30 Kasım 2012 Cuma

Özlem Özçelik

Türkiyede ve Yurtdışında sayısız başarılara imza atmış, Türk voleybolunun Efsane Kaptanı olarak nitelendiren Özlem Özçelik ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi sizlerle.

-Öncelikle meşhur “Özço” lakabının nereden geldiği  ya da kim tarafından takıldığını öğrenerek başlayabilir miyiz? :)

Özço lakabı, Yıldız Milli takımdan direk A Milli takıma seçildiğimde büyük ablalarım tarafından bana küçük olduğum için söyledikleri adımın kısaltmasıydı ve o dönem 3 tane Özlem vardı Milli takımda beni bu yüzden Özço yaptılar:)


-Aslında genel olarak spora, yeteneğin var diyebiliriz sanırım, pek çok dalda kendini göstermişsin. Bu yeteneğini kim keşfetti?

Evet bir çok spor dalında dereceler elde ettim bu yetenek okuldaki beden eğitimi öğretmenlerim tarafından keşfedildi.

-Voleybola başlayana kadar pek çok spor dalını denemiş, onlarda da  başarılar elde etmişsin. Peki neden voleybol? Voleybolda daha yetenekli olduğunu keşfeden ve seni yönlendirenler kim oldu?

Voleybol daha çok ilgimi çekti ve çok sevdim yapabildiğimi ve hırslı olduğumu kendim gördüm bu konuda bana ailem, öğretmenlerim ve arkadaşlarım bana çok destek verdi ve yönlendirdi.

-Yıldız ve genç takımda pasör mevkisinde oynamışsın. Sonra neden orta oyuncu olmayı seçtin ya da sen mi seçtin? :)

Evet oynadım ama tekniğimin gelişmesi açısından oynattılar. Beni sonra orta oyuncu yaptılar ama 1 sene pasör oynadım, orta oyuncu olmayı ben seçmedim:)

-447 kez milli forma giymiş, kaptanlık yapmış bir oyuncusun. Milli forma altında mücadele etmek sporculara nasıl bir motivasyon sağlıyor?

Tam anlamıyla her duyguyu en üst seviyede yaşıyorsunuz. Milli duygularla oynamak çok farklı bir duygu anlatılması imkansız söz konusu vatanınız ve bayrağınız olunca ve sizi destekleyen milyonlarca insan varsa ve hemen maçın başında okunan İstiklal Marşı da olunca sadece çıkıp oynamak kalıyor konsantre olmak için bu duyguları yaşamak bize fazlasıyla yetiyor.



-Avrupa Şampiyonası'na 1 hafta kala Ankara'da kampta kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren antrenör Deniz Esinduy’un ölümü takım olarak çok sarsmıştı sizi, o anki takımın durumunu anlatabilir misin?

Anlatmak çok zor inanın yaşananlar tam anlamıyla bir şok oldu. Takım dağıldı toplamakta çok zordu maçlara az bir zaman kala bu üzücü olaydan kurtulabileceğimizi sanmıyordum ama maçlara çıktığımızda tam anlamıyla müthiş bir performans sergiledik ve Deniz abinin bizden isteğini  yerine getirdik yukarıdan bizi izledi ve bizimle, takımıyla gurur duydu biz bunu biliyoruz bu onun başarısı.

                                     
-Atina 2004 Olimpiyat Meşalesi Koşusu sırasında Boğaziçi Köprüsü'nde Olimpiyat meşalesi taşırken neler hissettin? (07.06.2004)

Bu muhteşem bir duygu Boğaziçi köprüsünü elimde meşale ile koşarak geçtim bütün arabalar kornaya basıyor, insanlar alkış tutup bağırıyorlardı… Gurur duydum kendimle ve beni yetiştiren ailemle.


-Takımın efsane kadrosunda yıllarca kaptanlık yapmış bir oyuncu olarak 2003-2012 olimpiyat macerasını nasıl değerlendiriyorsun?

Bence takımımız güzel ve kaliteli bize yakışacak şekilde mücadele ettik sadece güçlü bir gruba düştük sansızlık diğer grupta olsaydık ülkemize madalya ile dönmüştük.

-Yıldız, Genç,  A takım olarak bir çok Milli başarıya imza atıldı. Artık Türk voleybolu emin ellerde diyebilir miyiz?

Kesinlikle iyiye gidiyoruz. Daha da iyi olacak çünkü takımlarımızda potansiyel ve yetenek var. 

-Biraz da liglerdeki mücadelene gelirsek;  3 büyük kulüpte forma giyip taraftarın ortak noktası olmayı başaran ender sporculardansın, bu konuda neler söylemek istersin?

Bu çok heyecan verici ve aynı zamanda guru verici. Her oynadığım kulüpte ayrı bir heyecan yaşadım. Buradan tüm takım taraftarlarına teşekkür ediyorum bana gösterdikleri sevgiden dolayı.


- Türk Telekom’un yıldız kadro olarak değerlendirildiği dönemde beklentiler her alanda şampiyonluktu. Ancak olmadı ve Türk Telekom kapandı. Gerekçe olarak ise yönetim tarafından beklentilerin çok büyük olup bunu karşılanmadığı söylendi. Sen neler söylersin?

O dönem gerçekten çok kaliteli kadromuz vardı ama maalesef her şey sizin istediğiniz gibi olmuyor bazen…


-Rusya gibi voleybolun ekol olduğu bir ülkede Moskova takımında oynamak nasıl bir duygu? (Şuan en güçlü liglerin başında gösteriliyor olsak da senin oynadığın zamana göre değerlendirirsen) Takımdan şampiyonluk yaşayarak döndün ülkemize:)

Voleybol ligi olarak güçlü, kaliteli oyuncular var. Ülke olarak voleybolu çok seviyorlar. Benim oynadığım sene çok sert takımlar vardı ve zor bir ligdi. Ben Rusya liginde şampiyonluk adayı olan Dinamo Moskova takımına transfer oldum. Çok zorluk çektim ama çektiğime değdi ve ülkeme Rusya şampiyonu olarak döndüm. Bundan daha büyük bir keyif yok:)


-Fanatik bir Karşıyakalı olarak 2. Lig A grubunda yer alan Karşıyaka Bayan voleybol takımı hakkında neler söyleyeceksin?

Bir Karşıyakalı olarak takımımla her zaman gurur duydum ve bu sene lige çıkacağımızı düşünüyorum genç ve yetenekli oyunculardan kurulu ve İsmail Abi Antrenörleri tecrübeli bence lige çıkmalıyız ve ben bunun için elimden gelen her türlü yardımı yapmaya hazırım.

-Karşıyakalı olarak bu şehirde bir planın var mı ilerisi için?

Karşıyaka benim evim ailem orada yaşıyor, ilerisi için planlarım var tabi ki bakalım kısmet. 


-Forma numaranın hiç değişmeden “4” numara olmasının, senin için bir anlamı ya da uğuru var mı? :)

Benim ilk Yıldız Milli takım da maç kazandığım ve bütün maç boyu oynadığım zaman giydiğim forma 4 numaraydı. Uğuruna inandım ve bir daha hiç değiştirmeyi düşünmedim. 

-Sporcu olmanın senin için en zor yanı neydi? Seni örnek alan gençler için; hayatındaki voleybolun tanımı nedir?

En zor yanı diye bir şey yoktu benim için sporun. Çünkü  voleybolu çok seviyorum, sadece voleybol değil her türlü branşı seviyorum, benim için hayat bu, voleybolun tanımını söylesem herhalde; önce sevgi, istek, hırs, eğlence,ve asla vazgeçmemek, istiyorsan başarırsın ve hedeflerine ulaşırsın.

-Aktif spor hayatını sonlandırdığında spor dışında başka sektörde çalışmayı düşünüyor musun? Mesela Bp'nin reklam yüzü olmuştun, nasıl bir deneyim oldu senin için?

Bp’nin reklam yüzü olmak benim için hoş bir deneyimdi, çekimlerde çok büyük keyif aldım.  Başka bir teklif gelse yine evet derim.

-Eski takım arkadaşın Bahar Mert'in federasyonda görev alması hakkında neler diyeceksin? Peki sen böyle bir görev üstlenmek ister miydin?

Baharla gurur duydum sonuçta voleybolun içinden geldi ve bu işi çok iyi biliyor. Bence isabetli bir karar olmuş Türk voleybolu için hayırlısı olsun. Tabi ki de federasyonda görev almak isterim, bu benim için gurur verici.


-Özlem Özçelik adında bir spor okulun var, biraz hakkında bilgi verebilir misin?

Su anda spor okuluna ara verdik daha sonraki zamanlarda daha büyük bir proje ile başlayacağım.

Birazda saha dışına çıkalım :)

-Saha dışın da Özço nasıl biri? :)

Özço saha dışında; çılgındır, gezmeyi sever ama zaman buldukça, rahat yaşamayı sever, olaylara hep pozitif yönde bakar ve kolay kolay sinirlenmez, konuşkan ve sıcakkanlıdır, yardım etmeyi sever, ailesine bağlıdır ama yalnız olmak huzur verir.


-Senin için aile ne demek?

Aile; benim için aldığım nefes demek.

-“insanı havaya atıp sonra tutmayı unutanların burcu” olarak nitelendirilen ve aynı zamanda sayıca az olduğu için özel olduğunu iddia eden Yay burcun hakkında neler söylemek istersin:) Kısacası burçlara olan düşkünlüğün ne boyutta:)

Yay burcunun bütün özelliklerini taşıyorum ve çok memnunum burcumdan;) Burçlara merakım var çok büyük boyutta değil.

-Gençlerin spor dalı olarak voleybolu seçmeleri için en önemli neden nedir sana göre?

Son yıllarda voleybolda alınan başarılar ve liglerimizdeki kalite ve basının artan katkısı voleybolu seçmek için etkili bir neden olduğunu düşünüyorum

-Son olarak voleyblok hakkında düşüncelerinizi almamız mümkün mü? :)

Çok detaycı:) Yayın hayatınızda başarılar dilerim. Teşekkür ederim

Blog için röportaj konuğumuz olmayı kabul edip, içtenlik ile cevaplama özverisinde bulunan sevgili kaptana blog olarak çok teşekkür ediyoruz.

Röportaj: Ayşegül KAYA

29 Kasım 2012 Perşembe

Kadronun Çaresizliği


Bir antrenör baştan sona yaptığı transferlerle, oyuncu seçimleriyle, verdiği taktiklerle maçı baştan sona nasıl katleder diye merak eden olursa maçı tekrar izlesin derim. Ders niteliğinde bir maçtı. Aslında beklentim, Fenerbahçe’nin biraz daha toparlanacağını düşünüp Galatasaray’ı yeneceği yönündeydi fakat maçın bu kadar kötü yönetileceğini beklemiyordum.

Maçta o kadar çok hata vardı ki bir ara oyun kalitesi inanılmaz düştü ve izlerken çok sıkıldım. Ligimizin kalitesi bu sene, diğer senelere göre oldukça düşük. Bu durum içerisinde yine de beklentimin en fazla olduğu takım Fenerbahçe. Eğer bir şekilde işler yolunda giderse bu takım şampiyon olabilir çünkü takım oyunu oynamaya en müsait takımın Fenerbahçe olduğunu düşünüyorum, hatta biraz Polonya takımları gibi oynamaya başladılar.
Defalarca söyledik, oyuncu transfer ediyorsanız boşa etmeyin. Paranıza yazık değil mi? Takımınıza, emeklerinize yazık değil mi? Geçmiş yıllarda Galatasaray kadrosuna adı olan ama iyi oynamayan oyuncularla doldurmadı mı? Bir faydasını gördü mü? Hayır. Kimileri öyle sert eleştirdi ki oyuncu çöplüğü diyenler dahi olmuştu. Bu sene aynı hatayı siz yapıyorsunuz.


Ne demek istediğimi şöyle anlatayım; dün Duygu Bal orta oyuncu olarak oyuna dâhil olduktan sonra köşelerden yapılan hücumlarda karşı bloğu yanıltmak için nasıl sıçradığına, nasıl fake atmaya çalıştığına bakın, tekrar izleyin. Herhalde bende bir anda sahaya girsem, filenin orta bölgesinde sıçrasam benim hücum etmeyeceğim ne kadar kesinse, Duygu’nun da hücum etmeyeceği o kadar kesindi. Böyle oyunculuğu kabul edemiyorum, ama Fenerbahçe bu teknikteki oyuncuları kendine reva görüyorsa o zaman benim diyebileceğim bir şey yok.

Eda’yi çapraza koyma fikri güzel, ancak sakatlıktan yeni çıkmış ve çok uzun zamandır o bölgede hiç oynamamış biri için zor, en azından bazı maçlarda bu pozisyonda oynatmış olsaydınız dün belki katkısı olabilirdi. Fikrin güzel olmasının yanında, Eda’nın çapraza geçmesiyle ortada Duygu-İpek ikilisinin kalması zaten yorum yapılmasını gerektirmeyecek kadar kötü. Bu kadroyu nasıl kurduysanız takımda skor yükünü çekecek çapraz yerine o kadar servis karşılamaya mükemmel manşet alan ve hücum eden Kim skor yükünü çekiyor.

Şunu çok iyi anlamak lazım; ligimize bakın dünyada diğer liglere bakın herkes çapraz, herkes orta. İyi manşet alabilen ve bunu her maç %50 hücum yüzdesi ile destekleyen kaç tane smaçör var? Sizde bir tane var. Takımlar böyle oyuncu bulamıyor, çünkü yok. Bildiğiniz kıtlık var. Biz Seda Tokatlıoğlu’ndan smaçör yaratmaya çalışmışız, varın düşünün halimizi.

Eğer şampiyon olmak ya da bu takımın itibarını korumak istiyorsanız; ara dönemde takımınız için bir çapraz transferi yapın. İsimlere aldırmayın, takımın ihtiyacını düşünün. Meryem, Seda, Elif, bunlar sizin çaprazınız olamaz. Çok iyi yürekli genç oyuncular vardı boşta olan, keşke onlardan alsaydınız en azından geleceğinizi de şimdiden inşa etmiş olurdunuz. Bir de lütfen orta oyuncu transfer edin; takımınızın orta oyunu Gökçen-Duygu-İpek üçlüsüne bırakılamaz.

Dışarıdan konuşmak kolay diyenler olabilir, haklılar. Ancak biz hiçbir zaman demek ki gidin dünyaca ünlü isimleri alın… takımın işini görecek, oynamaya istekli bir sürü oyuncu var ve eminimki Fenerbahçe gibi bir klüpte oynamak için can atarlar.

Sevgilerle
Damla ÜNVER

21 Kasım 2012 Çarşamba

Mehmet Hoca'dan Beklediklerim


İkili yayın sistemi nedeniyle Sarıyer’in maçlarını bir türlü izleyemiyorum. Yapabildiğim ancak biraz istatistik biraz da maçı izleyen arkadaşlarımın yorumları. Takım ile ilgili henüz bir fikrim bile oluşamadı. Fakat ben bu takımdan ümitliyim. Eğer bu oluşumun arkasında durulur ise Mehmet Hoca Sarıyer’den yeni bir Yeşilyurt yaratabilir.


Takım kadrosu kurulmaya başlandığında orta oyuncularla ilgili aklıma takılan şeyler vardı. Özellikle Emel’in bu kadroda neden yer aldığını merak ediyordum. Hatta hatırlarsanız kendisi ile yaptığımız röportajda Mehmet Hoca bazı oyuncuları kiralamak istediklerini ama büyük takımların yolu kapattığını söylemişti.

Bugün Eczacıbaşı’nın internet sitesinde Elif Didem Durmaz’ın Sarıyer’e transfer olduğu yazıyor. Bence çok isabetli, yerinde olmuş çünkü takımın orta oyuna ihtiyacı vardı. Dolayısıyla gayet yerinde oldu. Hatırladığım kadarıyla Didem’in bir sakatlığı vardı, sakatlık sonrası hocamız da onu toparlayacaktır. Sakatlığı öncesindeki performansı gayet iyiydi.


Bu takımın başarılı olmasını çok istiyorum. Genç oyuncuların bir araya gelerek oluşturdukları kadro, oynadıkları oyun hoşuma gidiyor.  Mehmet Hoca’dan beklediğim ise bu kadro ile karakteristiği olan bir takım yaratması. Yani Sarıyer denildiğinde örneğin bizim aklımıza “iyi defans yapan”, “çabuk oynayan” gibi kavramlar gelsin, nasıl ki Alman ya da Polonya takımlarının isimlerini bilmemize gerek kalmadan onların oyun sistemleri ile ilgili bilgi sahibi olabiliyorsak, Sarıyer de öyle olmalı. Bu kolay bir şey değil, zaman alacak bir oluşum. Türk voleyboluna bu kadar emek vermiş bir antrenöre bu zamanın verileceğini düşünüyorum.

Yolunuz açık olsun Sarıyer…

Sevgilerimle
Damla ÜNVER

16 Kasım 2012 Cuma

İzlemediğim Maç Hakkında Kolay Yorumlar


Galatasaray Daikin - Dinamo Romprest Bucuresti maçını izleyemedim. Sadece 5. sette konuk ekip 8-6 öndeydi televizyonu açabildiğimde. Bu skordan sonra izlediğim oyun bana maç boyunca neler olup bittiğini anlamama fazlasıyla yetti. Üzerine bir de istatistiklere bakınca, görünen köy kılavuz istemez hesabı her şey apaçık ortada.

Bu tarz skorlara çok şaşıranlara ben de çok şaşırıyorum. Sebepleri;
1-    Galatasaray iyi manşet alabilen bir takım değil. Dolayısıyla iyi atılan servislerle yıkılmaları sürpriz değil. Bunu daha önce defalarca yazdık çizdik. Voleybol otoritesi değilim ancak bazı şeyleri görmek takım içindeki insanlar için daha kolay olmalı.

2-    Romanya voleybol takımlarını neden hafife alıyoruz? Bunlar bir zamanın ekolü, voleybolda çok önemli oyuncular yetiştirmişler. Ekol olmasalar da artık, kesinlikle kötü voleybol oynamıyorlar.

3-    Hatalı transfer politikalarının meyvesini yemeye başladı Galatasaray. Molnar, sakatlık geçirmiş olmasının da etkisiyle Sırbistan milli takımında oynadığı oyunun ucundan kıyısından geçemiyor, Neriman’ın manşetleri de kez kötü, bir de üzerine liberoya Derya yerine Necla’yı koyunca manşet alınamaz haliyle.

4-    Barbolini de olsa demek ki yabancı antrenörler Türkiye’ye gelince ilginç işler yapma hevesi içerisine giriyorlar. Gioli’nin çapraz/smaçör oynatılmaya çalışılması gibi. Mesela Eda’yı koyun her yerde her pozisyonda oynar, oynadı da. Türkiye’deki birçok manşet alan smaçörden de iyi manşet alır. Ancak Gioli yeni nesil bir orta oyuncu değil, istediğiniz yere koyup aynı verimi alarak oynayamazsınız. Barbolini bunu kendi milli takımında da denemişti gerçi, başarısızlık oranına rağmen ısrarı anlamak güç.

5-    Takımda tekniği çok iyi smaçör yok. Bundan kastım şu,  Eczacıbaşı’nda Sokolova, Neslihan, Vakıfbank’ta Glinka, Fenerbahçe’de Kim tekniği çok iyi oyuncular. Ancak Galatasaray’da Neriman ve Calderon tamamen güce dayalı oynuyor. Calderonun çok sıçrayıp sert vurması bence onu teknik bir oyuncu yapmıyor. Eski oyununu göz önüne alarak Molnar’ın tekniğinin takım içerisinde en iyisi.

6-     Gioli tercihi dışında, Barbolini’ye çok da bir şey söylenemez çünkü ben bu takımın tamamen O’nun isteklerine göre kurulduğunu düşünmüyorum. Ze Roberto’nun yaşadığının bir benzerini yaşıyor şu anda.

Yeni libero bütün bu sıkıntılara çare olur mu? Bilinmez.  Eğer tek bir libero ile iş çözülüyor olsaydı takımlar en iyi liberoları kapıp yanlarına hücumu çok iyi ama manşeti vasat oyuncuları koyup sonuca kolayca ulaşırlardı. Demek iş böyle değil.



İşin üzücü tarafı, takımda böyle bir pasör varken oynanan oyun. Dünyanın en iyi ismi elinizde, o isme yakışacak Galatasaray’a yakışacak takımın işini görecek bir oyuncu transfer etmek zor mu? İyi transfer isim transferi değildir. Takımın ihtiyacı olan pozisyona faydası en çok dokunacak transfer iyi transferdir.

Bu maçın skoru bana bunları düşündürtmüyor, sonuçta maç kazanılır, kaybedilir işin doğasında var. Ancak ortaya çıkıp yüksek hedefler koyuyorsanız ona göre davranmanız gerekir. İşin özü budur.

Sevgiler
Damla ÜNVER



Habercilik


CEV’in kendi tavrını anladık zaten.

Şampiyonlar ligi maçları dışında doğru düzgün maç yorumu, özeti, istatistiği, fotoğrafı koymuyor. Ne CEV Kupası’nda ne de Challenge Kupası’nda. 
                                                                              ***
Biz ne yapıyoruz peki? Onlardan hiç altta kalır yanımız yok.

Voleybol Federasyonunun sitesindeki haberi aynen kopyalıyorum:


“2012 Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) Kupası 2. tur ilk maçında deplasmanda Belçika´nın Asterix Kieldrecht ekibi ile karşılaşan Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı, De Meerminnen Beveren´de oynanan müsabakadan 3-0 galip ayrıldı.
Karşılaşmanın setleri 25-17, 25-19 ve 25-21 sonuçlandı. Karşılaşmanın rövanşı 21 Kasım´da İstanbul´da oynanacak.”

Hepimiz ne kadar da bilgilendik değil mi? Maçın oynandığı salonun adını bile yazmışlar. Zaten canlı skor diye bir bölüm var www.cev.lu internet sitesinde skoru da oradan öğrenebiliyoruz. Yani bu yapılan habercilik değil. Hani spor sayfalarında sayfanın sağ alt ya da sol köşelerinde kutucuk içerisinde haber hazırlayanlar vardır, maç sonuç ve programlarını yazarlar bu haberin değeri onlarla aynıdır.
                                                                                              ****
Niye oraya giden bir tane gazeteci yok? Bize maçta neler olup bittiğini anlatmıyor, istatistik göremiyoruz? TVF eğer göndermiyorsa Fenerbahçe bir zahmet voleyboldan anlayan birini götürmeli. Kendi tuttuğu istatistiği paylaşmalı. Türkiye’nin en çok izlenen ve kablo tv de yer alması nedeniyle geniş bir kesmin izleyebildiği bir kanalınız var, bunu niye kullanamıyorsunuz? Voleybol programlarınıza ayırdığınız süreleriniz bu imkânınıza rağmen çok kısa. Bu programlarda da zaten oyuncular bir Fenerium’a götürülüyor ve orada 3-5 kıyafetlik defile yaptıktan sonra program bitiyor. 10-15 dakikalık programın içinde aynı görüntüler defalarca dönüyor.  Hoşlanan olabilir ancak ben her defasında farklı olacağı düşüncesi ile izleyip hayal kırıklığına kapılıyorum.
                                                                                              ****
Son sözüm; kötü haberciliğe bir dur demek lazım.

Saygılar
Damla ÜNVER

15 Kasım 2012 Perşembe

Eczacıbaşı Vitra'da Sıkıntılar!


Tüm takımların olduğu gibi Eczacıbaşı’nın da maç eksiği var, takıma katılan yeni oyuncuların uyum süreci derken oynanan oyuna daha toleranslı yaklaşmak bir yere kadar mümkün. Şampiyonlar Liginde 3 maç geride kaldı, ligde ise süper kupa dâhil 5 maç oynadılar. Çok da az sayılmaz aslında.
Eczacıbaşı bu sene eksiklerini büyük ölçüde kapattı. Sokolova ve Alexandra takım için çok önemli oyuncular. Pasör değişikliğini de unutmamak lazım, takım için en kritik değişiklik oydu.

Eczacıbaşı Vitra - Dresdner SC maçında koca 3 sette orta oyunculara 10 pas atılmış. 7’si Poljak’a (ki izlediğim kadarıyla 2 ya da 3’ü son set atıldı), 3 tanesi ise Büşra’ya. Bu çok kötü bir istatistik. Manşetlerin çok iyi olmadığı iddia edilebilir ancak iyi gelen manşetlerin çoğunda da pas köşelere gitti. Artık ortadan oynamak için manşetlerin excellent gelmesini beklemeyi bırakmamız gerekiyor. Şu anda erkek voleybolunda orta oyun tamamen böyle işliyor. 3 metre çizgisi içerisinde gelen ortalama bir pas ile erkek voleybolunda çok iyi orta hücumlar izliyoruz. Bunu kesinlikle kadınlar voleybolunda da uygulamak zorundayız. Yoksa çok iyi orta oyuncularınız da olsa 3 setlik maçı 10 pas ile tamamlarsınız. Bu nokta da pasör – orta oyuncu uyumsuzluğu ne ölçüde savunulabilir bilmiyorum çünkü Milli Takım ve Vakıfbank’ta da aynı oyuncular ile oynuyordu Özge.

Yalnız şunu belirtmeden geçemeyeceğim Özge’nin takıma defans anlamında katkısı fazla, çok iyi toplar çıkarıyor defansı hareketlendiriyor.  Ancak orta oyun kısmını halen sıkıntılı olduğunu düşünüyorum.

Takımdaki bir diğer değişikliği ise Micelli ‘de gözlemliyorum. Micelli takdir ettiğimiz yönünden kayarak çok eleştirdiğimiz antrenörlere benzemeye başladı. Takımının 12 kişilik kadrodan oluştuğunu unutup 7-8 kişi ile oynanan bir oyun haline dönüştürdü son zamanlarda. Özellikle Özge ve Büşra oyundan düştüklerinde alternatifleri ile hiç değiştirmiyor ya da takımı önde olmasına rağmen yedekte bekleyen oyuncularına yeterli süreyi tanımıyor. Bizim alıştığımız Micelli böyle değildi. Eğer takımda skora herkesin katkıda bulunmasını sağlamaz, galibiyette herkesin payı olduğunu hissettirmez ise, maç sonrası yedek oyuncuların yüzlerindeki mutsuzluğu, asıklığı gideremez. Bu işin oyuncuları oynatmaktan başka yolu yok.


Pazar günü (18.11.2012) Eczacıbaşı Vitra – Fenerbahçe maçı var. Eğer Eczacıbaşı son dönemlerde oynadığı gibi ortasız oynamaya devam eder oyunu köşelere yıkarsa işi zor, Fenerbahçe’yi kimse hafife almasın. Hatırlanması gereken bir şey de şu; eğer İpek – Berenika ikilisine düşecekse yine blok işi o zaman bu dediklerimi tekrar düşünebilirim. Eczacıbaşı maçta iyi manşet getirip orta ve köşelerden hızlı oynarsa o zaman daha ağır basıyor, ancak aksi halde çok çekişmeli bir maç olmasını bekliyorum.

Bu maçı yerinde izleyecek arkadaşlar; lütfen keyifle izleyelim, eğlenelim.
Saygılar
Damla ÜNVER

6-15 Kasım 2012 Voleybol Maç Sonuçları


6 Kasım 2012 Salı
Bornova And. Lisesi:0-ARKAS SPOR:3 (Türkiye Kupası) (16-25, 10-25, 29-31)

7 Kasım 2012 Çarşamba
ZİRAAT BANKASI:0-HALKBANK:3 (Türkiye Kupası) (16-25, 21-25, 21-25)
İnegöl Bld.:3-Burhaniye Bld.:1 (Türkiye Kupası) (25-23, 20-25, 25-19, 25-22)
GALATASARAY:3-GÜMÜŞHANE TORUL GENÇLİK:0 (Türkiye Kupası) (25-17, 25-14, 25-15)
İSTANBUL BBSK:3-M.MİLLİ PİYANGO:0 (Türkiye Kupası) (25-18, 25-13, 25-13)
4 EYLÜL BLD.:3-FENERBAHÇE GRUNDIG:1 (Türkiye Kupası) (25-21, 21-25, 25-23, 28-26)
FENERBAHÇE:2 – VAKIFBANK:3 (27-25, 19-25, 27-25, 18-25, 11-15)





9 Kasım 2012 Cuma
ECZACIBAŞI VitrA:3 - SARIYER BLD.:0 (25-14, 25-22, 25-18)
ZİRAAT BANKASI:0-ARKAS SPOR:3 (13-25, 23-25, 23-25)

10 Kasım 2012 Cumartesi
BURSA B.ŞEHİR BLD.:1-EREĞLİ BLD.:3 (29-27, 31-33, 15-25, 23-25)
NİLÜFER BLD.:0-GALATASARAY DAIKIN:3 (21-25, 24-26, 18-25)
İLBANK:3-BEŞİKTAŞ BAHÇEŞEHİR ÜNV.:0 (25-18, 25-22, 25-18)
VAKIFBANK:3-BAKIRKÖY BLD. YEŞİLYURT:0 (25-20, 25-19, 25-21)
İBA KİMYA TED KOLEJLİLER:2-FENERBAHÇE:3 (25-23, 12-25, 16-25, 25-23, 9-15)
HALKBANK:3-GÜMÜŞHANE TORUL GENÇLİK:0 (25-22, 25-19, 25-20)






11 Kasım 2012 Pazar
İSTANBUL BBSK:3-GALATASARAY:2 (24-26, 25-14, 17-25, 25-16, 15-7)
ÇANKAYA BLD. ANKA:0-M.MİLLİ PİYANGO:3 (20-25, 26-28, 19-25)
4 EYLÜL BLD.:2-GREENWICH SAAT TED KOLEJLİLER:3 (23-25, 25-27, 25-23, 25-21, 15-17)
FENERBAHÇE GRUNDIG:3-YENİŞEHİR BLD.:1 (20-25, 25-20, 25-21, 25-16)




13 Kasım 2012 Salı
HALKBANK:3-Landstede ZWOLLE:0 (25-18, 25-23, 25-20)
ARKAS SPOR:1-Noliko Maaseik:3 (25-22, 16-25, 25-27, 17-25)

14 Kasım 2012 Çarşamba
Dresdner SC:0-ECZACIBAŞI VitrA:3 (26-24, 25-19, 25-14)
M.MİLLİ PİYANGO:1-JASTRZEBSKI Wegiel:3 (15-25, 14-25, 26-24, 17-25)
İLBANK:3-Tirol INNSBRUCK:0 (25-17, 25-9, 25-17)
VAKIFBANK:3-RC Cannes:0 (25-17, 25-14, 25-21)

15 Kasım 2012 Perşembe
GALATASARAY:3-Unicef Bratislava:0 (25-14, 25-18,  25-22)
GALATASARAY DAIKIN-D.Romprest Bucuresti


10 Kasım 2012 Cumartesi - 11 Kasım 2012 Pazar

2.Lig Bayan A Grubu
Koç İ.Ö.O:0-Balıkesir Bld.:3
Şişli Spor:1-Karşıyaka:3
Altınoluk Bld.:3-Işıkkent:0
Salihli Bld.:3-Maltepe Yalı:0
Rota Koleji Gazi Genç:0-Yaşam Pınarım Karşıyaka:0
Çanakkale Bld.:3-Arkas Spor:0
 Puan Durumu


2.Lig Bayan B Grubu
Ank. Karayolları:3-Çankaya Bld. Anka:2
Halkbank Gazi Ünv.:3-MKE Ankaragücü:1
İdman Ocağı:3-Adana Gökyüzü:0
Anadolu Ünv.:0-TVF Spor Lisesi:3
Pursaklar V.İhtisas:3-Bolu Bld.:0
  Puan Durumu

2.Lig Erkek A Grubu
Altınordu Konak Bld.:3-Bornova And. Lisesi:0
Korkuteli Gençlik:0-Tofaş:3
Bahçelievler Bld.:3-Burhaniye Bld.:2
İnegöl Bld.:3-Düzce Bld..2
Anadolu Ünv.:0-İzm. Havagücü:3
Çevregücü:3-Altay T.F.L Altekma:1
  Puan Durumu

2.Lig Erkek B Grubu
TVF Spor Lisesi:1-Kahramanmaraş Bld.:3
Belediye Plevne:3-Diyanet Gençlik:0
Sungurlu:0-Şahinbey Bld.:3
Melikgazi Bld.:0-Antakya Bld.:3
Seydişehir Bld.:3-Niksar Bld.:1
D.Bakır B.Şehir Bld.:0-Ank. PTT:3
  Puan Durumu

3.Lig Bayan A Grubu
Kepez Bld.:0-Bereketli:3
İzm. B.Şehir Bld.:0-Alaşehir Bld.:3
Ayd. Belediye Sporgücü:0-Ant. B.Şehir Bld.:3
Kuşadası Gençlik.0-Anemon Hotel:3
Seramiksan:3-Gelişim Koleji:0
  Puan Durumu

3.Lig Bayan B Grubu
Ataşehir Bld.:3-Kırcasalih Maden:0
İnegöl K.Gençlik:0-Yeşilbayramiç:3
Bursa Spor:3-Es Spor:0
Değirmendere:3-Çiftlikköy Bld.:0
B.Şehir Bld. Kağıt Spor:3-Silivri Spor:0
Bahçelievler Voleybol:0-Yeni Hendek:3


3.Lig Bayan C Grubu
Numune Spor:3-Samsun Gazi Lisesi:0
Kazan Bld..3-Hitit Ünv.:2
Konya Gençlik Spor:0-İbrahim Turhan Lisesi:3
 Puan Durumu

3.Lig Bayan D Grubu
Elazığ DSİ:3-Erzurum Gençlik Spor:0
Dicle Ünv.Sağlık Kültür:0-Kayseri İl Özel İdare:3
D.Bakır B.Şehir Bld.:0-Tarsus Bld.:3
Pamuk Spor:3-Muş Voleybol:0
Elazığ Polisgücü:1-Merinos:3
 Puan Durumu

3.Lig Erkek A Grubu
Evliya Çelebi Hst.:0-Ant. Türk Telekom:3
Acıpayam Merkez:0-Bigadiç Bld.:3
Muhipler Fatih:3-Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi:1
Kula Bld.:3-Ortaca Bld.:2
 Puan Durumu

3.Lig Erkek B Grubu
Kardemir:3-Çankırı Cezaevi Spor:0
Boyabat Kale:3-Alaplı Bld.:0
Hasad Gençlik:0-Maliye Okulu:3
Şirintepe Gençlerbirliği:3-Gebze Spor:1
 Puan Durumu

3.Lig Erkek C Grubu
Girmana:0-Payas Bld. 1975:3
Yeni Osmaniye:3-Esenlik Malatya Bld.:1
68 Aksaray Bld.:3-Ürgüp KML:0
Beyza Spor:0-İnönü Ünv.:3
 Puan Durumu

3.Lig Erkek D Grubu
Ardahan Gençlik Spor:3-Silvan Gençlik:0
Genç Kafkars:0-Petrol Spor:3
Tunceli İl Özel İdare:3-Hakkari And. Lisesi:0
Bağlar Gençlik:2-Kızıltepe Bld.:3
Puan Durumu