15 Mayıs 2012 Salı

Padişahım çok yaşa…

"Dünyada yenilmez kimse, yenilmeyen takım, yenilmeyen ordu, yenilmeyen kumandan yoktur..."

Her zaman ben demiştim demek istemiyorum ama yine ben demiştim demek zorunda kaldım:) Sultanlarımız bize büyük gurur yaşattılar.

Sezar’ın hakkını Sezar’a veriyorlar ama Hakkının Hakkını Hakkı’ya vermiyorlar çünkü adından da anlaşıldığı gibi Türk olduğu için... Nerede emeği geçenlere saygı. Bırakın saygıyı teşekkür bile yok. (Göstermelik tebriklerden bahsetmiyoruz…)

Neymiş bu yılki başarının nedeni yabancı sınırlamasıymış komik olmayın, Neslihan, Naz, Gözde, Özge, Esra, Gülden, Gizem, Bahar yedek miydi ya da yedekte bekleyen oyuncular mı bu isimler? Bu yıl hep oynayıp başarıyı da bu şekilde mi getirdiler. Bunun nedeni kendilerine olan özgüvenin daha çok gelişip final fobisini yenmiş olmaları. Yoksa kimse iyi ki başkan yabancı sınırlaması getirdi de bu başarı geldi demesin gülerler başınıza…

2. ligde yabancı sayısı kaç? Bunlardan haberi yok sanırım yetkililerin…  Adı üstünde 2. Lig en azından buraya çaba göster alttan gelen takımlar taze kanla gelsin ama nerde yaptım oldu diyip sahiplenmek varken...


Federasyon Başkanımızın, sürekli çalışıp ülkemize başarılar kazandırdığı ifade ediliyor ancak benim aklımda bir yığın soru işareti var. Mesela kendisi bir sürü salon kazandırdığını ifade ediyor; sorarım kendisine bu sezon 30’un üstünde çekilen, kapanan kulüp varken o kazandırılan salonlarda kimler oynayacak?   

Peki neden hep merkezi yerlerde yapılıyor turnuvalar. Mesela neden Türkiye kupası Diyarbakır da  oynanmıyor? Oysaki 7 oyuncu ile lige çıkma başarısı gösteren Dicle takımına taraftarı dışında kimse sahip çıkmazken. Ya da doğuda voleybol neden sıfır?  Hizmet sadece salon yapmak demek midir?

Şampiyona  maçlarını bile gece yarısı uygunsuz görüntü muamelesi ile seyircisine sunan ve bu şekilde voleybol seyircisine hakaret edenlere susup tepki göstermeyen bir Federasyon  lige ne katmış acaba?

Sonuçta bizim bildiğimiz Federasyon demek voleybolcuların-kulüplerin-voleybol seyircisinin hakkını savunan ve onların önünde oluşan engelleri kaldırmaktır. Mesela biz yurtdışındaki maçlarımız için site site dolaşıyoruz neden bir canlı skorumuz yok? Ya da yurtdışında bizi temsil eden oyuncularımızın bilgilerinin yer aldığı bir köşe. Öyle gösterişli pozlar vermek ile olmuyor…

Deniz manzarası havasında odanın manzarasını, oyun sahası yaptırmak ile olmuyor…

Bazıları tatilde yatarken bazı oyuncular tatilde bile çalışırken kadro dışı bırakılıyor. Spor okulu fikri kimin? Biz burada kulüpler kapandı diye çıldırırken kendisi sadece izleyiciydi. O kapanan kulüpteki çocuklar şuan ne durumda bundan haberi var mı? Federasyonun görevi sponsor bulmak değil diyenler olabilir ama en azından yardımcı olabilirler. Mesela bilet ücretleri nereye gidiyor? Her maç ayrı fiyat uygulanıyor, bu ücretler ihtiyacı olan kulüplere yardım amaçlı kullanabilirler. Mesela bu sene salonlar dolu oynadı çok boş maç yok gibiydi.

Federasyonun, samimiyetsiz karar ve tavırlar sergilediğini örnekleye bilirim.
Mesela şuan herkese eşitiz derken aslında yakın geçmiş zamandaki eşitlik anlayışı;

Romanya'yı 3-0 yendiğimiz maç için, Federasyonun resmi sitede yaptığı haberde;  

"Savunmada daha az açık veren ve daha etkili blok yapan Romanya ile Türkiye arasındaki karşılaşma, uzun rallilere sahne oldu. Hücumda Eda, Polen ve Güldeniz öne çıkarken, ikinci. sette pasör Naz Aydemir'in yerine oyuna giren Asuman Karakoyun da başarılı oyunuyla göz doldurdu."

Yukarıdaki açıklama TVF’nin resmi sitesinde yayınlanan haber metninden alıntıdır…

Yani sadece Eda, Polen, Güldeniz öne çıkmış ama Asuman göz doldurmuş, sanki Ceren filan kova dolduruyor... Bu takım lig takımı değil Milli takım birini överken diğerini geri plana atamazsınız.

Yabancı sınırlamasını gelecekteki yıldızlar için getirdik diyen yetkililere hatırlatmak lazım;

"Naz Aydemir (K), Fatma Yıldırım, Neşve Büyükbayram, Asuman Karakoyun, Elif Uzun, Ayşe Melis Gürkaynak, Serpil Esrarı (L), Gözde Yılmaz, Serenat Şiir Yaz, Nihal Yeşil, Polen Uslupehlivan, Gamze Korkmaz bu büyük başarıya imza attılar. Gençlerimiz; Sırbıstan` ı 3-1 yenerek Yıldız Kızların Dünya ikinciliğinden sonra Avrupa üçüncüsü olma başarısını gösterdi."


Bu kadrodaki oyuncuların bir kaçı dışındakiler şuan ne durumdaki yabancı sınırlamasını getirip şimdiki yıldızlarını düşündüğü ifade ediyor? Bir kaçı dışında diğerleri ne durumda bilen bile yok hadi onu geçtim şimdi neredeler onun hakkında bile bir bilgi yok. Bu başarıları kazandıran antrenörü de takımdan apar topar sepetlediler… 4 yıl elin yabancısına tahammül eden ama gel gör ki TÜRK OLAN BİR ANTRENÖRE, TÜRKİYE VOLEYBOL FEDERASYONU 4 AY BİLE TAHAMMÜL EDEMEDİ...

Bu nedenle Başkanı açıklamalarında samimi bulmuyorum. Madem yabancı oyuncu sınırlaması getiriyor ve bu plan 2 yıl önce varmış ve kendisi Türk oyuncuları düşünüyormuş neden kızların en verimli zamanında 4 yılı çalınmasına göz yumuldu? Ayrıca Milli takım kadrosu çok adil bir şekilde mi seçiliyordu?

Takımlar tek tek kapanıyor ama ses çıkaran yok, bu çocuklara zamanında sahip çıkmayan federasyon kupa alınca baş mimar seçildi(!) Tıpkı Aydınların her kupada takımdan, menajerden önce boy gösterdiği gibi:)

Neymiş  geleceğimiz parlak bunlar ablalarının yerini alacak falan filan 2007 de 2. liği olan yıldız takımına ne yapmış ne katmış acaba Federasyon? Ayrıca bu başarıda en büyük paya sahip sanki Mottaymış gibi açıklama yapılıyor, hani neden  bu başarıya kadar emeği geçen tüm hocaların adı geçmiyor neden sebep nedir? Bu çocuklar SGK kapandığında Türk Telekom kapandığın da Vakıfbank İstanbul’a taşındığında dımdızlak ortada kaldılar o zaman neredeydi genç oyuncu, gelecek yıllara oyuncu yetiştirme aşkı?

Neymiş yabancı sınırlaması olunca daha çok yıldız çıkarmış o zaman cevap verilsin bakalım; yabancı sınırlaması olmadan 1 sezon takımı olmayan pasör Pelin Çelik Milli takımda en önemli turnuvalarda ilk 6 oynarken ve Gülden kadro dışı bırakılırken nerdeydi Federasyonun bu Milli takım aşkı sorması ayıp olmazsa?

Bayanlarda alınan başarılar sonrasında sürekli gündemde iken demeçler yığın yığın oluyor ancak Erkek Milli takımımız ile ilgili bu çöküşü neden görmezden geliyor. Sürekli bu başarısızlık örtbas ediliyor.  Lütfen yıllar sonra aldığımız İtalya galibiyeti söylenmesin. Bende size ev sahibi olduğumuz İzmir de ki elenme rezilliğimizi hatırlatayım o zaman… Hatta kendi ülke insanını; saldırgan ve cani gösterir gibi koruma ve timler ile MİLLİ MAÇ oynattı. Tabi bu arada biz spor ile siyaseti karıştırmayız diyerek büyük bir çelişki yaşamıştı yönetimimiz bu tavrı ile.


4 yıl bize hiçbir katkısı olmayan bir yabancı antrenöre ses çıkarmayıp pohpohlarken, kısa zamanda iyi sonuçlar elde eden yıllarını bu camiaya oyuncu kazandırarak harcayan bir hocanın anında bileti kesilirken herkesin birden izleyici olması çok garipti.

Şimdi birden herkes, padişahım çok yaşacı oldu sebep? Olimpiyata bilet lazım:) bunu da bedavaya getirmek için kim daha çok yaranırsa yarışına girilmiş…

Son olarak, inanıyorum ki kızlarımız olimpiyatlardan en iyi derece ile dönecekler! Yine kendi çabaları ile.

Çünkü;

“Dünyada yenilmez kimse, yenilmeyen takım, yenilmeyen ordu, yenilmeyen kumandan yoktur. Yenilgilerden sonra üzülmek de tabiidir. Ancak bu üzüntü insanın maneviyatını yok edecek, onu çökertecek seviyeye varmamalıdır. Yenilen toparlanarak kendini yeneni yenmek için olanca gücü ile azimle daha çok çalışmalıdır. (Mustafa Kemal ATATÜRK)”

Not: Bu blog; birilerine taş atarak yaranma ya da fark edilme ya da polemik oluşturmak amaçlı kurulmadı. Gerçekleri ve fikirleri belirtmek, yazmak için kuruldu.

Sevgi ve Saygılarımla...
Ayşegül KAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder