11 Şubat 2013 Pazartesi

Sarıyer voleybol takımındaki görev değişikliği


Sarıyer voleybol takımındaki görev değişikliğinde sorgulamamız gereken şey,
Mehmet Bedestenlioğlu yerine tercih edilen antrenör konusunda doğru bir karar verilip verilmediği. Önceki sezonlarda en çok takıldığım nokta, Gökhan hocanın takımı sahiplenme, taktik verme, maçın gidişatına etkisiz tavırları bir Beşiktaşlı olmama rağmen izlediğim her maçında aynı tavrı sergilemesi rahatsız etmişti. Galatasaray bayan voleybolda antrenör olduğu zamanda yaptığı açıklamaların yanı sıra kendi başarısızlığını oyuncusuna maletmesi de son derece vahim bir durumdu.

Gökhan Edman’ın Kendisi yıllardır voleybolun içinde olmasına rağmen;

(''VOLEYBOL DENİNCE FENERBAHÇE AKLA GELİYOR'' 
Fenerbahçe Acıbadem ile Galatasaray'ı maddi olarak yan yana koymaları halinde Fenerbahçe'nin üstünlüğünün tartışılamayacağını belirten Edman, ancak bugüne kadar sadece voleybolda değil, pek çok branşta çok para harcayan takımlar olduğunu, bunların ne kadarının başarıya ulaştığını izleyip gördüklerini söyledi. Galatasaray'ın yeni sezonda yine de Fenerbahçe'ye rakip olabilmek için çalışacağını anlatan Edman, Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki rekabetin ayrı bir şey olduğunu, ne kadar para yatırılırsa yatırılsın, sonucun sahada belli olacağını ifade etti.”)

Yaptığı açıklamaya göre şuan ligde ve Avrupa da nağmalup olan Vakıfbank bütün kupaları alacak diğer takımlar bıraksın yeni sezona hazırlansın:) yani yaptığı açıklamaya göre mantık bu kendisine göre ve şunun bilincinde olamamış sanırım; görev aldığı Galatasaray 2 dünya yıldızının olduğu takımı kadrosunda sıradan oyuncular ile eleyip şampiyonluk yarışında saf dışı bıraktı. O yüzden yıldız oyuncudan ziyade takım olabilme olgusuna sahip oyuncuların alınmasının gerektiğini kavrayamamıştı sanırım.

Bir diğer olay da;
(Altın Set)’e giden maçta skor 14-15 iken Ivana Djerisilo’nun hakeme tepkisi sonrası sarı kart görmesi ve ceza puanıyla da maçı rakibin kazanmasına neden olmuştu. Böylece 39,5 derece ile oynayıp sakatlıktan yeni çıkan oyuncuyu oynatıp 20 sayı ile oynatıp sakatlığının daha ciddi ilerlemesine neden olmasına rağmen vazgeçmeyip tüm maçlarda oynayan oyuncusuna karşı bencilce davranıp kendini kurtarmak adına oyuncusunu harcayan antrenörden beklenti ne derece olabilir ki…


Sormak lazım acaba Sayın Gökhan hocam o zaman;
-Dilara neden oynatılmadı Almanyada ki Avrupa maçında?
- Karina Ocasio neden oynamadı?
-Ebru Elhan hiç oynamadığı halde neye göre tekrar sözleşmesi yenilendi?

Bunların cevabını vermek yerine İvana’yı günah keçisi seçmek daha cazip geldi sanırım…

Aslında burada sorgulanması gereken maç uğruna oyuncusunu kaybetmeyi göze alan Gökhan Edman mı yoksa oyuncusunu kazanmak uğruna maçı kaybetmeyi göze alan Mehmet hoca mı daha disiplinli işine karşı... Kendisini defalarca yenilgilerden kurtaran İvana’ya karşı bencilce davranıp yönetimin önüne atıp, kendi başarısızlığını örtbas etmeye çalışmasını unutmadı kimse ve tabi Dilara gibi genç yeteneği de bitirdiğini.  Aynı şekilde maç anında Büşra’ya güvenip tüm eleştirileri üstlenip Büşra’yı Eczacıbaşı'na ve Milli takıma yeniden kazandıran Mehmet hoca bugün Ceren gibi genç yeteneğe güvenip çoğu maçta en skorer oyuncu olmasını sağladı verdiği güven ile. Galatasaray’dan ayrıldığında bıraktığı takım Neslihan ve Grünlü Vakıfbank’ı eleyip bugünkü Galatasaray takımının oluşmasındaki en büyük paylardan birine sahip. Aynı zamanda bugün ki Gizem gibi bir liberonun yetişmesinde de en büyük paya sahip kişidir Mehmet hoca.


İkisi açısından bakıldığında biri takımlara başarı kazandırmanın yanında o takımlarda oynatacak oyuncu da kazandırmaktan yana olan bir antrenöre karşı günü hatta maçı hatta başarısızlığını ve kendisini kurtarmak adına çaba sarf eden bir antrenörü seçen Sarıyer sezon sonunda bakalım kaçında bitirip neler hedefleyecekler.

Kıyaslamaktan ziyade neye göre bu karar verildi ve neden hep Mehmet hocanın sonrasında seçilen antrenör Gökhan Edman oluyor ve kendisi neden hep evet  diyerek sorgulamadan kabul ediyor… Hadi diyelim Mehmet hoca sorunlu peki Gonca Dilik neden görevi bıraktı onun gibi bir hocanın da bu olumsuzluk içerisinde yer alması yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu göstermiyor mu?

Sarıyer’in başarılı olup iyi bir sıralamada bitirip umut vereceğini düşünüyordum ancak bu düşüncemden artık emin değilim çünkü göreve; bulunduğu takımı başarısız gösterip diğer takımları öven ve kendisi başarısızlığını örtbas etmek adına takımın en önemli oyuncusunu günah keçisi ilan eden bir hocanın görevi devralması sonucu artık bu takım hakkında tereddüt etmeme neden oldu…

Sarıyer’e yeni YENİ TEKNİK DİREKTÖRÜ ile başarılar diliyorum:)

Not: Yazıda haddimi aştığımı düşünenler olursa; ben hasta bir Beşiktaşlı olarak Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarını kaçırmadan izleyip zaman ayırıyorsam haddimi aşmadan eleştirme hakkına sahibim. Asıl sorun olumlu şeylerde ben demiştim, yazmıştım, görmüştümcülerin yerine sus pus olanların neden görmezden geldiği…

SAYGIlar
Ayşegül KAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder