9 Kasım 2012 Cuma

Hüsran...

Takımların isimlerine kanıp yüksek kalitede voleybol maçı izlemek isteyen seyirciler için dün tam anlamıyla bir hayal kırıklığı oldu sanırım. Heyecan vardı ancak voleybol kalitesi anlamında çok vasat bir maç oldu. İki takımın da henüz hazır olmadığını görmüş olduk. Zaten lig başında her sene piyango gibi Fenerbahçe’nin hem bayan hem de erkek takımını vuran derbi maçlarının kurasıyla ilgili şüphe içerisindeyim. Herneyse.
Maç içerisinde antrenörün ve onun oyuncu tercihlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Aylar önce de yazmıştım, bazı oyuncuları kafanıza göre takıma alırsanız bu iş olmaz. Dün Fenerbahçe’nin İpek’le orta hücumlarını ve bloklarını izlerken içim sıkıldı. İpek’in iyi niyetle elinden geleni yaptığını biliyorum ancak çok yavaş. Blok yok. Hücum yok. Hangi akla hizmet aynı takımda Duygu, İpek ve Gökçen bir araya toplanır diye sormaktan alamıyorum kendimi. Hiç mi kendinize güvenemiyorsunuz, bir sürü genç oyuncu var bu oyuncuları cebinden çıkaracak. Zaten kadronuzda iki iyi orta oyuncu var ancak işte biri sakat olduğunda durumu gördünüz. Orta oyuncuların hali içler acısı. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, Berenika’nın hücumları çok güzel, ancak O’nun da bloğu yok. Fenerbahçe, Vakıf’ın kötü manşetlerle yaptığı hücumlara dahi blok yapamadı ve kaybetti.   Koskoca 5 set, 5 blok.

Fenerli arkadaşlar çok seviyorlar ancak Seda’nın bu takıma katacağı hiçbir şey kalmamış. Bu saatten sonra nasıl olur bilmiyorum ancak bu takıma iyi bir pasör çaprazı ya da manşeti çok iyi bir smaçör alıp Kim’i çapraz olarak oynatmadıkları sürece işleri çok zor. Alt sıradaki takımlara karşı çok sırıtmaz, ancak ihtiyacınız olan yerlerde takımın skor yükünü çekecek bir oyuncunun bu kadar az katkı veriyor olması ve bu denli ısrarlı bir şekilde değiştirilmeden oynatılıyor olması ayrı bir sorun. Eğer bu takviyeler yapılırsa Fenerbahçe çok iyi bir takım olur, ki dün verdiği mücadele dahi beni şaşırttı ancak bundaki en büyük pay pasöründü.

Ayrıca maçın kötü yönetimi hakkında Kamil Söz’ü şunu düşünmeye davet ediyorum; maç içerisinde olası bir Kim-Paulo sakatlığında smaçör olarak hangi oyuncuyu kullanmayı düşünüyor? Merve zaten libero kadrosunda geriye bir tek Elif Onur ve Meryem kalıyor. Bu durumda manşetleri ben düşünmek istemiyorum. Dün bile yeterince zorlandı Fenerbahçe manşetlerde.
Vakıfbank açısından da çok parlak değildi durum aslında, Glinka oyundan düştükçe onlarda düştüler. Manşet sorunu onlar için de geçerliydi, Bahar bloklarla hücumlar da çok aksadı. Saori Kimura çok iyi defanslar yaptı, bence maçın oyuncuları Kimura ve Kim idi. Kim gerçekten müthiş bir oyuncu, o kadar manşet almasına rağmen hücumu o yüzdede tutturmak çok zor iş. Ancak yalnız kalıyor, hücum anlamında bir destekçisi yok (Seda olması gerekirken). 
Her ne kadar manşet anlamında sıkıntı yaşıyor olsa da Nikoliç’in hücuma verdiği katkı Vakıfbank için çok önemliydi. Bu sene Avrupa maçlarında bu sıkıntıyı Brakocevic ile aşmaya çalışacak olsalarda, Nikoliç’in manşet olarak her ikisinden daha iyi olması Glinka-Nikoliç ikilisini Glinka-Brakocevic ikilisinden bir adım öne taşıyor diye düşünüyorum. Dolayısıyla lig maçlarında Glinka çok yoruluyor. 
Sonuç olarak hep yazdıklarımızı tekrar edip duruyoruz. Antrenör bir takımın her şeyidir. Onun yaptığı transferler kurmaya çalıştığı sistem takımın kaderini belirler. Dün Kamil Söz, Guidetti’ye yenildi ki bence Fenerbahçe’nin başında daha iyi bir antrenör olsa yenebilirdi de, ancak Kamil Söz Vakıfbank’ı bir daha böyle oynarken bulamayabilir ve büyük bir fırsatı da kaçırmış olabilir.  
Saygılar
Damla ÜNVER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder