28 Ocak 2013 Pazartesi

Sebasız Amatör Ruh

AMATÖRce Yönetim(!)

Son yıllarda belki de amatör takımlarımız hiç bu kadar kötü yönetilmedi… Beşiktaş’ın ruhu amatör takımlardır. Evet biz futbolu çok seven ve örnek bir taraftar grubuna sahip bir takımız ama bu başarıyı aynı şekilde bir voleybolda ya da baskette yaşayamadık. Geçen yıl ve bu sezon erkek baskette salon doluyor destek var ama aynı destek yönetimden gelmiyor maalesef. 4 kupalı bir basketbol takımımız var hem de aynı sezonda tüm kupaları kazanıp rakiplerine nal toplatan bir takıma sahibiz ancak ne hikmetse bu takıma sponsor yok(!)

Yıllardır amatör branşlarımız çok ön planda olmasa da ligde ve başkanımızın kafasında hak ettiği yerde oluyordu. Demirören ve yeni yönetim getirisi yok oyuncu alacak parada yok onlara, demek yerine, eşi benzeri olmayan başkanımız Seba’nın bu takıma harcadığı emeğe baktığımız zaman şimdiki yönetimin gelir gelmez, 2 branşın kalemini kırmak istemesi geçmişteki şerefli yatırımları, çabaları, emekleri bir anda sıfıra çekti.


Olmadı başkan senden sonra bu branşlar hep üvey evlat oldu.

Bayan voleybol takımımız; yeni sponsor ile bir şeylerin mücadelesini veriyormuş ne mücadelesi, Türkiye kupası bitti ve lig kaldı. Bu sene alınan oyuncuların kaçı seneye ya da ilerisi için yapılan planlara dahil edildi sorgulansın. Rakiplerin elinden çıkardığı oyuncuları toplayarak mı şampiyonluğa adayız? Madem genç oyunculara şans tanınacaktı neden Cansu varken gidip Vakıfbank’ın genç oyuncusunu kiraladık. Neden Şeyma,Tuğçe, Pınar gözden çıkarıldı? Neymiş oyuncu ayrılmış sen takımı kurarken bu oyuncu kalacak istiyorum dedin mi ya da geçen sezon onlara ne verdin ki kalmasını bekliyorsun?


Cansu Aydınoğulları; Voleybol altyapısında yetişmiş ve gelen her antrenörün yanında getirdiği eşantiyon pasörlerinde gerisinde kalmaya daha fazla tahammül edemedi... Onu gözden çıkaran yönetime söylenecek çok söz yok. Her şeye rağmen bu takımda mücadele etti. Yaşıtları A takımların as pasörü olurken o kendi yuvasında yetiştiği takımda hep geri plana atıldı. Bu kulüpte sahipsiz kalmasına rağmen formasına sahip çıktı hem de tüm olanlara rağmen. Neden gittin diye sorgularken bana ne zaman sahip çıktınız dese haksızsın diyecek sözümüz olamaz… Yolun açık olsun seni gözden çıkaranlara inat hep göz kamaştırıcı bir spor hayatına sahip ol.

Ve Erkek Voleybol Takımımız; aslında bu takım için fazla söylenecek şey kalmadı ama hani yapılan ne kadar etik ya da insanlığa sığıyor işte orası insanın vicdanını huzursuz ediyor. Takımın kapanacağını oyunculardan sakla, lige katılım ücretini son dakikaya bırak ve birden kapatma kararı aldık de hem de bedava oynayıp dilenci muamelesi uygulanan bu oyunculara. Tüm takımlar kadrolarını kurup bitirmişken her şeyi. Bu kadar ucuz olmamalı.

Her maç bomboş salona oynayan erkek voleybol takımımız nağmalup lige çıkma başarısı gösterdi. Peki madem ligden düştüğü için onları dövme hakkını kendinde bulan taraftar adı altında bu şahıslar ve onlar gibi kişiler bugün takımımız nağmalup şampiyon olup lige tekrar çıkma hakkı elde etmişken sırf kulüp zor durumda diye feda adı altında vefasızca davranıp heba eden kulüp, koskoca takımı kapatırken neden kimse ne oluyor demedi ve hala demiyor? Hani düştüğü için dövme hakkını kendinde buluyorsan o zaman kapandığı için de tepki göstermen gerekiyor.


Orçun Ergün; Orçun ile Berkan 300.000 TL Karşılığında ziraat bankası takımına satıldı. Hem de önceki sezon takımlar tek oyuncu için değerinden fazla verip almaya çalışırken gizlice satılıp kar elde edildi nede olsa batan gemi malları kapanacak bari bir kaçı para etsin diyerek satıldı. Diğerleri de bakın başınızın çaresine ne haliniz varsa görün diyerek, rest çekildi. Oysa satılan oyuncuların parası ile ligde kalıp güçlü bir kadro kurulabilirdi. Onlar zaten her şekilde kendini feda ederek katkı sağlardı. Feda’ya karşılık Vefa beklediler. Beşiktaş öyle üstünde forma olarak kalmamıştır Orçun için, babasının aşıladığı sevgi giderek büyümüş ve oynadığı kulübün adeta taraftarı gibi yaşamaya hissetmeye başlayarak oynamış bu kulüpte hem de kombine almış… Yaptığı sporu tuttuğu takımda yapmak ayrı bir gurur vermiş ve bu gururu Beşiktaşlı olmayan bilemez demiş...

Böyle işte başkan, senin heba ettiğin çocuk var ya işte bu çocuk gerçek bir Beşiktaş çocuğu aynı şekilde diğer genç oyuncularımız gibi.

Bayan Basket; belki bu branşın kapanma eşiğine gelmesi ve yaşananlar bu branşa ne yaptığımı ve oyunculara nasıl haksızlık yapıldığını sorgulayıp hatırlamamıza neden olan yaşı küçük ama yüreği kocaman Eda Tuncer. O verilen kararın çaresizliğine karşılık susmadan ve korkmadan; “Biz oynardık üstelik para da almazdık. Feda’nın en büyüğünü gerçekleştirirdik. Neden işimizi elimizden aldınız. Yıllardan beri kendi kendi kategorimizde final oynuyoruz bu gençlere güvenmedikten sonra Türkiye’de hangi oyunculara güveneceksiniz.” diyerek bir bayan basket takımımız olduğunu hatırlattı. Herkesin takımda, kulüpte kalmak için yalakalık yapmalarına karşılık o sevdiği sporun ve oynadığı takımın kapanmasına sessiz kalamadı, sonuçları ne olursa olsun diyerek düşünmeden; kulübü soyamamışız deme cesaretinde bulunup belki de şuan takımın ligde kalmasını sağladı. Bunun için sanırım bir teşekkürü hak etti hem de bizlere bir şeylerden vazgeçmenin o kadar kolay olmaması gerektiğini gösterdi.


Şuan 2 galibiyet var ve durum şuan için iyiye giderken geçmişteki yenilgileri eleştirmeye hakkım yok çünkü hiçbir maçına gitmemişken onları eleştirme hakkına sahip olmak bencillik olurdu. Biraz geç kalınmış transferler ile inşallah daha iyi sonuçlar alarak seneye yeni sezon için yatırımlar olabilir en azından öyle umut ediyoruz…

Doğum günün kutlu olsun fEDA Tuncer…
Hep böyle başı dik ol doğrularını savun, savun ki maç sonunda gururla bu oyuncuya sahibiz deme hakkına sahip olalım. Olmadı yönetim, bu takım bu kadar vurdumduymazlığı hak etmedi.
Salon boş diye kimse bu takımı ve oyuncuları sahipsiz sanmasın. Gereken yerde gerektiği zaman olmasını da biliriz.

Başkanımız Fikret Orman; Batuhan Beşiktaş’ın çocuğu sahip çıkalım derken kendisine sorsunlar acaba, Batuhan Beşiktaş’ın çocuğu ise; Cansu, Orçun, Eda kimin çocuğuydu?

Öyle bir saniyelik imza atmak kolay başkan çok kolay bir mürekkebe bakar ama o insanların yıllarını bu armaya, branşlara harcamış insanları gözden çıkarmak o kadar kolay olmamalı, olmamalıydı…

Batuhan’a verilen ve karşılığı alınamayan para ile erkek voleybol, bayan basket şuan ilk sıralardaydı. Bu kadar kolay değil. Bir şeyleri kapatmak çözüm ise sen de bencilliğinin kapılarını kapat ve o insanların bu sporları meslek edindiklerini hatırla, en azından bunu yap. (Borcumuz çok bir şeyler kısmamız gerekiyor, çok biliyorsanız siz gelin yapın diyeceksen şayet o oyuncular aylarca hatta yıllarca bedava oynadı ve Feda’nın en babasını yaptı.)

Sende bencilliğini FEDA et ve bu insanların bu branşları meslek edindiğini, koşulsuz boş salonlara karşı, başkanı olduğun kulüp armasını taşıdığını unutma…

Not: Adını yazmadığım tüm amatör oyuncularımıza haksızlık yapıldığı düşünmesin çünkü bu yazı, hepsi için yazılmış bir yazı.
Yazı için; tepki gösterenlere de okumak için zaman ayıranlara da teşekkür ederim.

Sevinmek için sevmedik...

SAYGIlar
Ayşegül KAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder