30 Kasım 2012 Cuma

Özlem Özçelik

Türkiyede ve Yurtdışında sayısız başarılara imza atmış, Türk voleybolunun Efsane Kaptanı olarak nitelendiren Özlem Özçelik ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi sizlerle.

-Öncelikle meşhur “Özço” lakabının nereden geldiği  ya da kim tarafından takıldığını öğrenerek başlayabilir miyiz? :)

Özço lakabı, Yıldız Milli takımdan direk A Milli takıma seçildiğimde büyük ablalarım tarafından bana küçük olduğum için söyledikleri adımın kısaltmasıydı ve o dönem 3 tane Özlem vardı Milli takımda beni bu yüzden Özço yaptılar:)


-Aslında genel olarak spora, yeteneğin var diyebiliriz sanırım, pek çok dalda kendini göstermişsin. Bu yeteneğini kim keşfetti?

Evet bir çok spor dalında dereceler elde ettim bu yetenek okuldaki beden eğitimi öğretmenlerim tarafından keşfedildi.

-Voleybola başlayana kadar pek çok spor dalını denemiş, onlarda da  başarılar elde etmişsin. Peki neden voleybol? Voleybolda daha yetenekli olduğunu keşfeden ve seni yönlendirenler kim oldu?

Voleybol daha çok ilgimi çekti ve çok sevdim yapabildiğimi ve hırslı olduğumu kendim gördüm bu konuda bana ailem, öğretmenlerim ve arkadaşlarım bana çok destek verdi ve yönlendirdi.

-Yıldız ve genç takımda pasör mevkisinde oynamışsın. Sonra neden orta oyuncu olmayı seçtin ya da sen mi seçtin? :)

Evet oynadım ama tekniğimin gelişmesi açısından oynattılar. Beni sonra orta oyuncu yaptılar ama 1 sene pasör oynadım, orta oyuncu olmayı ben seçmedim:)

-447 kez milli forma giymiş, kaptanlık yapmış bir oyuncusun. Milli forma altında mücadele etmek sporculara nasıl bir motivasyon sağlıyor?

Tam anlamıyla her duyguyu en üst seviyede yaşıyorsunuz. Milli duygularla oynamak çok farklı bir duygu anlatılması imkansız söz konusu vatanınız ve bayrağınız olunca ve sizi destekleyen milyonlarca insan varsa ve hemen maçın başında okunan İstiklal Marşı da olunca sadece çıkıp oynamak kalıyor konsantre olmak için bu duyguları yaşamak bize fazlasıyla yetiyor.



-Avrupa Şampiyonası'na 1 hafta kala Ankara'da kampta kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren antrenör Deniz Esinduy’un ölümü takım olarak çok sarsmıştı sizi, o anki takımın durumunu anlatabilir misin?

Anlatmak çok zor inanın yaşananlar tam anlamıyla bir şok oldu. Takım dağıldı toplamakta çok zordu maçlara az bir zaman kala bu üzücü olaydan kurtulabileceğimizi sanmıyordum ama maçlara çıktığımızda tam anlamıyla müthiş bir performans sergiledik ve Deniz abinin bizden isteğini  yerine getirdik yukarıdan bizi izledi ve bizimle, takımıyla gurur duydu biz bunu biliyoruz bu onun başarısı.

                                     
-Atina 2004 Olimpiyat Meşalesi Koşusu sırasında Boğaziçi Köprüsü'nde Olimpiyat meşalesi taşırken neler hissettin? (07.06.2004)

Bu muhteşem bir duygu Boğaziçi köprüsünü elimde meşale ile koşarak geçtim bütün arabalar kornaya basıyor, insanlar alkış tutup bağırıyorlardı… Gurur duydum kendimle ve beni yetiştiren ailemle.


-Takımın efsane kadrosunda yıllarca kaptanlık yapmış bir oyuncu olarak 2003-2012 olimpiyat macerasını nasıl değerlendiriyorsun?

Bence takımımız güzel ve kaliteli bize yakışacak şekilde mücadele ettik sadece güçlü bir gruba düştük sansızlık diğer grupta olsaydık ülkemize madalya ile dönmüştük.

-Yıldız, Genç,  A takım olarak bir çok Milli başarıya imza atıldı. Artık Türk voleybolu emin ellerde diyebilir miyiz?

Kesinlikle iyiye gidiyoruz. Daha da iyi olacak çünkü takımlarımızda potansiyel ve yetenek var. 

-Biraz da liglerdeki mücadelene gelirsek;  3 büyük kulüpte forma giyip taraftarın ortak noktası olmayı başaran ender sporculardansın, bu konuda neler söylemek istersin?

Bu çok heyecan verici ve aynı zamanda guru verici. Her oynadığım kulüpte ayrı bir heyecan yaşadım. Buradan tüm takım taraftarlarına teşekkür ediyorum bana gösterdikleri sevgiden dolayı.


- Türk Telekom’un yıldız kadro olarak değerlendirildiği dönemde beklentiler her alanda şampiyonluktu. Ancak olmadı ve Türk Telekom kapandı. Gerekçe olarak ise yönetim tarafından beklentilerin çok büyük olup bunu karşılanmadığı söylendi. Sen neler söylersin?

O dönem gerçekten çok kaliteli kadromuz vardı ama maalesef her şey sizin istediğiniz gibi olmuyor bazen…


-Rusya gibi voleybolun ekol olduğu bir ülkede Moskova takımında oynamak nasıl bir duygu? (Şuan en güçlü liglerin başında gösteriliyor olsak da senin oynadığın zamana göre değerlendirirsen) Takımdan şampiyonluk yaşayarak döndün ülkemize:)

Voleybol ligi olarak güçlü, kaliteli oyuncular var. Ülke olarak voleybolu çok seviyorlar. Benim oynadığım sene çok sert takımlar vardı ve zor bir ligdi. Ben Rusya liginde şampiyonluk adayı olan Dinamo Moskova takımına transfer oldum. Çok zorluk çektim ama çektiğime değdi ve ülkeme Rusya şampiyonu olarak döndüm. Bundan daha büyük bir keyif yok:)


-Fanatik bir Karşıyakalı olarak 2. Lig A grubunda yer alan Karşıyaka Bayan voleybol takımı hakkında neler söyleyeceksin?

Bir Karşıyakalı olarak takımımla her zaman gurur duydum ve bu sene lige çıkacağımızı düşünüyorum genç ve yetenekli oyunculardan kurulu ve İsmail Abi Antrenörleri tecrübeli bence lige çıkmalıyız ve ben bunun için elimden gelen her türlü yardımı yapmaya hazırım.

-Karşıyakalı olarak bu şehirde bir planın var mı ilerisi için?

Karşıyaka benim evim ailem orada yaşıyor, ilerisi için planlarım var tabi ki bakalım kısmet. 


-Forma numaranın hiç değişmeden “4” numara olmasının, senin için bir anlamı ya da uğuru var mı? :)

Benim ilk Yıldız Milli takım da maç kazandığım ve bütün maç boyu oynadığım zaman giydiğim forma 4 numaraydı. Uğuruna inandım ve bir daha hiç değiştirmeyi düşünmedim. 

-Sporcu olmanın senin için en zor yanı neydi? Seni örnek alan gençler için; hayatındaki voleybolun tanımı nedir?

En zor yanı diye bir şey yoktu benim için sporun. Çünkü  voleybolu çok seviyorum, sadece voleybol değil her türlü branşı seviyorum, benim için hayat bu, voleybolun tanımını söylesem herhalde; önce sevgi, istek, hırs, eğlence,ve asla vazgeçmemek, istiyorsan başarırsın ve hedeflerine ulaşırsın.

-Aktif spor hayatını sonlandırdığında spor dışında başka sektörde çalışmayı düşünüyor musun? Mesela Bp'nin reklam yüzü olmuştun, nasıl bir deneyim oldu senin için?

Bp’nin reklam yüzü olmak benim için hoş bir deneyimdi, çekimlerde çok büyük keyif aldım.  Başka bir teklif gelse yine evet derim.

-Eski takım arkadaşın Bahar Mert'in federasyonda görev alması hakkında neler diyeceksin? Peki sen böyle bir görev üstlenmek ister miydin?

Baharla gurur duydum sonuçta voleybolun içinden geldi ve bu işi çok iyi biliyor. Bence isabetli bir karar olmuş Türk voleybolu için hayırlısı olsun. Tabi ki de federasyonda görev almak isterim, bu benim için gurur verici.


-Özlem Özçelik adında bir spor okulun var, biraz hakkında bilgi verebilir misin?

Su anda spor okuluna ara verdik daha sonraki zamanlarda daha büyük bir proje ile başlayacağım.

Birazda saha dışına çıkalım :)

-Saha dışın da Özço nasıl biri? :)

Özço saha dışında; çılgındır, gezmeyi sever ama zaman buldukça, rahat yaşamayı sever, olaylara hep pozitif yönde bakar ve kolay kolay sinirlenmez, konuşkan ve sıcakkanlıdır, yardım etmeyi sever, ailesine bağlıdır ama yalnız olmak huzur verir.


-Senin için aile ne demek?

Aile; benim için aldığım nefes demek.

-“insanı havaya atıp sonra tutmayı unutanların burcu” olarak nitelendirilen ve aynı zamanda sayıca az olduğu için özel olduğunu iddia eden Yay burcun hakkında neler söylemek istersin:) Kısacası burçlara olan düşkünlüğün ne boyutta:)

Yay burcunun bütün özelliklerini taşıyorum ve çok memnunum burcumdan;) Burçlara merakım var çok büyük boyutta değil.

-Gençlerin spor dalı olarak voleybolu seçmeleri için en önemli neden nedir sana göre?

Son yıllarda voleybolda alınan başarılar ve liglerimizdeki kalite ve basının artan katkısı voleybolu seçmek için etkili bir neden olduğunu düşünüyorum

-Son olarak voleyblok hakkında düşüncelerinizi almamız mümkün mü? :)

Çok detaycı:) Yayın hayatınızda başarılar dilerim. Teşekkür ederim

Blog için röportaj konuğumuz olmayı kabul edip, içtenlik ile cevaplama özverisinde bulunan sevgili kaptana blog olarak çok teşekkür ediyoruz.

Röportaj: Ayşegül KAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder