29 Aralık 2012 Cumartesi

Acıbadem Bayan Voleybol Ligi

Vee 2012’ye veda…
Yoğunluk nedeni ile yazıları güncelleyemediğim için biraz uzun tuttum. Yazımı okuma sabrını gösteren okuyuculara şimdiden teşekkür ederim;

Ligin çekişmeli olması Milli takım oyuncularımız içinde önemli. Bir nevi alıştırma olacaktır. Motta’nın gönderilme şeklini doğru bulmuyor olsam da devam edilmeme kararını çok yerinde buldum. Çünkü bu takımın başarısı geçmişteki oyuncular ve antrenör ekibinindir. Ayrıca yabancı sınırlamasın da etkisinin olmadığı bariz ortada. Diğer yazılarımda da belirtmiştim, A takım kadromuz yedek kalmadı ki lig takımlarındaki yabancıların etkisi olsun. Tek etkisi antrenman da güç dengesine katkısı olmuştur. Zaten Filenin Sultanları final’e Motta ve Eski başkanın bencillikleri yüzünden erken veda edildi. Bundan sonrası için daha iyi sonuçlar elde edilecektir.

Gelelim Acıbadem Voleybol Ligine,
Nağmalup Lider Vakıfbank;
10’da 10 yaparak; tüm kupalara adayız diyen Eczacıbaşı Vitra’ya gözdağı veren Vakıfbank, Fenerbahçe’ye 2 set, Eczacıbaşı Vitra’ya ve Beşiktaş’a birer set kaybederek kalan maçları net skorlar ile geçip nağmalup lider olmayı başardı. Bu sezon kadrosuna takviyeler yaparak takımdaki güç dengesini artırmasından ziyade sanki biraz seyir zevkini kaybetmiş gibi… En azından ben, izlediğim maçlarından aynı heyecanı hissedemiyorum. 3-2 lik Fenerbahçe maçlarında soluksuz izlerken sıradan bir maç izlenimi bıraktı bende malesef. Vakıfbank için farklı bir sezon olacağını düşünmüyorum takım iskeleti korunup takviye yapılıyor. Bu yüzden diğer takımlar gibi; sürekli oyuncu al, gönder, alıştır, takım oyunu kur gibi durumları yok. Tabi önemli bir gelişme de Naz’ın Vakıfbank ile anlaşması. Transfer döneminde en çok tepki toplayan oyuncuydu…  Ligdeki başarısını Avrupa da da gösterirken kusursuz takım olmaya devam ediyor. Bu nedenle Eczacıbaşı’nın da en büyük rakibi:)

Gözde’siz bir Vakıfbank olamaz herhalde, onunla artık özdeşleşen bu bağ sözleşmesinin bitişi ile belki başka takımlar ile anlaşma durumu ile kopabilir… Özge’siz Vakıfbank olur hatta oldu da ama GÖZDESİZ OLAMAZ:))

Eczacıbaşı Vitra;
Lige Süper kupa ile başlayan Eczacıbaşı, Sokolova ve Özge’yi takım kadrosuna katarak müzelerinde eksik olan en büyük kupayı kazanmak istediklerini söylerken yine Neslihan üzerinden oynamaya devam ediyorlar. Özge’yi zor bir sezon bekliyor, takıldığı sette duruma müdahale edecek bir Nilay yok… Asuman da yıllardır Cansu gibi takımın gel gitlerini yaşıyor Eczacıbaşı VitrA da. F4’e veda edecek Türk takımımız hangisi olacak acaba? Bu maçta yine büyük kapışma olacaktır.
Yıllardır birçok başarıya imza atan Neslihan’ın da kariyerindeki tek eksik kupa:)

Galatasaray Daikin;
Öncelikle F4 için takımı tebrik ederim, tekrar ülkemizde böyle bir kupanın finalinin yapılacak olması tabi ki gurur verici. Bir Beşiktaşlı olarak kutluyorum darısı başımıza derken bizim için hayal olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim…

Gökhan Edman faciasından sonra ciddi yatırım girişiminde bulunan Galatasaray yavaş yavaş yatırımın karşılığını görmeye başlarken sanki biraz erken havaya girdi gibi:) Elimizde Türk Telekom’un yıldız kadrosunun patlaması ve Fenerbahçe’nin final setinde Kupayı kaybetmiş olması takımlar için ibret olmamış sanırım… Son düdük çalana kadar hiç bir şey belli olmaz. 
Sanırım Fenerbahçe’nin daha önceki yıllarda yaptığı taktiği artık Galatasaray uyguluyor. Bizde olsun yedekte dursun da kimse alamasın. Mesela Cansu, Gamze varken neden alındı? Yedekte bekletilmek için mi? Ya da yabancı libero neyin nesi? :) Genç ve doğru oyuncular ile de başarı gelebileceğinin örneği kendilerini yenen Sarıyer takımında mevcuttu. Hatta play off etabında, Neslihan ve Grün’lü Vakıfbank’ı eleyende kendileriydi.

Galatasaray kadrosu; Ceren, Ogonna, Melis, Seray, Stacey, Krsmanoviç (Gizem, Neslihan, Tuba, Tuğçe)
Setler: (25-15, 25-22, 28-30, 23-25, 9-15)

Yani ilk 2 seti kaybetmiş olmasına rağmen pes etmeyip son 3 seti alıp 2-1 yaparak seriyi rakibi saf dışı bırakmıştı. Bunu yapan Mehmet hoca ve tayfası. Bugün Gizem’in takımı ve milli takım için vazgeçilmez olma nedeni buradaki performansıdır, onun için dönüm noktasıydı bu maç. Ülkemizde de yıldız oyuncu çok ancak doğru yatırım olduğu sürece yoksa Fenerbahçe gibi Duygu, Gökçen, İpek gibi oyuncuları alarak değil… Şimdi de Deryadan neden bir Gizem çıkışı daha olmasın ki? Yabancı libero getirmek yerine oyunculara doğru maçlarda şans tanınmalı. Takımdaki gruplaşmalara son verilip diğer oyuncularında oynanmasına engel olacak kararlar verilmemeli…

Önceki sezon Gökman Edman ile zaten yeterince oyuncu kaybı olmuştu. “Galatasaray da hiç unutamadığım an; İvana’nın kalemi hiç düşünülmeden kırılmıştı. Takıma katkısı olmayan göstermelik destek olan oyuncuların bile emeklerinin çalındığını iddia edip ayılıp bayılanların aslında sözde oyuncu oldukları yetmediği gibi gerçekten emek harcayan insanı bir anda silmesi…” Tek suçlu Gökhan Edmandı, cebinde kutu sakız ve takım elbisesi ile ve tabi eli cebinde maç izleyicisi olarak o sezona damgasını vurmuştu:) Teknik molalarda taktik; at pası ivana’ya vur topa geri  gelmesin:) hey gidi Gökhan hoca heyyy:D

Bugün bu başarıda; emeği geçen ve bu radikal kararların alınmasında etkili olan başarılı ya da başarısız herkesin emeği vardır. Umarım beklenilen başarı sağlanır. F4’ e hazır çıkmak takım olarak onları zorlayabilirler. Sürekli kadro değişikliği ile oynayan Fenerbahçe Acıbadem gibi olmaz sonuç umarım…

Fenerbahçe;
Son yıllarda liderliğe ve kupalara alışkın olan Fenerbahçe sanırım sezona başlarken bu şekilde sonuçlar alacaklarını tahmin etmiyorlardı… Bu sonucun sorumlusu net ve açık. Kamil hoca ve Elif. Takım sorumluluğunu alamamaları sonucu şuan takım bu durumda. Yeni pasör alınmasından ziyade mevcut pasöre güvenip takımı emanet etmesi yeterliydi. Sanırım baş antrenör olma sorumluluğu kendisine fazla ağır geldi. Kim ve Paulo gibi bir yıldızın var takımda ama sen 4. sıradasın. Eczacıbaşı Vitra da oynarken Elif, Del Core de bitme noktasına gelmişti:) Bu taktik şimdi Kim için mi uygulanıyor:) Elif için, hedefi büyük takımların pasörü olduğunu düşünseydi Eczacıbaşı kadrodan çıkarmaz onunla devam ederdi. Ancak alınan sonuçlarda kendisi hakkındaki düşünceleri doğrular gibi.

Mesela; duygu, ipek, gökçen, elif başaran bu oyuncuların takıma ne gibi katkısı oldu ya da önceki yıllardaki ne gibi kazancı oldu yeniden, alındı sözleşme yenilendi? Şuan bu oyuncuların etkisizliği takıma ciddi anlamda olumsuzluk yansıtmakta. Eda’nın sakatlığı ile bu durum daha net görüldü. Pasör yerine başka takviyeler gerekiyor takıma, izlediğim maçlarda antrenörün alakasız oyuncu seçimi ve molalardaki gecikmesi sıralamadı ki yerine zemin hazırlamıştı. Maça yerinde müdahale edilemiyordu. En azından maç anındaki 7 sayılık farkta erken mola almak yerine bu kadar farkın açılmasına karşılık oyuncu değişikliği ile cevap vermesinden durumun ne derecede vahim olduğunu anlayabiliriz…

Kötü gidişatın nedeni belki birazda; Şampiyona yerine Cev Cup’a katılıyor olmaları psikolojik olarak takıma etki etmiş olabilir. Her şey yolunda süsü verip pasör transfer etmek biraz garip oldu:)
Bakalım 2. yarı nasıl etki edecek takıma. Benim favori pasörüm her zaman Nilay bunu sürekli ifade ediyorum nedeni ise, takım ona emanet edildiğinde neler yapabildiğini ya da yapabileceğini Toki ve Vakıfbank’ın maçlarında zamanında göstererek beni haklı çıkarmıştı. O yüzden maçın alakasız anlarından gir çık yaptırmak yerine takımı tamamen emanet ettiği zaman neler olacağını görecektir…  Eda ile oynayacak bir orta oyuncu alınabilirdi, Gökçen, Duygu ve İpeğe verilen para ile. Bu düşüş geçici mi yoksa bu sezonluk mu bu şekilde devam edecek  hep beraber izleyip göreceğiz.

İlbank;
Başkentin tek vazgeçilmezi:) mevcut kadro ile yıllardır yerini koruyan tek takım. Fabrika gibi yetiştir sat yetiştir sat:) Ama bir türlü Ankara oyuncularının İstanbul kulislerinden geçip milli takımda yer alamama nedenini anlamış değilim. Mesela pasör Tuğçe tek başına takımı ligde ilk 5’te tutuyor. Gerçi şimdi yabancı pasör alınmış ama yine kritik anlarda oyuna girip, toparlayıp çıkarılıyor:)Ezgi’nin de çabası görülmeye değer. Güldeniz, Meryem’den sonra sanırım sıra Ezgi’de, takımın skor yükünü taşıyan oyuncu birkaç yıl sonra başka takımların yolcusu olacak gibi… Gerçi biraz kilo alması gerekiyor kol gücü için. Muhtemelen yine ilk 7’de yer alacak takım. İlk 5 diyemiyorum çünkü geriden gelen Sarıyer ve Yeşilyurt var:)

Ereğli Belediyesi;
Ayça dışında tüm oyuncular takıma yeni transfer edildi. Rakiplerin korkulu rüyası olan Ereğli Belediyesinden eser kalmamış. Onlarda Beşiktaş gibi toplama kampına dönüşmüş. Ted Koleji Sponsorluk anlaşmasında sorun çıkması sonucu Deniz Hakyemez de soluğu bu takımda almış. Yine ligde kalmak için mücadele edeceklerdir, gerçi bellide olmaz belki çıkış yakalarlar:)

Beşiktaş Bahçeşehir Ünv;
Geçen sezon sonrasında Adnan hocanın bencilliği ile sezonu erken kapatan Beşiktaş yeni sezona; sponsor bularak, parolamız yeni sayfa ile başarı derken herhalde takımı bu rezil durumda bekletme başarısından bahsediyordu… Cansu, Şeyma, Pınar, Tuğçe gibi oyuncuları gözden çıkarıp aldığı oyuncular ile sözde tüm kupalara taliptik:)

Kendi başarısızlığını oyunculara maledip kafasına göre kararlar verip kadro iskeletini değiştiren Adnan hoca hala aynı düşünce ile devam ediyor… Geçen sezon kadrosunu korunup takviye yapılmış olsaydı bugün bu sonuçlar ve sıralama farklı olurdu. Takım kadrosundan çok artist yığını gibi… Çaba, özgüven, sorumluluk bu kadroda maalesef görünmüyor. Belki de bu yüzden bu sonuçlar alınıyordur. Her sene rakiplere oyuncu yetiştir rakiplerden de döküntü oyuncular topla. Bu mudur yani Pelin gibi oyuncunun bile yedeği olmayı kabul eden Cansu bu kadar çabuk mu gözden çıkarıldı? Feda adı altında gerçek oyuncular heba edildi. Saha da maç bitse de gitsek havasında olan oyunculara sormak isterdik o formayı laf olsun diye değil, aldığın parayı hak etmek gibi bir çabanız var mı diye sormak isterdik…
Gerçi bu saatten sonra artık ne önemi var ki giden gitti. Menajer Ebru Algur’un Galatasaray da ne gibi bir etkisi olmuş ki Beşiktaş’ta ne olsun. Geçen sezon oyunculara teşekkür edip emeklerinin karşılığını vermek yerine takımdan sepetlendiler ya da ayrıldılar her neyse netice takımda kalmama kararı aldılar.

“Çağla Akın, Seda Eryüz, Tanya Sabkova, Aslı Köprülü, Yağmur Koçyiğit, Natalia Hanikoğlu, Ana Lazarevic, Sevcan Eyi, Dicle Nur Babat, Fatma Sinem Karamuk, Tülin Altıntaş, Funda Bilgi”

Yağmur madem geri dönecekti neden gönderildi? Dicle zaten sakatlandı sezonu kapatmış yanlış bilmiyorsam, Funda zaten etkisiz eleman ki Pınar ve Tuğçe gibi liberolara tercih edilmesi 2+2=5 gibi bir şeyken:) Şeyma varken Yağmur  ve Aslı ne alaka, Cansu gibi altyapından çıkmış oyuncun varken gidip Vakıfbank’ın altyapısındaki kiralık pasörü alıyorsun, Tuğba zaten geçici geldi takıma şuan Ted takımında oynuyor. Geçen sezon daha kaliteli kadroya sahiptik ve kötü sonucun tek sorumlusu Adnan hocanın bencilliği ve yabancı inadı. Kendi getirdiği oyuncular ile aldığı bu başarısızlık ile ödüllendirilircesine yeniden takımda kalması için neden ne olabilir ki? Umarım 2. yarı sorunsuz ve başarılı geçer(!) Sürekli aynı şeyleri söylemenin yazmanın da bir anlamı yok maalesef, en azından Beşiktaş için…

Sarıyer Belediyesi;
Mehmet hoca önderliğinde favori takım olarak gösterilen Sarıyer hızlı bir giriş yaptı ancak son birkaç maçtır duraksadı 2. yarıda daha başarılı bir sonuç elde edeceklerini düşünüyorum. Mehmet hocanın gençlerden çıkardığı sonuç zaten ortada. Kaybedilen maçlar çok kötü sonuçlar değildi. Asıl çekişme Yeşilyurt ile aralarında geçecek. Avrupa vizesi kapmak için her maçı önemseyip puan için mücadele edeceklerdir. Oyunculardan, Ezgi Kapdan’ı Ankaragücü pasörlüğü yaparken çok beğenmiştim. Ancak o da Pelin Çelik kurbanı olmuştu. Lige çıkardığı takımı resmen bir anda silip attı. Yarım sezon antrenmansız olan ve transfer olduğu hafta takımla maça çıkan Pelin sayesinde takımın daimi yedeklerinden olmuştu Ezgi. Ama işte ilahi adalet şuan her şey ortada… Galatasaray Daikin zaferi ile umut verdi derken inişe geçtiğini düşünen olabilir ancak ben play off etabında önemli bir rakibi eleyeceğini düşünüyorum. Sezon sonunda bu cümlemi yazıda hatırlatacağım:) Zaten hedefleri ligde ilk 8 de yer alıp play off oynamak. Transfer dönemi için de yabancılar yerinede genç oyuncular almak istemiş ancak sürekli önlerine engel çıkmış ve buna rağmen, meclisinde gündeminde yer alan Ortiz ile güçlü bir kadro kurup ligde mücadele ediyorlar.

Bakırköy Bld. Yeşilyurt;
Sarıyer dışında beklenti içinde olduğum bir diğer takımda Yeşilyurt bir çok takıma oyuncu yetiştirmiş takım birkaç yıl öncesinde ligden çekilen takımların yerine lige çıkma hakkı elde ederken artık kendi çabaları ve emekleri ile ligde kalmayı başarıyorlar. Güzel bir başlangıç yapamamış olabilirler ama 2. yarı bu takım içinde büyük beklentilerim var. Yanılmayacağımı umuyorum.

Nilüfer Belediyesi;
Milli takımın, pilot takımı olarak gösterilen Nilüfer düşüşte. Altyapıları ne durumda bilmiyorum ancak önceki sezonu aradıkları kesin. Kiralık oyuncuların takımlarına dönmesi ile iyice güç kaybettiler. Bu sezon ligde kalmayı hedefliyor olabilirler.

Bursa B. Şehir Bld.; Adnan hocanın gözden çıkardığı Şeyma’yı Eczacıbaşı kaptı… Kiralık olarak bursa takımına gönderdi birkaç takviye ile aslında güzel sonuçlar alınabilir ancak bu takımında sanırım sorunu pasör. Belki Cansu bu takımda olsaydı güzel bir ikili olabilirlerdi. Geçen sezon Fenerbahçe maçında Şeyma, Tuğçe ve Cansu’nun oynaması sonucu maç; Beşiktaş  Fenerbahçe: 1-3  (19-25, 28-26, 17-25, 20-25) bu şekilde bitmişti. Oyuncuya güvenip formasını emanet ettiğin sürece oyuncu bu bilinçte olup daha büyük sorumluluklar alır. İşte bu kavrama uyan 3 oyuncuyu düşünmeden gözden çıkarmak bencillikte 1. Sırada yer alan takımıma ait maalesef ki…

İBA Kimya TED Kolejliler; Bu sezon düşüyorlar büyük ihtimalle, 10’da 0 gibi vasat bir sonuç var. Takımda da belirsizlikler devam ediyor; sponsor bulundu, bulunmadı, oyuncu geldi, başka takıma gitti durumları mevcut. Ancak şu bir gerçek ki Damla’nın bir sonraki durağı Fenerbahçe olacaktır…

Durum bundan ibaret. Bol başarılı bir yılı geride bıraktık. Yılsonu ve 1. Sezonun da sonu olması nedeni ile yazımı bu cümleler ile şekillendirdim bir sonraki yazımda alınan başarılar ve damgasını vuran oyuncu, takım vs. gibi konulara değineceğim. Yani Ziraat Bankasının bu durumu, Beşiktaş erkek voleybolunun hiçbir açıklama yapılmadan kapanması gibi…

Bu arada dikkatimi çeken bir diğer konu da; neden hep önemli maçlar smart sporda? Amaç voleybolun daha çok  izlenmesi, yayılmasıydı!!!

Yeni yılda tüm takımlara ve oyunculara, sorunsuz, sakatlıksız bol başarılı bir yıl diliyorum. Güzel ve branş olarak voleybolun damgasını vurduğu bir yıl olur inşallah tekrar:)
Mutlu yıllar…

Saygılar
Ayşegül KAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder