29 Kasım 2012 Perşembe

Kadronun Çaresizliği


Bir antrenör baştan sona yaptığı transferlerle, oyuncu seçimleriyle, verdiği taktiklerle maçı baştan sona nasıl katleder diye merak eden olursa maçı tekrar izlesin derim. Ders niteliğinde bir maçtı. Aslında beklentim, Fenerbahçe’nin biraz daha toparlanacağını düşünüp Galatasaray’ı yeneceği yönündeydi fakat maçın bu kadar kötü yönetileceğini beklemiyordum.

Maçta o kadar çok hata vardı ki bir ara oyun kalitesi inanılmaz düştü ve izlerken çok sıkıldım. Ligimizin kalitesi bu sene, diğer senelere göre oldukça düşük. Bu durum içerisinde yine de beklentimin en fazla olduğu takım Fenerbahçe. Eğer bir şekilde işler yolunda giderse bu takım şampiyon olabilir çünkü takım oyunu oynamaya en müsait takımın Fenerbahçe olduğunu düşünüyorum, hatta biraz Polonya takımları gibi oynamaya başladılar.
Defalarca söyledik, oyuncu transfer ediyorsanız boşa etmeyin. Paranıza yazık değil mi? Takımınıza, emeklerinize yazık değil mi? Geçmiş yıllarda Galatasaray kadrosuna adı olan ama iyi oynamayan oyuncularla doldurmadı mı? Bir faydasını gördü mü? Hayır. Kimileri öyle sert eleştirdi ki oyuncu çöplüğü diyenler dahi olmuştu. Bu sene aynı hatayı siz yapıyorsunuz.


Ne demek istediğimi şöyle anlatayım; dün Duygu Bal orta oyuncu olarak oyuna dâhil olduktan sonra köşelerden yapılan hücumlarda karşı bloğu yanıltmak için nasıl sıçradığına, nasıl fake atmaya çalıştığına bakın, tekrar izleyin. Herhalde bende bir anda sahaya girsem, filenin orta bölgesinde sıçrasam benim hücum etmeyeceğim ne kadar kesinse, Duygu’nun da hücum etmeyeceği o kadar kesindi. Böyle oyunculuğu kabul edemiyorum, ama Fenerbahçe bu teknikteki oyuncuları kendine reva görüyorsa o zaman benim diyebileceğim bir şey yok.

Eda’yi çapraza koyma fikri güzel, ancak sakatlıktan yeni çıkmış ve çok uzun zamandır o bölgede hiç oynamamış biri için zor, en azından bazı maçlarda bu pozisyonda oynatmış olsaydınız dün belki katkısı olabilirdi. Fikrin güzel olmasının yanında, Eda’nın çapraza geçmesiyle ortada Duygu-İpek ikilisinin kalması zaten yorum yapılmasını gerektirmeyecek kadar kötü. Bu kadroyu nasıl kurduysanız takımda skor yükünü çekecek çapraz yerine o kadar servis karşılamaya mükemmel manşet alan ve hücum eden Kim skor yükünü çekiyor.

Şunu çok iyi anlamak lazım; ligimize bakın dünyada diğer liglere bakın herkes çapraz, herkes orta. İyi manşet alabilen ve bunu her maç %50 hücum yüzdesi ile destekleyen kaç tane smaçör var? Sizde bir tane var. Takımlar böyle oyuncu bulamıyor, çünkü yok. Bildiğiniz kıtlık var. Biz Seda Tokatlıoğlu’ndan smaçör yaratmaya çalışmışız, varın düşünün halimizi.

Eğer şampiyon olmak ya da bu takımın itibarını korumak istiyorsanız; ara dönemde takımınız için bir çapraz transferi yapın. İsimlere aldırmayın, takımın ihtiyacını düşünün. Meryem, Seda, Elif, bunlar sizin çaprazınız olamaz. Çok iyi yürekli genç oyuncular vardı boşta olan, keşke onlardan alsaydınız en azından geleceğinizi de şimdiden inşa etmiş olurdunuz. Bir de lütfen orta oyuncu transfer edin; takımınızın orta oyunu Gökçen-Duygu-İpek üçlüsüne bırakılamaz.

Dışarıdan konuşmak kolay diyenler olabilir, haklılar. Ancak biz hiçbir zaman demek ki gidin dünyaca ünlü isimleri alın… takımın işini görecek, oynamaya istekli bir sürü oyuncu var ve eminimki Fenerbahçe gibi bir klüpte oynamak için can atarlar.

Sevgilerle
Damla ÜNVER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder