanlışlar yapılmasın diye örnek veriyorum,
Bayan takımında antrenör Adnan Kıstak ile bu şekilde devam edildi ve takımın düşmesi neredeyse garanti olmuşken görevi bıraktı…
2011-2012 sezonunda; 21 puan ile 9. Sırada tamamlıyoruz
2012-2013 sezonunda; 31 puan ile 6. Sırada tamamlıyoruz
2013-2014 sezonunda; 28 puan ile 7. Sırada tamamlıyoruz
2014-2015 sezonunda; 13 puan ile 11. Sırada tamamlıyoruz

Şimdi bunu neden yazdım, takımda yetişen geleceğimiz için önemli yetenekleri bu hoca ile kaybettiğimize hele hiç değinmeyeceğim, bu sonuçları alan hoca ile neden yıllarca devam edildi? Hadi onu da geç takımın göz göre göre düşmesine neden sessiz kalındı? Takım şuan 2. Ligde lider nağmalup devam ediyor. Koskoca takım ligden düştü hem de kaç sezon takıma bir başarı yaşatamayan Adnan Kıstak’a aman hocam ne yapıyorsunuz diye bir şey denilmemişken düştükten sonra sporcuyu suçlayacak duruma gelmek zaten basitliğin ötesiydi. Sonuçta bu kadar sezon başarısız bir hocayı görevde tutan sizken suçu sporcuya atıp kaçmak kolay bir yol olsa gerek… İşte hep bu yüzden,

Branşlar AMATÖR ama yönetimler PROFESYONEL olsun…

Gelelim şimdi erkek takımımıza;
Bu takım son yıllarda inanılmaz imkanlar ile mücadele ediyorken lige çıktı ve çıktığı sezon FEDA edildi ve o sezon takımın ligdeki oynama hakkı donduruldu hem de oyunculara sezonun açılmasına birkaç gün kala haber verildi. Ufak rakamlar alan sporculara alacaklarını feda edilmesi istendi vs.



“2012-2013 sezonunda lige katılım payını ödemeyen Beşiktaş yönetimi oyunculara şubeyi kapattığını bildirdi.
Dondurma gerekçesi; “Yönetimin bir sene boyunca, geçmişten gelen borçları temizleyeceği”
Efsane Başkanımızın da dediği gibi,
“Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz, Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz, Ama herkesi her zaman aldatamazsınız! (Süleyman Seba)”

Lütfen artık şu amatör branş rakamlarını yüksek göstermekten vazgeçin ve gösterdiğiniz rakamları gerçekten takımın başarısı için harcayın. Evet takımlarımızın gidişatı kötü (Bayan takımı 2. Lige düştü) ama bunun suçlusu yönetim çünkü hedefleri her zaman şampiyonluk-kupa olarak seçmediler amaç ligde kalmaktı. Sen Beşiktaş’sın ve hedefin hep en büyüğü olmalı!
Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz ama bu branşı yakından takip edenleri asla kandıramazsınız. Rakamları şişirirken o rakamlara uygunda oyuncu almanız lazım çünkü bu aldatmaya çalıştığınız bazı insanlarda artık ileride ne demek bu diye sorgulamaya başlayacaktır…

Bakın bu takım son yıllarda;
*2010-2011 sezonunda ise Beşiktaş bir kez daha ligde tutunamadı ve ligden düştü.
*2011-2012 sezonunu 2.ligde oynayan ve bu ligde normal sezonu namağlup lider bitirerek 1. Lige yükseldi.
*2012-2013 sezonunda lige katılım payını ödemeyen Beşiktaş yönetimi oyunculara şubeyi kapattığını bildirdi.
*2013-2014 sezonunda Beşiktaş, geçen sezon ligde haklarını dondurup 1.lige çıkma hakkından vazgeçtikleri için bu sezon 2. Ligde mücadele etti ve 1. Lige çıkmayı başardı.
*2014-2015 sezonunda Beşiktaş 8. Sırada bitirdi. Play Off etabında Balkan Kupasına katılma hakkı elde etti yeni sezonda.
*2015-2016 sezonunda Beşiktaş Balkan Kupasında mücadele etti ve 4 takımın olduğu bu kupada 3. Oldu. Ligdeki maçlarda ise, 11 maçın 4’ünü kazandı.

Kimsenin, öylesine meşgale olsun diye yönettiği bir branş olmaktan kurtaralım… Takımımız her 2 yılda bir 2. lige düşüp tekrar 1. lige çıkıyor. Bu branş hiçbir zaman külfet olmadı. Doğru yatırım yapılmadığı için bu sonuçlar kaçınılmaz oldu. Gelin hep beraber voleybol branşına sahip çıkalım daha önce baskette denedik büyük sonuç aldık bunu voleybolda da neden denemeyelim?


Onlar bu imkanda olmalarına rağmen yine de pes etmeden armamıza sahip çıktı.
Kimsenin sırf bu kulüpte görevli olmak için uğraştığı bir branş olmasın…
Branşlar AMATÖR ama yönetimler PROFESYONEL olsun…

SAYGIlar
Ayşegül Kaya

10 Aralık 2015 Perşembe

Challenge Cup’ta Temsilcilerimize Hafif Dalgalı Yollar…

Challenge Cup’ta Temsilcilerimize Hafif Dalgalı Yollar…

Öncelikle Merhabalar,
Liglerimiz tüm hızıyla devam ederken, temsilcilerimizin Avrupa maceraları da devam ediyor. CEV Challenge Cup’ta Bayanlar’da ülkemizi temsil eden iki ekibimiz de maçlarına çıktı. Bursa Büyükşehir Belediyesi zayıf Kıbrıs Rum Kesimi temsilcisi Apollon Limassol’u iki maçta da 3-0 yenerek bir üst tura çıktı.Bursa temsilcisi bu sene ligde yeni bir yapılanma geçiriyor ve henüz kanımca uyumu tam sağlayamadı ve libero mevkinde de biraz aksıyor ancak son şampiyon unvanıyla çıktığı tur mücadelesinde özellikle Birgül ve Joycinha ile etkili olup sonuca gitmesini bildi. Temsilcimizin bir üst turda rakibi büyük olasılıkla Fransa’nın Nantes takımı olacak. Fransız ekibi Cev Cup’ta Ukrayna temsilcisi Khimik Yuzhny’i ilk maçta 3-2 yenmesine rağmen deplasmanda 3-0 kaybetmiş ve yolunca Challenge Cup’ta devam etmişti. O eşleşmede ilk maçta takımın önemli oyuncularından Harms 46 sayıyla oynamıştı.

Challenge Cup’ta ise Hırvat Mladost’u ilk maçta 3-0 yenerek önemli bir avantaj elde ettiler. 3300 kişinin önünde oynadıkları maçta Vandesteene ve Gauthier-Rat takımı sırtlayan oyuncular oldular. Geçen sene Şampiyonlar Ligi’nde Fenerbahçe ile aynı grupta yer alan takım özellikle iç sahada müthiş destek alıyor. Yuzhny maçını 5 bin kişinin, Mladost maçını ise 3300 kişinin önünde oynadılar. Takımda Belçikalılar Bland ve Vandesteene dikkat çekiyor. ABD’li Harms da potansiyeli yüksek bir oyuncu. Yine Kanadalı Shanice Marcelle ve genç Fransız orta Marior Gauthier-Rat dikkat edilmesi gereken oyuncular. Fransız takımının son maçta sadece yüzde 15 mükemmel manşet  yüzdesi yakalayabilmesi manşette sıkıntı yaşadıklarını gösteriyor. 12 takımlı Fransa liginde 7.sırada olan takımı Fransız teknik adam Sylvain Quinquis çalıştırıyor. Temsilcimiz bu turu da geçmesi durumunda Neuchatel(İsviçre)-Innsbruck(Avusturya) / Haifa VC (İsrail)- Asterix Kieldrecht(Hollanda) eşleşmelerinde gelecek takımla oynayacak. Bu 4 takımdan hiçbirinin Nantes kadar tehlikeli olduğunu düşünmüyorum. Temsilcimizin bu turu geçmesi durumunda Neuchatel-Asterix Kieldrecht eşleşmesinin galibiyle oynayacağını tahmin ediyorum.

Diğer temsilcimiz Trabzon İdmanocağı ise ligde istenileni veremiyor. 10 maçta 3 galibiyet alabilen Karadeniz temsilcisi geçen seneyi mumla arıyor diyebiliriz. Manşet sıkıntıları ve sezon başından beri oyun içinde yaşadıkları dalgalanmalar ve kopmalar onları bu seneye hayli sıkıntıya sokuyor. Son hafta İlbank karşısında evlerinde puan kaybetmeleri baş antrenör Gökhan Çokşen’in istifasını sunmasına neden olsa da Gökhan hoca bir süre daha takımın başında olacak. Avrupa’da ise ilk turda zayıf Yunan ekibi Panaxiakos’u iki maçta da yenen Karadeniz temsilcisi Rumen temsilcisi Targoviste’yi de 3-1 geçerek ikinci maç için avantaj yakaladı.Malagurski 26 sayıyla maçın yıldızı olarak galibiyette pay sahibi oldu. Rakibin en çok sayı alan oyuncusu ise 19 sayıyla Collar oldu. Targoviste’nin servisten doğrudan aldığı 9 sayı takımımızın manşet sıkıntısının devam ettiğini gösteriyor. Ancak Romanya temsilcisi geçen sene kendi ligini ikinci bitirmiş ve bu sene de 3.sırada. Stefano Micoli’nin çalıştırdığı ekip Cev Cup’ta Azeryol Bakü’yü Romanya’da 3-0 yenmiş ancak Bakü’de Altın setle elenerek Challenge Cup’a gelmişti. 

Takımın önemli oyuncuları olarak Sobo, bir dönem Türk Telekom forması giyen Petrauskaite, yine bir dönem Türkiye’de Karşıyaka forması giyen Yunan Chantava ve İspanyol Collar dikkat çekiyor. Ayrıca Katja Medved gibi yetenekli bir liberoları da var. İdmanocağı’na deplasmanda alacağı 2 set yetecek turu geçmek için ancak deplasmanda bu oyun yapısıyla işleri zor. Targoviste içeride organize bir seyirci önünde oynuyor ve Romanya, Rusya, Ukrayna gibi deplasmanlar beni her zaman her spor dalında tedirgin etmiştir. İdmanocağı bugün maça iyi başlayıp 2-0 ı bulsa da, klasik oyun içi düşüşünü yine yaşadı ve 3.seti kaybetti.Maç 2-2 bile olabilirdi.Kaybedilen bir set Targoviste’nin kolay pes etmeyeceğini gösterdi. Konuk takım 2.set hariç sürekli oyunun içinde kalarak iddialı olduğunu gösterdi. Temsilcimizin ligde olduğundan daha derli toplu oyun oynamaması durumunda işinin zor olduğunu düşünüyorum. Kadroda biraz derinlik sıkıntısı var ve maç trafiği takımı yoruyor. Ayrıca oyuncuların üzerinde kazanamama stresi olduğunu düşünüyorum. 

Temsilcimiz bu turu geçmesi durumunda Oostende(Belçika)-Montagnes( İsviçre)eşleşmesinin galibiyle oynayacak. İlk maçı İsviçre temsilcisi deplasmanda 3-0 kazanarak büyük avantaj elde etti. İsviçre temsilcisinin bu galibiyetini aslında bekliyordum.10 takımlı İsviçre liginde 7.sırada olan ekip ligde son 5 maçta 4 yenilgi alarak formsuz bir dönemden geçse de,kadrosunda bulundurduğu Güney Amerikalı oyuncularına güveniyor. Arjantinli Fernandez ilk maçta 14 sayıyla oynayarak takımını sırtladı. Ayrıca Ana Porto, bir diğer Arjantinli Aispurua ve İsviçreli Boillat takımın önemli isimleri.Hollandalı Koolhaas da 1.98 lik boyuyla tehlikeli bir orta. Brezilyalı tecrübeli teknik adam Romeu BELTRAMELLI FILHO’nun çalıştırdığı takım çok büyük olasılıkla temsilcimizin rakibi olabilir. Ancak İsviçre takımının ciddi manşet sorunu yaşadığı ortada. Ayrıca formsuz bir dönemden geçiyorlar. 

Ancak ilk maçta risk alarak attıkları servisler Oostende’yi ciddi anlamda bozmuş.Temsilcimiz Targoviste ve Montagnes’i geçerse 2 tur sonra Kohila (Finlandiya)- Kfar Saba (İsrail)/ Pfeffingen (İsviçre)- Hameenlinna ( Finlandiya) eşleşmelerinin galibiyle oynayacak. Kohila-Kfar Saba eşleşmesinde ilk maçı Kohila 3-1 kazanarak bir avantaj elde etti. İki Ukraynalısı Dudnikova ve Brezgun ile etkili olan Finlandiya ekibinin ikinci maçta işinin zor olduğunu düşünüyorum. Kfar Saba ilk maçta da etkili olan Anna Velikiy önderliğinde varını yoğunu ortaya koyacaktır. Ferreira’nın da takımı adına biraz daha fark yaratması lazım. İki takımında çok fizikli takımlar olmadığının altını çizmek lazım. Kohila’nın Cev Cup’ta Maribor’a elendiğini de hatırlatalım. Lig bakımından da bizimle kıyaslanamazlar. İlk maçta Kohila’nın daha iyi servis atan takım olduğunu söylemek lazım. Pfeffingen- Hameenlinna eşleşmesinde ise ilk maçı 3-0 kazanan İsviçre temsilcisi bu 4 takım içinde en iyisi olduğunu bence gösterdi. Kadrosunda 3 Brezilyalı bulunduran ev sahibi bu maçı da iki Brezilyalı oyuncusunun (Becker 14 sayı, Garcia 18 sayı) iyi oyunuyla kazanarak büyük avantaj yakaladı. Pfeffingen kendi liginde de 9 maçta 7 galibiyet alarak 5.sırada ve şampiyonluk grubunda olma yolunda büyük avantaj sahibi. İlk maçta özellikle hücumda etkili göründüler. Hameenlinna ise Finlandiya liginde 2.sırada olan genç oyuncuları ağırlıkta olduğu bir takım. Bir dönem kısa süre Türk Telekom’da oynayan ABD’li Burdine en tanıdık oyuncuları. Cev Cup’ta bir başka İsviçre temsilcisi Köniz’e elenip buraya gelseler de burada da işleri zor. Kendi liglerinde iç sahada daha etkililer. Köniz’i de rövanş maçında evlerinde 3-2 yenmişlerdi. Ancak Boricheva ve Burdine çok yalnız kalıyorlar.

Sonuç olarak iki ekibimiz de rakiplerinden daha iyi olsalar da istikrarsız performansları beni biraz düşündürüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Nantes engelini aşması durumunda önü açılacak. Aynı şey İdmanocağı içinde Targoviste’yi geçmesi durumunda geçerli.


Her iki takımımıza da bu hafif dalgalı yolculuklarında zafer dolu bir serüven diliyorum.

Serkan Gürbüz
Saygılarımla…