29 Nisan 2013 Pazartesi

Acıbadem Bayanlar Voleybol Ligi Sezon Sonu...


Sezon başında tüm takımlar hakkındaki düşüncelerimi yazmıştım tekrar bir bakalım neler yazmışım ve nasıl sonuçlanmış. Ne kadar yanılmışım ne kadar haklı çıkmışım… Çok uzun olmaması için eski yorumumun altına da yeni yorumumu ekledim.

Vakıfbank;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Vakıfbank için farklı bir sezon olacağını düşünmüyorum takım iskeleti korunup takviye yapılıyor. Bu yüzden diğer takımlar gibi; sürekli oyuncu al, gönder, alıştır, takım oyunu kur gibi durumları yok. Ligdeki başarısını Avrupa da da gösterirken kusursuz takım olmaya devam ediyor. Bu nedenle Eczacıbaşı’nın da en büyük rakibi:)

Sezon Sonu Yorumum;
Kusursuz olmalarının tek nedeni takım oyunu oynamaları ve kaç sezondur aynı kadroyu koruyor olmaları. 47’de 47 yaparak voleybol tarihinde kırılması çok zor bir rekor bıraktılar geride. Diğer takımlar tebrik ederken bu durumdan rahatsız olmamalılar çünkü seninde hedefin bu ve bunun için sadece sözde değil özde de çabalaman gerekiyor... Onların zaten baştan başarılı olacağı  belliydi filan diyerek işin içinden çıkıp başarısızlık için kılıf ayarlanmamalı. Düşünün TR, Avrupa, Lig maçında farz edelim ki 10 maç yapıyorsun ve 10 maçı da kaybediyorsun eee yuhh be kardeşim hiç mi bir maç kazanılmaz…
Bu kadar başarısızlıkta bir zahmet dön bak nerde hata yapıp hangi yanlış oyuncuyu kullandım ya da hangi transfer yanlış diye sorgula.
3 kupa ve tek şampiyon…
Burada bize de düşen, Şampiyonu tebrik etmek. Bu başarıda katkısı olan, saçma sapan transferler yapıp nal toplatan başta kendi takımım (Beşiktaş) olmak üzere diğer takımları da tebrik ediyorum.
Çok çalışmak lazım çok malum kırılması gereken rekordan önce yenilmesi gereken bir takım var ee haliyle iş daha da zor.
Tekrar tüm takımı tebrik ediyorum, hiçbir başarı tesadüf değildir…


Eczacıbaşı Vitra;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Eczacıbaşı, Sokolova ve Özge’yi takım kadrosuna katarak müzelerinde eksik olan en büyük kupayı kazanmak istediklerini söylerken yine Neslihan üzerinden oynamaya devam ediyorlar. Özge’yi zor bir sezon bekliyor, takıldığı sette duruma müdahale edecek bir Nilay yok… Asuman da yıllardır Cansu gibi takımın gel gitlerini yaşıyor Eczacıbaşı VitrA da”.

Sezon Sonu Yorumum;
Sanırım yine haklı çıktım… Özge yine tek başına başaramadı hem takımı adına hem de kendi adına büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Alınan oyunculardan ziyade şunu fark etmek, özellikle play off son maçında görmek acı oldu, takımın Asuman ile nasıl başa baş mücadele ettiğini… Asuman daha ne kadar harcanacak? Hangi maçlarda şans tanınacak her şeyin bittiği anlaşılınca mı laf olsun oynattık demek için mi forma şansı verilecek? Gözde ne zamana kadar gir çık yapacak takımda? Elindeki genç oyunculara artık şans tanıma zamanı geldi de geçiyor…
Belki de sezon başında Asuman sık sık forma şansı bulsaydı takımda uyum sorunu olmazdı. Sokolava’nın Özge ile oynamak istemediği net ve açıktı buna rağmen Özge ısrarı takıma 1 sezon daha kaybettirdi. Komple bir değişiklik gerekiyor mesela Antrenör değişmeli. Takım kurmadan önce pasör alınır ve ona göre kurulur bu nedenle eski günlerine dönmek istiyorsa artık doğru noktalara doğru oyuncuların alınması gerekiyor.


Galatasaray Daikin;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Gökhan Edman faciasından sonra ciddi yatırım girişiminde bulunan Galatasaray yavaş yavaş yatırımın karşılığını görmeye başlarken sanki biraz erken havaya girdi gibi:) Elimizde Türk Telekom’un yıldız kadrosunun patlaması ve Fenerbahçe’nin final setinde Kupayı kaybetmiş olması takımlar için ibret olmamış sanırım… Son düdük çalana kadar hiç bir şey belli olmaz. Sanırım Fenerbahçe’nin daha önceki yıllarda yaptığı taktiği artık Galatasaray uyguluyor. Bizde olsun yedekte dursun da kimse alamasın. Yedekte bekletilmek için mi? Ya da yabancı libero neyin nesi? :) Şimdi de Deryadan neden bir Gizem çıkışı daha olmasın ki? Yabancı libero getirmek yerine oyunculara doğru maçlarda şans tanınmalı. Bugün bu başarıda; emeği geçen ve bu radikal kararların alınmasında etkili olan başarılı ya da başarısız herkesin emeği vardır. Umarım beklenilen başarı sağlanır. F4’ e hazır çıkmak takım olarak onları zorlayabilirler. Sürekli kadro değişikliği ile oynayan Fenerbahçe Acıbadem gibi olmaz sonuç umarım…”

Sezon Sonu Yorumum;
Takım çok erken ve aynı zamanda fazla havaya sokuldu özellikle Fenerbahçe galibiyetleri sonrasında ama zaten bu maç sonuçları kıstas olmamalıydı çünkü Fenerbahçe zaten düşüşteydi asıl kıstas Vakıfbank, Eczacıbaşı Vitra maç sonuçları önemliydi ve bu yüzden başaracakları sınır çıkacakları yer belliydi şuan ki mevcut sıralamada ki yerleri bile sorgulanmalı çünkü dünyanın en iyi pasörü elinde ve en önemli orta oyuncusu elinde ve sen doğru şekilde kullanamadın. Diğer takımların bu sezonki zaaflarından yararlanıp ligi 3. Sırada bitirdin tüm olumsuzluklara rağmen.
F4 ev sahipliğine gelince bence çok kötü bir organizasyon yapmıştı ama şunu çok iyi başarmıştı yönetim, vip biletleri satmayı:) onlar için sportif anlamda kazançtan çok maddi kazanç daha önemli olmuş sanırım. Salonda doğru düzgün afiş bile yoktu. Şehirde maç afiş vs. konusuna hiç değinmiyorum bile kısa ve öz olarak yapmak için yapılmış bir organizasyon gibi göründü. En azından verilen demeçlerde bu imaj oluşturulmasaydı yani her şey on numara olacak imajı sonuçta insanlar bir beklenti içine girdi çok güzel bir organizasyon olacağı konusunda. Sonucun bu olacağı zaten belliydi benim için şaşırtıcı olmamıştı.
Galatasaray da artık  Fenerbahçe gibi hareket etmeye başladı, onlarda al parayı ver oyuncuyu diye diye sezon geçiriyorlar. Ya da etraftaki gençleri topluyorlar. Kimsede olmasın da bizde harcanırsa harcansın mantığı. Alınan yabancı libero Sano ne kadar etkili oldu? Neden Derya’ya güvenilmedi? Ki bu oyuncu Üniversiteler arası voleybol şampiyonasında MVP şeçilmiş bir oyuncu. Yabancı oyuncu aldık kesin şampiyon olacağız diye bir kural yok. Yabancılara tanınan tolerans bizim oyuncularımıza tanınsa eminim her şey çok farklı olur. Sano mesela hiç oynamadan direk F4’te oynadı ne kadar katkı sağladı? Madem gençlere şans tanıyoruz diyorsunuz, neden Gamze varken Cansu alındı? Kimse de olmasın bizde kalsın diye mi? Yorum, soru çok cevap yok…
Yine oyuncu alımları başladı hadi hayırlısı bakalım, bu defa lig kolay geçmeyecek gibi…


Fenerbahçe;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Son yıllarda liderliğe ve kupalara alışkın olan Fenerbahçe sanırım sezona başlarken bu şekilde sonuçlar alacaklarını tahmin etmiyorlardı… Bu sonucun sorumlusu net ve açık. Kamil hoca ve Elif. Takım sorumluluğunu alamamaları sonucu şuan takım bu durumda. Yeni pasör alınmasından ziyade mevcut pasöre güvenip takımı emanet etmesi yeterliydi. Sanırım baş antrenör olma sorumluluğu kendisine fazla ağır geldi. Kim ve Paulo gibi bir yıldızın var takımda ama sen 4. sıradasın. Eczacıbaşı Vitra da oynarken Elif, Del Core de bitme noktasına gelmişti:) Bu taktik şimdi Kim için mi uygulanıyor:) Elif için, hedefi büyük takımların pasörü olduğunu düşünseydi Eczacıbaşı kadrodan çıkarmaz onunla devam ederdi. Ancak alınan sonuçlarda kendisi hakkındaki düşünceleri doğrular gibi.
Mesela; duygu, ipek, gökçen, elif başaran bu oyuncuların takıma ne gibi katkısı oldu ya da önceki yıllardaki ne gibi kazancı oldu yeniden, alındı sözleşme yenilendi? Şuan bu oyuncuların etkisizliği takıma ciddi anlamda olumsuzluk yansıtmakta. Eda’nın sakatlığı ile bu durum daha net görüldü. Pasör yerine başka takviyeler gerekiyor takıma, izlediğim maçlarda antrenörün alakasız oyuncu seçimi ve molalardaki gecikmesi sıralamadı ki yerine zemin hazırlamıştı. Maça yerinde müdahale edilemiyordu. En azından maç anındaki 7 sayılık farkta erken mola almak yerine bu kadar farkın açılmasına karşılık oyuncu değişikliği ile cevap vermesinden durumun ne derecede vahim olduğunu anlayabiliriz…
Eda ile oynayacak bir orta oyuncu alınabilirdi, Gökçen, Duygu ve İpeğe verilen para ile.

Sezon Sonu Yorumum;
Üstüne eklenecek bir şey yok çünkü ben sezon başından, sezonun sonundaki durumunu çok net bir şekilde yazmışım. Bu takımın zaten bir pasörü vardı alınan yabancı pasörün takıma ne kadar katkısı oldu? Aksine zararı oldu neden bu sorgulanmadı? Artık Vakıfbank gibi takımın iskeletini oluşturmalı yönetim her sene başka başka oyuncular ile nereye kadar devam edilecek genç takımdan A takıma çıkan oyuncu var mı? Uzun lafın kısası laf olsun diye gidip oyuncu alınmasın, takıma katkısı olacak etkili olacak oyuncu alınsın. Saha da taraftara değil rakibe karşı oynayacak oyuncular alınsın… Oynamayan, eli topa dahi değmeyen oyuncu ile neye göre sözleşme yenileniyor biri bir zahmet bunu açıklasın…
Kamil Hoca+Elif+Berg bu 3’lü takımın fişini çekti tabi Eda’nın yokluğunda açığını kapatamayan orta oyuncularında bu sonuçtaki katkısını unutmamak gerekiyor. Son yıllarda başarıya alıştırdığı taraftarına eski günleri yaşatmak istiyorsa takımda göstermelik oyuncu kalmamalı ve doğru oyuncular alınmalı. Yoksa bu sonuçlar artık kaçınılmaz bir son olur ve alışkanlık yapar.


Beşiktaş Bahçeşehir Ünv;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Geçen sezon sonrasında Adnan hocanın bencilliği ile sezonu erken kapatan Beşiktaş yeni sezona; sponsor bularak, parolamız yeni sayfa ile başarı derken herhalde takımı bu rezil durumda bekletme başarısından bahsediyordu… Cansu, Şeyma, Pınar, Tuğçe gibi oyuncuları gözden çıkarıp aldığı oyuncular ile sözde tüm kupalara taliptik:) Kendi başarısızlığını oyunculara maledip kafasına göre kararlar verip kadro iskeletini değiştiren Adnan hoca hala aynı düşünce ile devam ediyor… Geçen sezon kadrosunu korunup takviye yapılmış olsaydı bugün bu sonuçlar ve sıralama farklı olurdu. Takım kadrosundan çok artist yığını gibi… Çaba, özgüven, sorumluluk bu kadroda maalesef görünmüyor. Belki de bu yüzden bu sonuçlar alınıyordur. Her sene rakiplere oyuncu yetiştir rakiplerden de döküntü oyuncular topla. Bu mudur yani Pelin gibi oyuncunun bile yedeği olmayı kabul eden Cansu bu kadar çabuk mu gözden çıkarıldı? Feda adı altında gerçek oyuncular heba edildi. Saha da maç bitse de gitsek havasında olan oyunculara sormak isterdik o formayı laf olsun diye değil, aldığın parayı hak etmek gibi bir çabanız var mı diye sormak isterdik… Gerçi bu saatten sonra artık ne önemi var ki giden gitti.
“Çağla Akın, Seda Eryüz, Tanya Sabkova, Aslı Köprülü, Natalia Hanikoğlu, Ana Lazarevic, Sevcan Eyi, Dicle Nur Babat, Fatma Sinem Karamuk, Tülin Altıntaş, Funda Bilgi”
Geçen sezon daha kaliteli kadroya sahiptik ve kötü sonucun tek sorumlusu Adnan hocanın bencilliği ve yabancı inadı. Kendi getirdiği oyuncular ile aldığı bu başarısızlık ile ödüllendirilircesine yeniden takımda kalması için neden ne olabilir ki? Umarım 2. yarı sorunsuz ve başarılı geçer(!) Sürekli aynı şeyleri söylemenin yazmanın da bir anlamı yok maalesef, en azından Beşiktaş için…”

Sezon Sonu Yorumum;
Yazdıklarımda eksilme olmadı üstüne artış var. Sponsor bulundu ama ne işe yaradı hedeflediğimiz sıralamada (6. Sırada) yer almışız yahu biz zaten her sene bu sıradayız hatta 4 sezon önce ilk yarıyı lider bile bitirdik şimdi kalkmışsın hedefimizi her geçen yıl yükseltiyoruz evet yükseltiyoruz daha fazla nasıl alt sıralarda yer alabiliriz diye… Genç oyuncu kiralıyoruz ya da alıyoruz ama işin garip yanı hiç biri doğru düzgün şans bulamıyor bence bunun nedeni; aldığı oyuncuların yanlış karar olduğunu ört bas etmek için genç oyuncuları alarak bu açığını kapatmaya çalışıyor… Aksinin olduğunu düşünmüyorum ayrıca kadroyu sezonu kurtarmak adına kuruyor uzun vadeli olarak baksaydı zaten Tülin, Sinem, Funda, Natali alınmazdı.
Çağla ve Ece ne kadar forma şansı buldu? Bizim ne dediğimizin zaten bir önemi yok, “körler sağırlar birbirini ağırlar…”
Kulüpte onca sorun varken şuan voleybol en son sorun bile olamaz yani öyle görünüyor… Böylece Adnan Kıstak takımı avucunun içinde oynatmaya kısa bir süre daha devam edecek. Hep bu şekilde devam edecek değil ya elbet bununda bir sonu var… Sponsorun varken sadece ligde kalıp var olmak adına mücadele eden takım konumuna sokulamaz Beşiktaş. Onun takımı bu kadar rahat elinde tutma ve kafasına göre kullanma nedeni taraftarın bu branşa sahip çıkmaması ve yönetimin şu anki öncelikleri. Yoksa 6.lık başarı olmamalı! Geçen sezon başarısız olup üstüne birde altyapı ve en önemli genç oyuncularımızı gözden çıkaran bir antrenör ödüllendirilir gibi tekrar yönetimde, takımın başında olamaz en azından mantıklı bir açıklaması olmalı…
Bu armanın sahibi bizleriz! Başkan, Hoca, Oyuncu, gelip geçici!


Sarıyer Belediyesi;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Mehmet hoca önderliğinde favori takım olarak gösterilen Sarıyer hızlı bir giriş yaptı ancak son birkaç maçtır duraksadı 2. yarıda daha başarılı bir sonuç elde edeceklerini düşünüyorum. Mehmet hocanın gençlerden çıkardığı sonuç zaten ortada. Kaybedilen maçlar çok kötü sonuçlar değildi.”

Sezon Sonu Yorumum;
Mehmet hocanın takımdan ayrılışı ile göreve gelen Gökhan Edman sağolsun 6. Aldığı takımı başarılı yapmak, çıtayı yükseltmek yerine iyice aşağı çekti ve 8. bitirip ilk turda elendi hem de net sonuç ile bu da Gökhan Edman farkı olsa gerek:) Üstüne birde en önemli silahı sakatlandı. Bakalım Galatasaray da görev aldığı sürede gösterdiği başarısızlık 2. Sezon içinde görev alacak olduğu Sarıyer ekibinde de geçerli olacak mı? :)
Hazır kurulu düzende bu sonucu alan Gökhan Edman yeni sezonda nasıl bir yol izleyecek, Galatasaray büyük bir başarıya imza atıp Neslihan-Grün takımını eleyip güzel bir çıkış yakalamışken kendisi göreve gelince aldığı sonuçlar ortadaydı aynı şekilde Sarıyer de oluşan durumda ortada. Cevabımızı yeni sezonda alacağız bir aksilik olmazsa eğer:)



Bursa B. Şehir Bld.;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Adnan hocanın gözden çıkardığı Şeyma’yı Eczacıbaşı kaptı… Kiralık olarak bursa takımına gönderdi birkaç takviye ile aslında güzel sonuçlar alınabilir ancak bu takımında sanırım sorunu pasör. Belki Cansu bu takımda olsaydı güzel bir ikili olabilirlerdi. Oyuncuya güvenip formasını emanet ettiğin sürece oyuncu bu bilinçte olup daha büyük sorumluluklar alır. İşte bu kavrama uyan 3 oyuncuyu düşünmeden gözden çıkarmak bencillikte 1. Sırada yer alan takımıma ait maalesef ki… “

Sezon Sonu Yorumum;
Ve dediğim oldu pasör sorunu çözüldükten sonra bu takım düştü düşecek denilen takım ligi 5. Bitirdi belki hala şaşkın olanlar olabilir ama sezondaki olumsuzluklar belki de en çok onlara yaradı. Şeyma gibi bir oyuncunun neler başarabileceğini bir kez daha görüp nasıl böyle bir aptallık yapıp oyuncuyu elimizden kaçırırız diye yakınmaktan üzülmekten bir hal oldum:) İlahi adalet yerini bulup Beşiktaş’ımı hak ettiği yere getirecek hocaları elbet bir gün bulacaktır… Eee artık Bursa şimdi daha güçlü olacaktır kadrosu ona göre şekillenecektir. Diğer bursa ekibi ligden düştü ve yeni salonda yapıldığına göre bir tek Bursa seyircisinin takımına sahip çıkması kaldı.


İBA Kimya TED Kolejliler;
Sezon Öncesi Yorumum;
“Bu sezon düşüyorlar büyük ihtimalle, 10’da 0 gibi vasat bir sonuç var. Takımda da belirsizlikler devam ediyor; sponsor bulundu, bulunmadı, oyuncu geldi, başka takıma gitti durumları mevcut. Ancak şu bir gerçek ki Damla’nın bir sonraki durağı Fenerbahçe olacaktır…”

Sezon Sonu Yorumum;
21 maçta 1 galibiyet alan Ted Koleji ligden düştü ve zaten belliydi düşeceği bu karar çoktan verilmişti Ankara deplasman takımı yine eksildi… Fazla söze gerek yok asıl söz Damla’nın ne olacağı… Ted Koleji de bir başarıya imza attı oynadığı halde 21 maçta tek galibiyet alabilme başarısı gösterip ligden düştü… Onlara da kocaman bir alkış(!)


Ve gelelim sona;
Dünya da voleybol bazında kırılması çok zor bir rekor bırakan VakıfBank takımını tebrik ederken, tek şampiyonun çıktığı bir ligin kalitesinin de tartışılması gerekiyor... 

Bir başka noktada; Gülden gibi sakin, uysal bir oyuncuyu bile çileden çıkarıp kart görmesine neden olan hakemlerin de eğitimden daha kontrollü bir şekilde geçmesini sağlayıp yeni sezona daha adil kararlar ile çıkmalarını umarak yazıma son veriyorum:)

Çok fazla yanılmamışım üzgünüm haklı çıktığım için. Zaten sezon başında ligin sonunu yeterince açık ve net yazmışım. İyi kötü bir sezon daha bitti ve hoş geldin Filenin Sultanları sezonu:)

Not: Bu uzun yazıyı okuma sabrı gösteren herkese çok teşekkür ederim.

Saygılarımla
Ayşegül KAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder