22 Ocak 2013 Salı

Tek Şansınız Asuman!


Şampiyonlar Liginde Eczacıbaşı Vakıfbank eşleşmelerinden her ne kadar gına gelmiş olsa da, mevcut kurallar bizi yine bu sene de bu eşleşmeye mecburen itti.

Görünen o ki Eczacıbaşı İtalyan ekibi, Vakıfbank da Polonya ekibini geçerek dörtlü final için karşı karşıya gelecekler.

Bu maç için Micelli ve teknik ekip, şapkalarını önlerine koyup düşünsünler…
Bu takım ne zaman ritmini buluyor..? Geriye düşüldüğü zaman ne oluyor da takım toparlanıyor..? Daha iyi paslar, ortaların daha çok kullanıldığı paslar ne zaman atılıyor..? Cevap belli: Asuman oyuna girdiğinde.

En son yapılan şampiyonlar ligi maçında da Asuman oyuna girmeden önce ve girdikten sonra takıma nasıl bir hava kattığını tekrar tekrar gördük. Oyuna girdi, Özge’nin arkasını toparladı gayet güzel oynattı takımı. Bravo Asuman.


Aynı şeyi Eczacıbaşı teknik ekibi için söyleyemeyeceğim. Hafta sonu lig maçına bakıyorsunuz, sanki Asuman bütün o güzel işleri yapmamış gibi ilk altıda başlayamıyor. Bu kızın Özge’den kötü olduğunu düşünüyorlarsa eğer, yanlışa kapılmış gidiyorlar demektir. Aksine Asuman oyun kurgusu pas kalitesi açısından Özge’den çok daha iyi bir pasör. Özge ile birbirlerini tamamlayarak oynayabilirler pekâlâ.

Beppe ile Naz’ın sorun yaşadığı ve takımın yetiştirdiği oyuncudan yana çıkmayarak Beppe ile yola devam etmesi (ki bu yarım sezon sürdü, acaba Naz’ın takımdan ayrılmasına değdi mi bunu da bir daha düşünün) sonunda Eczacıbaşı’nın en önemli sorunu pasör oldu. Yıllardır pasör konusunda neler yaşanıldığı malum. Bu süre içerisinde Asuman’ın gelişimini yeterince sağlamalıydınız eğer şu anda eksik buluyorsanız.

Pasör Maja’nın geldiği dönemde, rekabetin Fenerbahçe ve Vakıfbank arasında geçeceği belliydi. Rölantide geçireceğiniz bir yılda, bile bile, Asuman’ı as pasör yapmadınız, yapmaya cesaret edemediniz. Şimdi bunları teknik ekipten birine söylesem, kırk tane bahane uydururlar, o bahaneleri toplasanız yine geçerli bir neden olamaz asla.

Naz, Bahar Urcu takımdan ayrıldıktan sonra bir anda ilk altıda kendini bulduğunda, her şeyi tam mıydı? Hayır. Hatta şu anda oynadığı oyun 15 yaşındayken yaptıklarının gerisinde. Ancak ne olursa olsun O’na duyduğunuz güveni, Asuman’a da duymak zorundasınız. Bir oyuncu kolay yetişmiyor. Özellikle de pasörler. Baksanız etrafta hep yıldız milli takım yaşında çok iyi, ama A takıma geçtikten sonra ilgisiz kalındığı için körelmiş, körelmeye yüz tutmuş pasörler var.

Vakıfbank ile yapılacak ilk maçta, kadroda büyük bir ihtimalle ilk 6'da olmayacak Asuman. Oyun sıkışacak ondan sonra, gir toparla denilecek. Lig maçında yapabildiği kadar yaptı. Daha fazlasını da yapacak kapasitede. Oyuna girdiği zaman yarattığı farkı görmeyecek kadar kötü bir idareci olamazsınız diye düşünüyorum.


Bir nokta da Büşra için; kendi yaş grubunun en yetenekli ortalarından. Manşet alır, defans yapar, smaçör oynar, orta oynar. Her şeyi yapar. Ancak fiziksel olarak yaşadığı kısıt, (eğer bunun hormonal ya da başka bir sebebi yoksa) takım yöneticilerinin dikkatinde mi? Büşra eski fit günlerindeki kilosunda olsa emin olun sıçraması ayak çabukluğu her şeyi değişecek. Böyle devam ederse yakında sıçrayamaz hale gelecek.  O yüzden bu aşamada belki yerine Sırp orta oyuncu oynarsa, Vakıfbank maçında daha uygun olabilir. Sırp ortadan ayakları çok çabuk, servis kalitesi de gayet iyi.

Uzun lafın kısası, Eczacıbaşı Vakıfbank’ı geçip dörtlü finale kalmak istiyorsa yapması gereken şey bellidir.
Bekleyip, görelim.

Sevgilerle
Damla ÜNVER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder